14 Ocak 2013 Pazartesi

Remzi Kartal: 2011'de Avrupa'ya İnfaz Timi Gönderildi

Paris - Kongra Gel Başkanı Remzi Kartal, Türkiye’nin 2011’de Avrupa’ya infaz timleri çıkardığına dair duyum aldıklarını ve bunu o dönem Avrupalı ilgili birimlerle paylaştıklarını açıkladı.

9 Ocak günü Paris’in göbeğinde üç Kürt kadın siyasetçinin vahşice katledilmesi ardından Fransız polisinin soruşturması sürerken, katliamı henüz üstlenen olmadı.

ANF’ye konuşan Kongra Gel Başkanı Remzi Kartal, Oslo görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması ardından 2011’de Türkiye’nin Avrupa’ya infaz timleri çıkardığı yönünde duyum aldıklarını açıkladı.

Kartal, “Şimdi bu istihbari duyumlardır. O dönem bu tarz duyumları biz aldık. Biz bulunduğumuz ül
kede, Belçika’da ilgili birimleri bilgilendirmiştik” dedi.

“Ama o dönemki duyumlar ile bu dönem doğrudan ilişkili midir, bunu bilemiyoruz. Bunun için elimizde gerekli verilerin olması gerekiyor” ifadelerini kullanan Kartal, şöyle devam etti:

“Şüphesiz ki Kürt sorunu ile ilgili yaşanan bu süreçte özellikle gerçekleşmiş olması doğrudan, Kürt sorununun çözümüne karşı çevreler tarafından açıkça organize edildiğini gösteren bir olaydır. Bu açıdan, 2011 sürecindeki aldığımız duyumlar çerçevesindeki aynı çevreler tarafından da yapılmış olabilir, farklı çevreler tarafından da yapılmış olabilir.”

LİDER KADROLARA YÖNELİK TASFİYE KONSEPTİ GİZLİ DEĞİL

Bununla birlikte Türk devletinin Kürt hareketinin lider kadrolarına yönelik tasfiye konseptinin “gizli bir konsept” olmadığını sözlerine ekleyen Kartal, “İlgili yetkililer bunu zaman zaman açıklıyorlar. Yani, harekete yönelik tasfiye konsepti, başta da tabi ki yönetim kademesine, üst düzey yöneticilere yönelik tasfiyeyi içeriyor. Yakın zamanda Başbakan (Recep Tayyip Erdoğan) ‘biz gerekirse gider bulundukları inlerinde kendilerini imha edeceğiz, takip edeceğiz’ yönünde ifadeler kullandı. O açıdan yönetim kademelerine yönelik devletin bu konsepti, geçmiş süreçte de Kandil’de yönetim kademesine yönelik operasyonlar, Avrupa’da 2011’deki duyum ve bugün de burada ortaya çıkan tabloya bakıldığında, üst düzeyde, partiyi temsil eden, kendi şahsında partiyi temsil eden insanlara yönelik bu uygulamalar, planlamalar söz konusudur.”

TÜRKİYE SON DERECE SORUMLU OLMALI

9 Ocak’taki toplu infazın İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmeleri nasıl etkileyeceği konusunda ise Kartal şunları belirti:

“Şüphesiz ki bir taraftan çözüme yönelik görüşmeler, pratik adımlar atılırken, diğer taraftan katliamlar yapılması kabul edilemez. Bunu Önder Apo da kabul etmez. O açıdan Önder Apo’nun ortaya koyacağı konseptin, salimen gelişebilmesi için devletin bu konuda son derece sorumlu, duyarlı yaklaşması gerekiyor, provokasyonlara zemin sunmayacak bir yaklaşım içinde olmalıdır. Ortaya çıkacak bazı provokasyonlarda da, olayları aydınlatıcı, olayların üzerine giden açık bir tutumuyla güven vermesi gerekiyor. Bu olayda da hükümetin çok açık, net güven vermesi gerekiyor. Bugüne kadarki açıklamaları biliniyor, Türk basınının da hükümete yakın yayın politikası, son derece gerçeği tersyüz eden, bir şeyleri gizlemek isteyen, adeta gerçeğin anlaşılması değil ters-yüz edilmesini isteyen bir yaklaşım içinde olduğu için, bu da doğrudan Kürt hareketi ve kamuoyu açısından birinci derecede hükümeti ve devleti sorumlu tutmaktadır.

FRANSA KATLİAMI AYDINLATMALI

Ankara ile Paris arasındaki güvenlik işbirliğine ilişkin “Bu geçmiş süreçte de Fransa ile Türkiye arasında güvenlik konusunda işbirliği, ittifaklar yapıldı. Yine gündemde” diyen Kartal, Fransa’ya şu çağrıda bulundu: “O açıdan Fransa hükümetinin ilgili yetkili organları, bu cinayetin aydınlatılması noktasında, son derece çabuk ve güven veren bir şekilde gerçeği aydınlatması gerekiyor. Aksi takdirde, şüphesiz ki Fransa, bu olayın kendi topraklarında gerçekleşmiş olmasından dolayı doğrudan sorumluluk altında olacaktır.”

ANF

Hiç yorum yok: