15 Ağustos 2012 Çarşamba

Türk-İran Krizinde Kürdistan

Günay ASLAN

Bundan 5 yıl önce; 14 Kasım 2007‘de gazetemize ‘Türkler ayrılmak mı istiyor?‘ başlıklı bir yazı yazmıştım. Şimdi ondan uzun bir alıntı yapacağım:

“Geçenlerde Kürt siyasetçisi bir ağabeyle gelecek üzerine sohbet etme imkanım oldu. Kendisi Kürt partilerinden birinin yöneticisiydi ve Güney Kürt liderliğiyle yakın ilişkiler içindeydi. Bu ağabey bana, ‘Türkiye 2015 yılına kadar Kayseri’ye kadar geri çekilebilir ve çekilirken de bölgeyi baştan aşağı yerlebir edebilir’ dedi. Bunun bir iddia değil, bir bilgi olduğunu söyledi.”


“Ona göre Türk-Kürt savaşı artık kaçınılmaz hale gelmişti. Türkiye Kürt nüfusunun artış hızından tedirgin oluyor, bunun Anadolu’daki egemenliğinin sonu olacağını düşünüyor, bu yüzden Kürtlerden kurtulmaya çalışıyordu. Bazı dış güçlerin elinde buna dair sağlam bilgiler vardı.”


“Ayrıca yakında Suriye rejimi çökertilecekti ve Kerkük-Yumurtalık boru hattı da by-pas edilerek Suriye’nin kuzeyinden geçen bir boru hattıyla Kerkük petrolleri de Akdeniz’e ulaştırılacaktı.”


Bunları gazetemize bundan tam 5 yıl önce, ayrıntılı olarak yazdım.


O tarihlerde inanılması zor gibi görünen bu öngörülerin bir kısmı gerçekleşti. Geri kalanı da ‘gerçekçi’ bulunuyor.


Söz gelimi Suriye Kürtlerinin özgürleşmesinin bir Türk-Kürt savaşını tetiklediğini düşünenlerin sayısı giderek artıyor!


Dengeleri altüst etmiş görünen bu gelişmenin ardından Türkiye’de Kürt karşıtı kampanyanın tırmandırıldığı gözlerden kaçmıyor! PKK özellikle bahane edilerek ırkçı nefret sistemli bir şekilde körükleniyor.


Çatışmalar da giderek şiddetleniyor ve gidişatın ‘iç savaşa’ doğru evrildiği kanısını güçlendiriyor!


Tabii, Türkiye’nin Kayseri’ye doğru çekilmesi ve bölgeyi yerle bir etmesi; Kürtleri soykırımdan geçirmesi bana pek mümkün görünmüyor.


Bu Kürtlerden çok Türkler; Türkiye için bir felaket anlamına gelecektir. Türk devletinin bunu göze alacağını sanmıyorum. İç ve dış dengeler de buna izin vereceğe benzemiyor.


Ancak beni asıl Türkiye ile İran arasında yaşanan gerilim, yakınlaşan Türk-İran savaşı korkutuyor!


Türkiye ile İran arasında yeni bir Çaldıran Savaşı yaşanabileceğini, tarihi Kürdistan rekabetinin bunu tetiklediğini yine yıllar öncesinden, yine gazetemize yazmıştım.


Ve, o  günler geldi çattı sonunda!


Soğuk Savaş sonrası Ortadoğu’da nüfuzunu genişleten İran şimdi dört bir yandan kuşatılmış durumda ve tarihinin en ciddi tehdidi altında.


Amerika, İngiltere ve İsrail’in başını çektiği Batı dünyasıyla İran arasında stratejik nitelikte çıkar çatışması sıcak savaşı tetikliyor!


İran’a karşı kapsamlı bir saldırı hazırlığı yapılıyor. Suriye’de Esad’ın devrilmesinin ardından sıranın İran’a geleceği biliniyor.


İran da bunun farkında ve Suriye kalesi düştükten sonra sıranın kendisine değil, Türkiye’ye gelmesini istiyor.


İran, Türkiye’yi savaşa çekmeye çalışıyor. Bunun için de ‘Büyük Kürdistan’ hamlesini yapıyor!

İran, Türkiye’yle kendi arasında bir Kürdistan olsun istiyor! Bu amaçla Kürt meselesine oynuyor.


Doğusunda İran’ın, batısında Suriye’nin olacağı bir ucu Kerkük’ten Akdeniz’e, diğer Malatya’ya uzanan bir Kürdistan bugün İran’ın işine geliyor.


Olur mu olmaz mı, Kürtler buna ne der, bu ayrı bir yazının konusu ama İran, Türkiye’nin deyim yerindeyse şah damarını kesmeye çalışıyor!


İran’ın bu hamlesi Türkiye’yi derinden sarsıyor! Türkiye’nin korkusu ve hırçınlığı bunu gösteriyor.


Türkiye, İran’la savaşı sadece Kürdistan için göze alır ve bu Amerika’nın da işine gelir.


Ancak Türkiye, İran’la açık savaşı Kürtlerle gizli savaşa çevirecektir! Savaş alanı Kürdistan olacağından ağırlığını buranın yakılıp yıkılmasına verecektir.


Galiba Amerika da bunu bildiği için Suriye’de olduğu gibi İran’da da Türkiye’yi kontrol altında tutmak isteyecektir.


Clinton’un son Türkiye temasları bunu göstermektedir. ABD Dışişleri Bakanının Türkiye’de ağırlıklı olarak Kürtleri ve Kürdistan’ı konuştuğu söylenmektedir.


Uluslararası sistemin Kürtlere ve Kürdistan'a bir yer vermeye hazırlandığı da görülmektedir. Ancak Amerika bunun Türkiye’yle birlikte olmasını istemektedir.


Türkleri ve Kürtleri ortak bir çatı altında; Türk-Kürt federasyonunda toplamak istemektedir.

 
Fakat Türkiye son zamanlarda buna yanaşıyor görünse de gereğini yapmıyor!


Zira Türkiye Kürtleri bırakın kardeş, müttefik ya da dost olarak bile görmüyor. Aksine potansiyel ‘düşman’ olarak görüyor!


Hem derin ırkçılığını aşamıyor hem de demokratik-laik karakteriyle Kürtlerin gelecekte bölgede Batı’nın temel müttefiki olacağından çekiniyor!


Türkiye demokratikleşmeye; temel özgürlüklere ve özyönetime saygılı bir sistem kurmaya ve bir de geçmişin hesabını vermeye yanaşmıyor! Bunları yapsa Kürtlerle arasında yaşanan derin güvensizliği aşacak, yeni bir gelecek kuracaktır. Ama yapmıyor. Yetmiyor, bölgesel savaşı kışkırtıyor!


Acaba diyorum; Türkiye, Kürtlerden kurtulmak hesabıyla mı Suriye’de ateşe benzin döküyor ve İran’ı harekete geçmeye zorluyor?

 
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA

Hiç yorum yok: