16 Ocak 2013 Çarşamba

KCK: Tarihsel Bir Çıkışla Cevap Olunmalı

PARİS - KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Paris’te katledilen üç Kürt kadınının uğurlama törenine gönderdiği mesajda, “Devrimci öncülere ancak tarihsel bir çıkışla cevap olunabilir” dedi. Dünyanın farklı yerlerinden dayanışmada bulunan herkese teşekkür eden KCK, “Bu katliam Avrupa hukukuna ve demokrasi tarihine vurulmuş bir kara lekedir” vurgusunu yaptı. KCK, cenazelere sahip çıkan insan selinin haksız ve adaletle bağdaşmayan PKK’nin ‘terör listesine’ alınmasını hükümsüz kıldığını kaydetti.

KCK Yürütme Konseyi’nin Paris’in Villiers-le-Bel banliyösündeki bir salonda yapılan uğurlama törenine gönderdiği yazılı mesaj şöyle:

“Kürdistan devrimi, tüm imha amaçlı saldırılara ve komplolara karşı büyük bir azim ve kararlılıkla, nice badireler atlatarak, adeta her bir günü olağanüstü bir mücadeleyle karşılayarak bugünlere gelmiştir. Kırk yılı aşkın mücadele tarihimizin hemen her bir günü ve yılında şehitlerimizin göstermiş olduğu kahramanca-fedaice direniş Kürdistan devrimini geliştirmiştir.

Kürdün özgür doğuş tarihine tanıklık eden, devrimin hemen hemen tüm alanlarında görevler üstlenen, büyük bir deneyim, tecrübe ve öncülüğe sahip her tarihi kişilik gibi yeri asla doldurulamayacak olan Sara (Sakine Cansız) yoldaşın ve iki genç devrimci kadın arkadaşımızın kalleşçe bir yöntemle şahadete ulaşmaları sarsıcı ve ağır olmuştur.

DEVRİMCİLER HİÇBİR ZAMAN ÖLMEZLER

Ancak biliyoruz ki, devrimcilerin yürüdükleri bu en çetin devrim yolunda bir kızıl gül olup toprağa düştükleri her vakit, Kürdistan devrimini yeniden çiçeklendirdikleri, çoğalttıkları, halkının ve devrim ile sosyalizm mücadelesini yürüten her kesimin yüreğinde ve beyninde daha güçlü yaşadıkları ve yaşatıldıkları bir hakikattir. Devrimciler gerçekte hiçbir zaman ölmezler; onlar her daim devrimin ruhu, azmi, direniş ve mücadele geleneği olarak yaşarlar.

14 Temmuz 1982’de görüldüğü gibi, Amed Zindanı’nda vahşete karşı insanlık onurunu, kadınlık onurunu ve Kürt halkı ile ezilen tüm halkların onurunu korumak için bedenlerini ölüme yatıranlar ölmediler. Şahadetleriyle Kürdistan ve Kürt kadınları için yepyeni özgür yaşam yolunu açtılar. Ölümde yaşamı dipdiri yarattılar. Yenilen faşist, militarist, milliyetçi, ırkçı, ayırımcı, cinsiyetçi, sömürgeci güçler ve zihniyetleri oldu. Kazanan insanlık, halkımız, kadınlar, özgürlük, sosyalizm ve devrim oldu. Bu gelenek hep böyle süregeldi. Kürdistan devrimi kırk yılının her bir yılını geride bıraktığında bu daha net ortaya çıktı ve anlaşılır oldu. Ve günümüzde Kürdistan devrimini, tıpkı devrime ilk karar vermenin heyecanını ve azmini koruyarak, zaferle taçlandırmanın eşiğindeyiz.

İşte böylesine önemli bir devrim aşamasında hareketimiz PKK’nin kurucularından Sakine Cansız yoldaşımızın hedeflenmesi ve onunla birlikte Fidan Doğan ve genç öncü arkadaşımız Leyla Şaylemez’in katledilmesiyle hareketimize büyük bir darbe vurulmak istendi.

BARIŞA GİDEN YOLDA TUZAKLAR, KOMPLOLAR BİZLERİ BEKLEMEKTE

Belli ki Kürdistan barışına giden yolda tuzaklar, komplolar ve katliamlar bizleri beklemektedir. Bu devrimci kadın yoldaşlarımızın hunharca katledilmesi bunu açıkça göstermektedir. Bu alçakça saldırıya akıl sınırlarını zorlayarak, daha ilk saatlerden itibaren hareketimizin isminin karıştırılması zihinleri bulanıklaştırma çabası olup, bu, gerçek katillerin ve onun arkasındaki güçlerin açığa çıkmasını istemeyen ruh ve zihniyetin tipik dışa vurumudur, düpedüz haince bir saptırmadır. Kürtlere ve hareketimize düşmanlık yapan bu dilin sahiplerini hareketimiz, halkımız, halkımızın dostları ve demokratik kamuoyu iyi tanımaktadır; cevabını da Paris’ten bir kez daha vermiştir.

Tüm Kürdistanlılar, dostları, mücadele eden sosyalist devrimciler, kadınlar, demokrasi, barış ve özgürlük isteyen her kesim bu alçakça ağır saldırının amacını çok derinden hissederek faşizm karşısında dayanışmasını çok güçlü bir şekilde sergiledi. Ezilenlerin ve özgürlük arayan halkların, dünyanın neresinde olursa olsun saldırılara karşı asla boyun eğmeyeceklerinin, teslim alınamayacaklarının ve katliamlarla yılmayacaklarının mesajını Paris’te dimdik durarak bir kez daha göstermiştir.

Hem Kürdistan Kadın Hareketi’nin, hem Kürdistan Gençlik Hareketi’nin bu öncü militanlarımızın şahadetiyle devrimci mücadelelerine büyük bir ivme kazandıracakları kesindir. Sara gibi tarihe mal olmuş devrimci öncülere ancak tarihsel bir çıkışla cevap olunabilir. Kürdistan Özgürlük Hareketimiz bu tarihi çıkışı gerçekleştirmeyi bilecektir.

TERÖR LİSTESİ HÜKÜMSÜZ KILINDI

Böylesine acılı günümüzde acımızı bizimle paylaşarak en derin dostluk örneğini sergileyen, Kürdistan halkıyla en anlamlı dayanışma örneğini gösteren tüm değerli dostları, bu katliamı yazılı mesajlarla, çeşitli gösterilerle lanetleyen tüm şahsiyetleri, kurumları saygıyla selamlıyor, teşekkürlerimizi sunuyoruz. Dört parça Kürdistan’da, Ortadoğu’da, Latin Amerika’dan Asya’ya, Avrupa’ya kadar yayılan tepkiler ve Paris’e akın eden insan seli, insanlık vicdanının ayağa kalkması, halkların özgürlük mücadelesinin esir alınamayacağını ortaya koydu. Yine çok haksız ve adaletle bağdaşmayan PKK’nin ‘terör listesine’ alınmasını hükümsüz kıldınız. Unutulmamalıdır ki, hala yasal olarak yürürlükte olan bu karar böylesine siyasi cinayetlere davetiye çıkarmaktadır.

KATLİAM AVRUPA DEMOKRASİ TARİHİNE VURULMUŞ KARA BİR LEKE

Böylesine kirli, karanlık, sinsice planlanan, örgütlenen ve hayata geçirilen bu katliamın aydınlatılması için hem sizler, hem de bizler ısrarlı takipçisi olacağız. Bu konuda Fransa hükümetinden beklentimiz bu insanlık dışı katliamın, Kürt kadın devrimcilerinin bedenlerine uzanan bu kanlı ellerin sahiplerinin bir an önce açığa çıkarılmasıdır. Halkımızın ve demokratik kamuoyunun da tek beklentisi budur. Bu katliam Avrupa hukukuna ve demokrasi tarihine vurulmuş bir kara lekedir. Bu lekeyi temizlemek Fransa hükümetinin sonuna kadar göstereceği kararlılığa bağlıdır.

Biliyoruz ki bu değerli Kürdistan devrimi şehitlerimizi son kez Kürdistan’a yolcularken, canlarınızla birlikte, inancınızı ve umudunuzu asla yitirmeden, büyük bir metanetle uğurluyorsunuz. Amed, Dersim, Elbistan, Mersin ve tüm Kürdistan halkı şehitlerini büyük bir sahiplenmeyle ve barışçıl-demokratik bir tarzla karşılayacaktır. Paris’te ortaya çıkan tarihi anlamlı mesajı bu kez Kürdistan’da vermesini bilecektir, layık olacaktır.

Bir kez daha bu zor dönemde ulusal birlik tavrını ve enternasyonalist dayanışma tutumunu etkileyici bir şekilde ortaya koyan Kürdistan halkına, dostlarına, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren, insanlık onuruna sahip çıkan herkese ve şehit ailelerine en içten saygılarımızı sunuyoruz.”


ANF

Hiç yorum yok: