23 Eylül 2012 Pazar

Demirtaş: AKP’nin Paçaları Tutuştu O Yüzden BDP’ye Saldırıyor

Bitlis İl Kongresi’nde konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “AKP Hükümetinin yürüttüğü politika dışarıda da içeride de bitmiştir. Paçaları tutuşmuş, bu yüzden BDP’ye ve BDP’lilere saldırıyor” dedi. Demirtaş, yegane çözümün Kürt Halk Önderi Öcalan’la müzakere olduğunu söyledi.

Bitlis BDP İl Örgütü 2. Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Mimoza Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen kongreye BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Tatvan Belediye Başkanı Abdullah Ok, Norşên Belediye Başkanı M. Emin Özkan’ın da aralarında bulunduğu 500’ü aşkın kişi katıldı.

BDP MYK üyesi İsmet Sezgin’in divan başkanlığı yaptığı kongrede ilk olarak konuşan BDP eski İl Başkanı Orhan Bezirganoğlu, Bitlis’te örgütlenmelerini daha da geliştireceklerini söyledi.

Bezirganoğlu, "il örgütümüz bu kongreden güçlü çıkacak ve bizler de yeni yönetimle el birliği ile sürekli çalışma durumunda olacağız" dedi. Bezirganoğlu'nun ardından konuşan BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu ise, demokratik yollarla çözülmeyen Kürt sorununun AKP’yi siyasal tarihin çöp sepetine atacağını söyledi.

“Kürtleri mücadelesinden bezdirmek için Sayın Abdullah Öcalan üzerinde tecrit uygulamasını geliştiren zihniyet bilsin ki Kürtler bu kazanımlarından sonra Önderliğinden ve bu mücadelesinden vazgeçmeyecek. Kürtlerin örgütlü birlikteliği Özerk Kürdistan’ı bu topraklarda yaşatacaktır”şeklinde konuştu.

Zenderlioğlu ardından kürsüye gelen BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ise, BDP’nin ‘rantçı, çıkarcı ve mütaahhit partisi’ değil gücünü halktan alan bir parti olduğunu dile getirdi.

YEGANE ÇÖZÜM ÖCALAN İLE MÜZAKERE

Savaş nedeniyle ölümlerin yaşanmamasını istediklerini söyleyen Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok açık ve net bir şekilde söylüyoruz ki; Öcalan ile müzakere Kürt sorununun yegane çözümüdür. Başbakan, Oslo ile ilgili ‘biz görüşmelerde yalan söyledik’ dedi. Barış için yalan söylemek caizdir, diye kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Sorunun çözümünden çok, yüz yıldır Kürtler üzerinde geliştirdikleri kandırma politikalarının olduğunu kendi ağızları ile açıklamış oldular. ''Kürtçe anadilde eğitim olmaz'' diyen bir başbakan inandığı Kuran-ı Kerim’e en büyük hakareti yapan bir zattır. Hangi peygamber ve hangi kutsal kitap veya hangi demokratik anayasada ''tek dil tek bayrak tek devlet'' denildiği duyulmuştur. AKP Hükümeti bütün ahlak değerlerini yerle bir etmiştir.”

İNKÂRI BİTİREN HÜKÜMET DEĞİL KÜRT HALKININ KENDİSİ


Son 30 yılın her gününün savaş nedeniyle kritik gün olarak yaşandığını söyleyen Demirtaş, Kürt halkının karar sürecinden geçtiğini belirtti. “Geçmiş yüzyılda kendi anavatanında köle muamelesi görmüş bir halkız. Bu süreçte bizim bunu değiştirme fırsatımız var. Kendi anavatanımızda özgürce yaşama fırsatımız var. Çocuklarımız torunlarımız önümüzdeki yüzyıllarda nasıl yaşayacak onun karar verildiği günlerden geçiyoruz. Mesele bizimle ilgili değil, geleceğimizle ilgili olduğu için kritiktir.”

Artık kimsenin ‘Kürt halkı yoktur, Kürdistan yoktur’ diyemediğini kaydeden Demirtaş, bunun büyük bedeller ödenerek sağlandığına dikkat çekti. Demirtaş şöyle konuştu:

"Bu, bedeli ağır sonuçlar vermiş ve gerçekleşmiş bir durumdur. Biz zaferle taçlandırmak istiyoruz. Bu dönemin bütün neferlerine en ağır görev düşüyor. Bizim omuzlarımızdaki yük en ağır yüktür. Bütün o şehitlerin yükü bizim sırtımızdadır. Biz bunu başaramazsak Kürt halkı on yıllar bu duruma devam etmek zorunda kalacak. ‘Diğer halklar gibi biz de varız' deme mücadelesinde bir kez daha bizi yok sayan bir hükümet var. 'Biz inkârı bitirdik' diyen bir hükümet var. Kusura bakmayın biz bitirdik, siz kabul etmek zorunda kaldınız. Kendini öyle bir havaya kaptırmış ki olağan üstü hali kaldırdığını, asit kuyularına insanların nasıl atıldığını anlatıyor. Sen bir şey yapmadın. Sen olmasaydın Kürt halkı 10 yılda özgür olacaktı. Dinimizi, kitabımızı kullanarak oyaladın. 5 yıl PKK gerillaları sınırın dışındaydı. Çözmek için fırsatın vardı. Bu fırsatı iktidarın kuvvetlensin diye kullandın. Senin siyasetin şimdi dışarıda ve içeride bitti. Bize bu kadar saldırmasının tek nedeni korku ve paniktir. Güçlü olan haklı olan kendine güvenir. Kimseye hakaret etmez. 'Gelin görüşelim der' sorunu çözmeye yönelir. Paçaları tutuşmuş, bu yüzden BDP'ye ve BDP'lilere saldırıyor.”
SEÇİM İÇİN KURULMUŞ BİR PARTİ DEĞİLİZ

Akan kanın durması için müzakerelerin yapılması çağrısında bulunan Demirtaş şöyle dedi: "Biz seçim için kurulmuş bir parti değiliz. Hiç kimse, ''ben milletvekili olayım'' diye can vermez. Eğer bu halk bu kadar mücadele ediyorsa kendi özgürlüğü için ediyordur. Bir yandan seçime hazırlanacağız. Ancak önemli olan özgürlüğümüzdür. Koltuk meselesi olsa en çok koltuk AKP'de var. Özgürlük ve eşitlik bizim vazgeçilmezimizdir. Halen biz burada konuşurken, hangi ana babanın yüreği yanacak bilmiyoruz. On binlerce ana babanın yüreği evladının yanındadır. Bu savaş bitsin akan kan dursun. Yılardır 'diyalog, konuşma' diye diye dilimizde tüy bitti. Kendi savaş politikalarını üstünü örtmek için BDP'yi hedef gösterdiler. Muhatapları ile konuşarak bu konuyu çözeceksiniz. Oslo'da ve İmralı'da yaptığınız gibi. Muhatapları dinleyeceksiniz. Süresi 10 yıl mı, 20 yıl mı sürer bilinmez. Ancak ne kadar sürerse sürsün ölümden savaştan daha iyidir. Bir halk demokratik özerklik istiyor. Kendi topraklarında özgürce yaşamak istiyor."

CHP MÜZAKERE NEDİR BİLMİYOR


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Örgüt silah bıraksın müzakere yapalım' açıklamasını da eleştiren Demirtaş, "Müzakere nedir bilmiyor. Çözüm konuşmaktan geçer. CHP müzakereyi aslında desteklemiyor. Teslim olacakları varsa senin çağırmana gerek yok. 30 yıldır 50 defa teslim olurlardı" diye konuştu.

Demirtaş’ın konuşması ardından tek liste halinde seçime gidilen kongrede İl Başkanlığı'na Şahin Çoban getirildi. Kongrenin ardından heyet Ağrı'nın Diyadin İlçesi'nde meydana gelen çatışmalarda yaşamını yitiren HPG'li Ergin Güven'in (Berxwedan Jiyane) taziyesini ziyaret etti. Taziye ziyaretinin ardından heyet Güroymak İlçesi'nde belediyenin yaptığı hizmetlerinin açılışını gerçekleştirmek için geçti. 

Demirtaş: Halk Kürdistan’da kendini yönetmeye başladı

Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde BDP’li belediye tarafından yapımları tamamlanan Arıtma Tesisi ile Halk Sağlığı Merkezi’nin açılış törenlerine katılan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Şu gayet iyi bilinmelidir ki Kürt halkı Kürdistan’da kendisini yönetmeye başladı ve yönetecektir de” dedi.

BDP Tatvan belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Arıtma Tesisi, Tatvan Belediyesi Halk Sağlığı Merkezi, İtfaiye Hizmet Binası ile 130 Bin m² parke parke ve asfalt yolun açılışı yapıldı.

Açılışa, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, BDP İl Başkanı Orhan Bezirganoğlu, Tatvan Belediye Başkanı Abdullah Ok, Norşên Belediye Başkanı M. Emin Özkan, parti yöneticileri, seçilmişler ve çok sayıda davetlinin katıldı.

İlk önce Arıtma Tesisi’nin açılışı yapıldı. 20 Milyon Liraya mal olan arıtma tesisinin açılışında bir konuşma yapan Tatvan Belediye Başkanı Abdullah Ok, belediyelerine yönelik idari, ekonomik ve siyasi tüm saldırılara karşı Tatvan Halkına faydalı ve kalıcı bir hizmeti kazandırmanın mutluluğu içinde olduklarını söyledi. Ok, Tatvan halkının hizmet almaması için AKP iktidarının ve yerel destekçilerinin her türlü engellemeyi yaptığına dikkat çekerek, tüm engelleme ve zorluklara rağmen halka hizmetlerini sürdüreceklerini belirtti.

'TATVAN BELEDİYESİNİ SABOTE EMRİNİ BİZZAT ERDOĞAN VERDİ'

Abdullah Ok’un konuşmasının ardından BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bir konuşma yaptı. AKP iktidarının sahip olduğu belediyelerde rantiyecilik merkezli bir belediyecilik uygulanmasına karşın, BDP belediyecilik anlayışının hizmet temelli olduğuna dikkat çeken Selahattin Demirtaş, ”AKP, böylesi bir belediyecilik anlayışının yerleşmemesi için, BDP’nin getirdiği yeni belediyecilik anlayışının ardından bir daha bu belediyeleri alamayacağını bildiklerinden belediyelerimizi boğmaya çalışıyor. Tatvan Belediyesi göreve geldiği ilk günden bu yana Başbakan’ın, ‘Tatvan Belediyesi’ni ekonomik, siyasi ve idari olarak boğacaksınız’ şeklindeki özel talimatı ile Tatvan Belediyesi soluksuz bırakmaya çalışmaktadırlar. 30-40 yıldır birikmiş SSK, TEDAŞ, vergi, sendika gibi borçlar tahsil edilmezken; BDP yönetimi devraldıktan sonra bir bir haciz üstüne haciz gelmeye başladı” dedi.

Tatvan Belediyesi’ne yönelik AKP iktidarının tutumunun gayri ahlaki, vicdan ve onurdan yoksun olduğunu belirten Demirtaş, Tatvan Belediyesi’nin çalışmalarını sabote etme emrinin bizzat Başbakan Erdoğan’dan geldiğini belirtti. BDP’nin çalışmalarının sabote edilmesiyle AKP’nin kaybettiği merkezleri yeniden alma çabasında olduğunu belirten Demirtaş, devamla şunları söyledi:

'BU HİZMETLER NAMUS BORCUMUZDUR'


”Partimiz Tatvan Belediyesi’ni 100 trilyon borçla devraldı ancak Başbakan’ın özel talimatıyla para daha kaynağından Tatvan Belediyesine ulaşmadan kesildi. BDP’den Tatvan’ı geri alabilmek için böylesi gayrı ahlaki, insafsız, vicdansız ve onur dışı yöntemlere başvuranların kimler olduğunu Tatvan halkı çok iyi biliyor. Dişimizle, tırnağımızla yarattığımız değerleri boğmaya çalışan AKP Hükümetine karşı Tatvan halkı belediyesinin yanında olmalıdır. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen arkadaşlarımız geçmiş dönemlerde olduğundan kat be kat daha fazla çalışma ortaya koyarak niyetlerinin rant değil; hizmet olduğun ortaya koymuşlardır. Devletin tüm imkanlarının AKP’li belediyelere seferber edilmiş olmasına karşın BDP’li belediyelerin çeyreği kadar iş yapamamalarının tek nedeni AKP’li belediyelerin rantiyeci, BDP’li belediyelerin ise dürüstlük merkezli hizmet yürütmeleridir. Tatvan Belediyemiz imkansızlıklar ve çalışmaları sabote eden AKP iktidarının gücüne karşı koyarak hizmetlerini çeşitlendiriyor. Bu hizmetler halka lütuf değil; bizlerin namus borcudur. Bu hizmetlerin 100 kat daha fazlasını Özerk Kürdistan’da kendi kendimizi yönettiğimiz dönemlerde gerçekleştireceğiz. Onuru, gururu, haysiyeti ve kendi yönetimini gerçekleştirmek için ayağa kalkan bir halkın belediyesini idari sabotajlarla durdurmak ve Kürt Halkının haklı taleplerine karşı koyacak bir güç ortada yoktur; yenilmeye de mahkumdur. AKP’nin haberi olmasa da özgürlük; kanepeden, buzdolabından, makarnadan ve kömürden daha değerlidir. Bu bilince sahip olan halkımız özgürlüğünü de kazanacaktır.”

Arıtma Tesisinin açılışı sonrası tesisi gezerek bilgi alan Demirtaş ve beraberlerindekiler ardından Tatvan Halk Sağlığı Merkezinin açılışını gerçekleştirdiler. Açılış kurdelesini BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu ve Tatvan Belediye Başkanı Abdullah Ok ile gerçekleştiren Selahattin Demirtaş; merkezin çalışmaları ile ilgili Halk Sağlığı Birimi Sorumlu Hekimi Dr. Osman Fatih Şanlı’dan bilgi aldı. Halk Sağlığı Biriminde hamile takibi, yaşlı ve hastalar ile felçli kişilerin bakımının yapılacağı, genel sağlık politikaları çerçevesinde çevre sağlığı ile ilgili detaylı çalışmalar yapılacağını belirten Dr. Osman Fatih Şanlı, ”Kentte gittikçe artan madde bağımlılığı, sigara ve alkol kullanımının yok edilmesine yönelik çalışmalar yapılacak. Kent sağlığını yakından ilgilendiren çöp, temizlik ve hava kirliliği gibi konularda etkin rol üstlenecek merkezimiz mahalle taramaları da yaparak önleyici sağlık hizmetleri programını da başlatacaktır” dedi.

TATVAN HALKINI ÇALIŞMALARA DESTEK OLMAYA ÇAĞIRDI


Halk Sağlığı Merkezinin diğer belediyelerce de örnek alınacak bir proje olduğunu belirten Selahattin Demirtaş çalışmaların takipçisi olacağını ve destek konusunda kişisel gayretlerini de sunacağını söyledi. Demirtaş, ”Bu hizmetler yeterli değil; ancak bir başlangıçtır. Emin olun ki birkaç yıl sonra Tatvan, bölgenin cazibe merkezi ve incisi olacaktır. Esnafı, işçisi, memuru, aşireti ile bir bütün olarak Tatvan halkı bu tarihi dönemde el ele vererek kendi geleceğimizi kendi ellerimizle yaratmak için yoğun bir çaba göstermelidir. Tatvan halkı özellikle yeni açılan Halk Sağlığı Biriminin çalışmalarını canı yürekten desteklemelidir. Hamilesinden yaşlısına, çöp sorunundan kanalizasyon sorununa, felçli hastanın evde bakımından engelli yurttaşımızın sosyal hayata katkı sunmasına kadar birçok alanda çok farklı değişimleri kısa sürede hızlandıracak olan Tatvan Belediyesi, Halk Sağlığı Merkezinin çalışmalarına Tatvan halkı hem destek olmalı, hem de bu hizmetlerin kendi lehlerinde çeşitlenmesi için açılışını yapacağımız birimin önünü açmalıdır. Şu gayet iyi bilinmelidir ki Kürt Halkı Kürdistan’da kendisini yönetmeye başladı ve yönetecektir de” dedi.


ANF

Hiç yorum yok: