Alınan bilgilere göre öğle saatlerinde Halk Savunma Birlikleri (YPG), Suriye güçlerinden kenti terk etmesini istedi. Silahlı devlet güçleri herhangi bir çatışma çıkmaya girmeden YPG güçlerine teslim oldu. Kentin kontrolü tamamen Kürtlere geçerken akşam saatlerinde kentte durum sakindi.
Kürt, Arap ve Asurilerin yaşadığı Tiltemur kentinde de halk tüm devlet kurumlarına el koyarak, Suriye güçlerini kentten çıkardı.
Türk rejimi ise Perşembe günü yüzlerce silahı kişinin kendi sınırı üzerinden Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kentine geçmesine izin verirken, Dierbesiyê olan sınırındaki mayınları temizlemesi ise dikkat çekti. Sınırdaki tel örgülerin de kaldırıldığı bildiriliyor. Mardin Valisi’nin sınır hattına geldiği yönünde bilgiler var.
Suriye’de uzun bir mücadele geçmişi olan ve ağır bedeller ödeyen Kürtler, üçüncü yolu temsil ettiklerini belirterek, ne Batı destekli silahlı gruplar ne de Esad rejimi yanında yer almadı. Ayaklanmaların başlamasıyla birlikte Batı Kürdistan’da Kürtler “demokratik özerklik” projesi çerçevesinde yoğun bir örgütlenme içine girdi. 40 yıldır sürdürülen Araplaştırma politikasına karşı, köy ve kent isimlerini Kürtçeleştiren Kürtler, anadilde eğitim okulları açtı, halk konseyleri ve savunma komitelerini kurdu, Kürtler arası birlik yönünde önemli mesafe kaydederek ortak bir Yüksek Kürt Konseyi oluşturdu ve YPG adı altında Kürt askeri gücünü inşa etti.
Kürtler 19-22 Temmuz tarihleri arasında Kobani, Afrin ve Derik’in denetimini ele geçirmişti. Kürtlerin özgürlük mücadelesi ve kazanımlarından rahatsız olan başta Türkiye olmak üzere bölge devletleri ile ittifakları, bu gelişmeleri engellemek ve bastırmak için tehditler, saldırılar ve kontra faaliyetlere yöneldi. Son haftalarda özellikle Türkiye bağlantılı grupların Kürtlere yönelik saldırıları arttı.
ANF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder