22 Kasım 2012 Perşembe

KCK: Özgürlük Yürüyüşünün Son Aşamasındayız


Behdinan - KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, 68. gününde sonlanan açlık grevleri ile birlikte Kürt halkının ulusal bir duruş ortaya koyduğunu belirterek, “Özgürlük yürüyüşünün son aşamasını zaferle taçlandırmaktan başka hiçbir gelişme Kürt halkını durdurmayacaktır” dedi.

12 Eylül-18 Kasım tarihleri arasındaki açlık grevlerinin ardından yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, bu eylemle eözgürlük mücadelesinin yeni bir ivme kazandığı ve Kürt halkının direnme gücünün çelikleştiğini kaydetti.

KCK şunları belirtti: “Önderliğimizin çağrısı üzerine 68. günde sonlandırılan zindanlardaki açlık grevi eylemi büyük bir kararlılığın ve iradenin zaferini ortaya koymuştur. Kürt Halk Önderliği’ne, özgürlük onuruna, insani değerlere sahip çıkma uğruna ortaya koydukları bu tarihi eylemle özgürlük mücadelemiz yeni bir ivme kazanmış, Kürt halkının direnme gücü çelikleşmiş, iradesi keskinleşmiştir. Tarihi 14 Temmuz direniş ruhuyla sürdürülen açlık grevi eylemi başarıyla sonuçlanmıştır. Zindanlarda, dağlarda, şehirlerde mücadelenin her alanında Apocu çizgide şekillenmiş fedai ruhun, bilincin bir bütün olduğu gözler önüne serilmiştir. Nerede olursa olsun Hareketimizin, Kürt Özgürlük Hareketinin militanlarının, Kürt halkının yine onun öncülerinin tüm bileşenleriyle Önder Apo’yla bir bütün olduğu, Apocu militanlığın, yurtseverliğin yenilmez olduğu hakikati kendisini en yalın bir biçimde göstermiştir. Bu büyük direniş, AKP hükümetinin sömürgeciliğe, inkara dayalı şiddet sistemini sarsmış, Kürt halkının haklarını hiçbir yerden, hiç kimseden beklemeden özgürlük mücadelesini her yerde daha da güçlendirerek kendi barışını, özgürlüğünü ve demokratik çözümünü gerçekleştirmesini sağlamanın tutumunu ortaya koymuştur.

Bu eylemle Kürt halkı ulusal bir duruş sergilemiştir. Tüm parçalarda Kuzey, Güney, Rojava ve Doğu Kürdistan’da, Avrupa ve Rusya’da Kürt halkı, siyasi temsilcileri ve kurumları eylemcilerin taleplerine ve amaçlarına sahip çıkarak hiçbir gücün Kürt halkının birliğini bozamayacağını, Önder Apo’nun liderliğinde zafere yürüyeceğini ulusal ve uluslararası kamuoyuna bir kez daha göstermiştir. Bu süreçte Kürt halkının ortaya koyduğu eylemsellik yeterli olmasa da önemli bir düzey kazanmış, ilgili kurum temsilcilerinin ortaya çıkan yetersizliklerini gidermesinde bir gösterge olmuştur. Bununla birlikte sivil toplum temsilcileri, basın kuruluşları, gazeteciler, aydınlar, uluslararası basın kuruluşları ve kurumları da zindan direnişçilerinin sesinin dünyaya duyurulmasında azımsanmayacak katkı sunmuş, yalnız bırakmamışlardır.

Açlık grevi eyleminin sonlanması her şeyin yoluna girdiği, normale döndüğü, özellikle tutsaklar açısından hayati sorunların kalmadığı anlamına gelmeyeceğinden tedavi süreçlerinin halkımız, kamuoyu, ilgili kurumlar ve cezaevi izleme heyetleri tarafından takibi de son derece önemlidir. Bu konuda herkesin duyarlılığını sürdüreceğine ve sorumluluğunu yerine getireceğine inanıyoruz.

Hareket olarak oldukça tarihi olan bu süreçte mücadeleyi omuzlayarak ölümüne direnen yoldaşların, binlerce tutsak yurtseverin sergilediği direnişi layıkıyla sürdürmek ve tarih karşısında mükellef olduğumuz devrim görevlerimizi başarıyla yerine getirmek olacaktır. 14 Temmuz geleneğini devir alan bu büyük açlık grevi eylemi tarihsel bir önem kazanmış, yarattığı etkilerle mücadelemizde yeni bir dönüm noktası olabilecek bir zemini yaratmıştır. Önder Apo’nun özgürlüğü bir halkın özgürlük probleminin özetidir. Bunun için varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama mücadelesi halkımız için final sürecidir. Partimizin 35. kuruluş yıldönümünü karşılamaya hazırlandığımız bu süreçte özgürlük yürüyüşünün son aşamasını zaferle taçlandırmaktan başka hiçbir gelişme Kürt halkını durdurmayacaktır.” 


ANF

KCK Antep-Urfa-Mardin Hattını Kapatmaya Çağırdı

Behdinan - KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kentine yönelik saldırıdaki “AKP-El Kaide kirli ittifakına” karşı koymaya, “Kardeş Kürt halkını katletmek üzere özellikle bir koridor haline getirilen Antep-Urfa-Mardin hattında katillerin geçişlerinin engellenmesi için” halkı yollara dökülmeye çağırdı.
Türkiye üzerinden yüzlerce paramiliten gücün Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê sınırlarına geçerek saldırıya geçmesi üzerine açıklamada bulunan KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, halkı bu güçlerin geçiş hattı haline gelen alanlara doğru yola koyulmaya çağırdı.

KCK’nin açıklaması şöyle: Suriye’deki Kürt halkı da baskı altında yaşamak zorunda bırakılmış ve hiçbir hakkı tanınmamıştır. Batı Kürdistan halkı, Suriye iktidarından çok büyük zulümler görmüş, acılar çekmiş ve trajediler yaşamıştır. Bugün yaşanan Suriye’deki gelişmelerle Kürt halkı da özgürlüğünü yakalama fırsatı yakalamıştır. Suriye’nin bütünlüğü içerisinde halk olmasından kaynaklı doğal haklarını elde etmek isteyen ve bunun için direnen mazlum Kürt halkına karşı Türk sömürgeciliği, örgütlediği paramiliter güçler eliyle saldırılar geliştirmektedir.

Yaşanan çatışmalar nedeniyle Suriye’nin her tarafında kan dökülürken ve vahşet tabloları sergilenirken Batı Kürdistan’daki halkımızın örgütlülüğü sayesinde bir barışçıl-demokratik mücadele şekillenmiştir. Kürt halkı kendi öz yönetimlerini kurarak demokratik Suriye’nin inşası için üstüne düşeni yapmaya çaba göstermekte, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin en temel bir gücü olarak değişimde önemli bir rol oynamaktadır. Fakat buradaki Kürt halkının ulusal haklarına kavuşmasını ve bir statü elde etmesini istemeyen AKP devleti, kendine bağlı birçok paramiliter çete gücü örgütlediği gibi El-Kaide çizgisindeki Selefilerle de anlaşma yaparak ve her türlü imkanı sağlayarak Kürtlere saldırtmıştır. Daha önce değişik gruplar yoluyla Halep ve Afrin’de saldırıları yaptıran Türk devleti, şimdi de Xurebaa Alşam ve Nısra Cephesi adı verilen çeşitli grupları uçaksavar silahlarıyla ve modern askeri araç gereçlerle donatarak Ceylanpınar üzerinden Serikaniye’ye (Resul Ayn) yönlendirmiştir. Bu güçler, iktidar güçlerini Serikani’den çıkardıktan sonra bu kez Kürt halkına yönelerek teslim almayı ve tümden bu bölgeyi Kürtlerden temizlemeyi hedeflemiştir. Bu saldırıları durdurmak için kendileriyle görüşmeye giden Serikani Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil’i şehit etmiş ve orada bulunan birçok kişiyi yaralamış ve yine bazı Kürtler de devam eden çatışmalarda yaşamını yitirmiştir. Buna karşı kendi savunma güçleriyle cevap veren ve direnişe geçen Serikani’deki halkımızın direnişi karşısında zorlanan çete gruplarına Türk devleti bizzat tank ve top atışlarıyla destek vererek bu savaşın doğrudan bir tarafı haline gelmiştir.

TÜRK DEVLETİ KÜRT ARAP ÇATIŞMASI YARATMAK İSTİYOR

Şu anda Türk devleti Antep-Urfa-Mardin üzerinden Halep-Serêkaniyê arasında bir ulaşım hattı açarak bu grupların geçişini sağlamakta ve Suriye’de savaşın bir Kürt-Arap savaşına dönüşmesi için her türlü çabayı sergilemektedir. Bu alçakça senaryoyu uygulamak isteyen AKP hükümeti, oynanan bu senaryoyu Türkiye halkından ve dünya kamuoyundan gizlemektedir.

AKP-EL KAİDE İTTİFAKI DÜNYANIN EN REZİL İTTİFAKIDIR

EÖte yandan bir idealle yola çıktığını savunan El-Kaide örgütü de mazlum Kürt halkını bastırmak için Türk devletiyle en rezil bir ittifak yaparak özgürlük için değil, halkların özgürlük istemini bastırmak ve yok etmek için hareket eden bir organizasyon olduğunu herkese göstermiştir. Kürt halkına karşı AKP ve El-Kaide’nin yaptığı gerici ittifak dünyanın en rezil bir ittifakı olmaktadır.

SELEFİLERE ÇAĞRI

Biz, El-Kaide çizgisindeki Selefiler olduğunu söyleyen bu gruplara çağrı yapıyoruz: Bölgenin en çok acılar çekmiş, trajediler yaşamış mazlum Kürt halkına karşı Türk sömürgeciliğiyle ittifak yapmaktan derhal vazgeçin. Yeni Osmanlıcılık rüyasıyla Suriye’ye göz diken Türk sömürgeciliğinin hesapları olduğunu ve Suriye’nin Türk devletine dayalı olarak özgürleşemeyeceği gerçeğini görmeye davet ediyoruz. Yıllardan beridir Suriye’de muhalefet mücadelesini yürüten, zulme karşı direnen Kürt halkı mücadelesini silahla değil, siyasi yöntemle sürdürmektedir ve Suriye rejimine karşı yürütülen silahlı mücadele seçeneğini tercih etmemektedir. Ancak herkes bilmektedir ki, Suriye’de muhalefetin temel gücü ezilen, zulüm gören Kürt halkıdır. Türkiye’nin teşvikiyle Kürt halkını hedefleyerek Suriye’ye özgürlük ve demokrasi getiremezsiniz.

AKP-EL KAİDE KİRLİ İTTİFAKINA KARŞI ÇIKMA ÇAĞRISI


Tüm kamuoyunu, demokrasi güçlerini, Suriye’ye demokrasi ve özgürlüğün gelmesini isteyen tüm çevreleri bu konuda sorumluluğa davet ediyor, AKP-El Kaide kirli ittifakı sonucu gelişen saldırılara karşı çıkmaya çağırıyoruz. Tüm parçalardaki Kürdistan halkını Serikani, Kobani ve Afrin’de direnen Batı Kürdistan halkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Kürt halkını, Türkiye demokrasi güçlerini, AKP’nin kamuoyundan gizleyerek, basını susturarak El-Kaide gibi değişik silahlı çete gruplarıyla Kürt düşmanlığı üzerinden yaptığı ittifakı deşifre etmeye ve halklar arası bir boğazlaşmanın yaşanmaması için mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.

HALK ANTEP-URFA-MARDİN HATTINI KAPATMALI


Kardeş Kürt halkını katletmek üzere özellikle bir koridor haline getirilen Antep-Urfa-Mardin hattında katillerin geçişlerinin engellenmesi için başta bu alandaki tüm halkımızı yollara dökülmeye, bu topraklar üzerinde oynanan kirli oyunlara karşı durmaya, Batı Kürdistan halkımızın kahramanca sürdürdüğü direnişe sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Batı Kürdistan’daki halkımızın, Önderliğimizin de işaret ettiği gibi Suriye’de demokratik devrimin ve değişimin temel bir aktörü olarak üçüncü bir çizgiyi, halkların demokrasi çizgisini temsil edebilmek için gerçek muhalefet güçleriyle Arap, Süryani, Ermeni, Dürzi gibi halklarla dayanışmasını güçlendirerek mücadelesini yürütmesi esas olandır. Gelişmeler göstermiştir ki Suriye’ye gerçek demokrasiyi ne mevcut iktidar ne de her türlü insani hakları aylaklar altına alan, ilkesiz, kendisine para veren güçlere bağlı çalışan silahlı gruplar getirebilir.

ÖSO TAVRINI AÇIKLAMALI


Dolayısıyla Suriye’de üçüncü bir çizgiye demokrasi çizgisine acilen ihtiyaç vardır. Kürt halkının, Suriye’deki tüm demokrasi güçleriyle ortak mücadelesini yükselterek gerçek demokrasiyi geliştirme şansı ve imkanı vardır. Bunun yolu ne mevcut rejim ne de demokrasi ve özgürlük değerlerinden uzak bazı silahlı muhalefet çevreleridir. Asıl olan demokratik değerlere bağlı Arap, Süryani, Alevi, Dürzi, Hıristiyan, Müslüman, Ermeni gibi tüm dinsel ve mezhepsel etnik toplulukları ve ulusları kucaklayan tüm demokrasi güçlerinin birleşmesi ve yeni Suriye’yi kurmasıdır. Kürt halkı düşmanla işbirliği yapan bazı unsurları ayıklayarak ulusal birliğini daha güçlü kurup özgürlük mücadelesini yükselterek güçlü bir muhalefet olma yolunda sorumluklarına sahip çıkmalıdır.

Bir kez daha tüm demokrasi güçlerini, zulme karşı direnen tüm çevreleri Türkiye’nin Kürtleri hedefleyen alçakça politikalarını görmeye ve buna karşı sesini yükseltmeye çağırıyoruz. Suriye Özgür Ordu Meclisi’nin Kürt halkına karşı saldırı gerçekleştiren bu tür gruplara karşı tavrını açıklamaya çağırıyoruz." 


ANF

YPG: Serêkaniyê'yi Çetelerden Temizleyeceğiz

Serêkaniyê - Türkiye üzerinden Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kenti sınırlarına giren yüzlerce paramiliter ile YPG güçleri arasında çatışmalar başladı. Kentte bir tugay kuran YPG, Serêkaniyê’yi çetelerden temizleyeceklerini açıkladı.

Pazartesi günü ağır kayıplar verdikten sonra çarşamba akşam saatlerinden itibaren tank ve askeri araçlarla Türkiye üzerinden Serêkaniyê sınırlarına giren Türk rejimi destekli çete mensupları, bugün saldırıya geçti.

Saldırıya Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) anında karşılık vermesi ile çatışmalar başladı. Saat 14.00’te başlayan çatışmaların tüm kente geneline yayıldığı bildiriliyor.

21 Kasım günü ağır silahlar yüklü 50 askeri araç ve 7 tank ile Türkiye sınırından yüzlerce çete mensubu Serêkaniyê sınırlarına girdi. Aynı gün gece saatlerine doğru Hama’dan Türkiye’ye, oradan da Serêkaniyê sınırlarına 200’ü aşkın çete mensubu daha takviye edildi.

YPG Anakarargah Komutanı Sipan Hamo, Ronahi TV’ye Çarşamba günü yaptığı açıklamada, silahlı grupların Türkiye üzerinden askeri araç ve tanklarla sınırı geçtiğini belirterek, “Bu gruplar Türkiye tarafından kullanılıyor. Bu nedenle biz bu saldırı Türkiye’nin Batı Kürdistan’ı işgal girişimi olarak görüyoruz” dedi. Hamo, tüm parçalardaki halkı tepkisini göstermeye çağırdı.

“KENTİ ÇETELERDEN TEMİZLEYECEĞİZ”

YPG bugün yaptığı açıklamada Serêkaniyê kentinde örgütlenen “Şehid Erdal” adlı tugaya çetelerin saldırısında hayatını kaybeden Halk Konseyi Başkanı Abid Xelil’in isminin verildiğini bildirdi. ANF’ye konuşan Şehid Abid Tugayı komutan Dijwar, bedeli ne olursa olsun kenti çetelerden temizleyeceklerini söyledi.

Dijwar, “Topraklarımızın tek bir parçasının bile elden çıkmasını kabul etmeyeceğiz” diyerek Kürt halkının ulusak kazanımlarını işgalcilere karşı bedeli ne olursa olsun koruyacakları sözünü verdi. Dijwar, “Serêkaniyê’yi Kürt halkının iradesine saldıran ve Türk devletinin faşist planlarını uygulayan çeteci silahlı gruplardan temizleyeceğiz” dedi.

YÜZLERCE ÇETE MENSUBU SINIRI GEÇTİ

Londra merkezli Suriye İnan Hakları Gözlemevi, El Nusra grubuna bağlı 200 savaşçı ile Guraba El Şam’a bağlı 100 savaşçının sınırı geçtiğini belirtirken, yüzlerce Kürt savaşçının da bölgeye aktığına dikkat çekti. Gözlemevi’ne göre Kürt savaşçılar kendin kuzey ve doğusunu, paramiliter gruplar ise güney ve batısı ile Türkiye ile olan sınırı tutuyor. Kent merkezinde savaşçıların olmadığı belirtiliyor.

Paramiliter grupları nedeniyle yaşanan çatışmalardan dolayı çok sayıda kişi kentti terk etti.

29 ÇETE MENSUBU ÖLDÜ

Pazartesi günü çete mensuplarının Halk Konseyi Başkanı Abid Xelil’i katletmesi ardından YPG güçleri gruplara sert müdahalede bulunmuştu. Yaşanan çatışmalarda üçü grup şefi onlarca saldırgan ölmüştü. YPG 18 cenazeyi silahlı gruplara teslim ettiklerini, 7 saldırganı da esir aldıklarını açıklamıştı.

Gözlemevi’nin verdiği yeni bilançoya göre bu çatışmalarda El Nusra ve Guraba El Şam gruplarına mensup 29 savaşçı öldü. Aynı çatışmalarda 2 YPG üyesi, bir Asayiş üyesi ve bir Halk Konseyi üyesi hayatını kaybetmişti.

8 Kasım günü Türkiye üzerinden yüzlerce savaşçının Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kentine girmesi ardından Suriye rejimi Mart 2011’den beri sükunet içinde olan kente bombalar yağdırmıştı. Bu saldırıyla birlikte bir hafta içerisinde kentte en az 10 sivil hayatını kaybetmiş, 70’e yakını yaralanmış, 50’ye yakın ev yıkıldı ve 11 bini aşkın kişi göç etmişti. 


Serekaniye'de Şiddetli Çatışmalar

Türkiye üzerinden Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kenti sınırlarına giren yüzlerce paramiliter ile YPG güçleri arasında çatışmalar başladı. Çatışmaların tüm kent geneline yayıldığı bildirildi.

Çarşamba akşam saatlerinden itibaren tank ve askeri araçlarla Türkiye üzerinden Serêkaniyê sınırlarına giren Türk rejimi destekli çete mensupları, bugün saldırıya geçti.

Saldırıya Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) anında karşılık vermesi ile çatışmalar başladı. Saat 14.00’te başlayan çatışmaların tüm kente geneline yayıldığı bildiriliyor. 


ANF