30 Ağustos 2012 Perşembe

Ekonomist Sönmez: AKP Rejimi Düşüş Döneminde


ANKARA - Ekonomist Mustafa Sönmez Türkiye’nin ekonomik büyümesinin yüzde 9-10’lardan yüzde 4’lere gerilediği ifade ederek ihracatta yaşanan daralmanın da veriler ile oynanarak kamufle edildiğini söyledi.

ANF'ye konuşan Sönmez, Türkiye ekonomisindeki mevcut durumu ve kısa vadede yaşanacaklara dair öngörülerini açıkladı.

Sönmez, AKP hükümeti için, "her alanda zemin kaybediyor" diyerek, şu tespitlerde bulundu: "Dış politikada büyük bir fiyasko var. Muhalefete karşı izlediği şiddet yanlısı politikalarla bir yerlere varılamadığı görüldü. Kürt sorununda çuvallamış durumda, acilen Çiçek eliyle getirilen düzenlemeler göstermelik ve içi boş. Öğrencilere 'bir parmak bal' niteliğindeki harçları kaldırma önleminin hiçbir derde dermanı yok. Çünkü öğrencinin yoksulluğu başka alanlarda dizboyu."

'Dış kaynak ile iki yıl üstüste büyüyen ekonominin yarattığı cari açık sorunlarının vites küçültmeyi zorunlu hale getirdiğini' belirten Ekonomist Sönmez, bunun ekonomiyi durgunlaştırdığını kaydetti.

Sönmez, büyüme oranının yüzde 9-10'lardan yüzde 4'lere çekildiğine de dikkat çekerek, bunun anlamını ise "yeniden işsizlik ve durgunluk" şeklinde açıkladı.

'KÖTÜ TABLO KAMUFLE EDİLİYOR'

İşsizlik verileri ile oynanarak Türkiye'deki kötü ekonomi tablosunun kamufle edildiğini kaydeden Mustafa Sönmez, şöyle devam etti: "İhracat verileri ile oynanarak gerçek daralma kamufle ediliyor. AB'de ekonomi daraldıkça Türkiye için kötü sonuçlar daha çok ortaya çıkacak, düşen ihracat, fabrikaların işçi çıkarması demek. AB'yi telafi edecek coğrafyalarda Türkiye'nin Suriye duruşunu onaylamayan bölgesel güçlerin borusu ötüyor. BDT coğrafyasında Rusya, Orta Doğu coğrafyasında İran ile Irak, en büyük ihraç pazarları ama Suriye'deki duruşu itibariyle Türkiye'yi köşeye sıkıştıracak bölgesel güçler aynı zamanda. Bunlara Çin'i de eklemek gerek."

Yeni verilere göre, tarım alanı haricindeki çalışan sayısının 19 milyona yaklaştığını; bunun yüzde 16'sına tekabül eden 3 milyon 160 bin kişinin kamu istihdamının oluşturduğuna vurgu yapan Sönmez, 2009 ortalarında bu sayının 2 milyon 974 bin olduğunu hatırlattı. Sönmez, iki yılda kamuda istihdamın sadece yüzde 6 artmış olmasını, ekonominin iyi yönde ilerlemediği üzerinden değerlendiriyor ve işsizliğin, “resmi” görünümün çok üzerinde olduğuna değiniyor.

'AKP, GAP'I BAHANE EDİP İŞSİZLİK FONU'NU KULLANIYOR'

Sönmez, "işsizleri korumanın ve çalışmayı desteklemenin" devletin anayasal görevlerinden olduğunu anımsatarak, bu amaçla oluşturulduğu iddia edilen İşsizlik Sigortası'nın kullanımını, 'cimri' davrandığı için eleştiriyor. Fon'un kasasında 50 milyar TL’nin üstünde para biriktiği halde, bundan 2,5 milyon işsizden yalnızca 20 bin dolayında işsizin maaş alabildiğini söyledi. Sönmez, AKP Hükümeti'nin İşsizlik Fonu'nda birikenleri son 3 yıldır, GAP yatırımlarını bahane ederek bir kısmını merkezi bütçeye aktardığını kaydetti.

Sönmez, "Dış borç yükü 320 milyar dolara ulaşan Türkiye kapitalizmi için en büyük risk, dış kaynak girişinin azalması ve kurun yukarı fırlaması. Sıcak para girişi, banka kredilerinde azalış, kurguyu bozabilir" dedi.

Ekonominin, 'inşaat furyası
' ile ayakta tutulmak istendiğini söyleyen Mustafa Sönmez, "Bu aslında balon yapıyor ve her an ciddi patlamalara sebep olabilir. Hanehalkının tüketici kredisi ve kredi kartı borçları 275 milyar TL ile ileri düzeyde ve borcu borçla kapatan çok aile var. Bu borçluluk hali, onları AKP rejiimine rehin hale getiriyor aynı zamanda. Bu rehinlik hali 320 milyar dolar dış borcun üçte ikisine sahip özel sektör için de geçerli" diyerek, bu kesimler için, "bir altüst oluş yaşanmasın diye, AKP'li düzenin duacısı gibiler" ifadelerini kullandı.

'AKP POLİTİKASI, İŞSİZLERİN ÖFKESİNİ ARTIRIYOR'

Sönmez, AKP'nin yürüttüğü kötü ekonominin toplumdaki öfkeyi de artırdığına dikkat çekti: "2,5 milyon işsizin yanında iş aramadığı için işsiz görünmeyen 2 milyon işsizle birlikte 4,5 milyon işsizin biriken öfkesi var. Evlere hapsedilen kadın nüfus 'ev kadını' adı altında kodlanıyor ve sayıları 12 milyona yaklaşıyor. Eğitimde, kültürde yaşanan gericilik, muhafazakarlaşma; dinsel, cinsel, etnik ayrımcılık birçok kesimi, artan geçim zorulkları ile birlikte daha çok muhalif kılıyor."

'AKP rejiminin siyaseten, diplomasi olarak ve ekonomik yönden bir düşüş dönemine girdiğini' bildiren Ekonomist Sönmez, ekledi: "Artık bir tırmanıştan değil, bir düşüşten söz edebiliriz. Bu düşüşün hızını en aza indirme, yumuşatma, en az kayıpla geçiştirme çabalarıdır, geriye kalan. Gelecek, bu anlamda AKP rejimine pek mutlu ufuklar vaadetmiyor."


ANF

Hiç yorum yok: