11 Temmuz 2012 Çarşamba

KPSS'de Şok Bir İddia Daha!!!



Öğretmenlik ve kamudaki B grubu kadrolar için gerçekleştirilen KPSS soru ve cevaplarının sınav öncesi dağıtıldığı yönünde Dicle Haber Ajansı(DİHA) tarafından ortaya çıkarılan skandalla ilgili yeni iddialar ortaya çıktı. İddiaya göre Diyarbakır'da cemaate yakın başını bir kadının çektiği "şebeke", "referansı güçlü" 40 kişiyi sınava saatler kala bir "merkezde" saat gece 00.00'da topladı. Bü
tün iletişim araçları toplanan 40 kişinin önüne 100 soru konuldu ve sabah saat 08.00'a kadar hafızalarında tutmaları sağlandı. Sabah da 40 kişi araçlarla sınava girecekleri mekanlara dağıtıldı.
Dicle Haber Ajansı (DİHA) tarafından öğretmenlik ve kamudaki B grubu kadrolar için gerçekleştirilen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) soru ve cevaplarının sınav öncesi dağıtıldığı yönünde ortaya çıkarılan skandalla ilgili yeni iddialar ortaya çıktı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba tarafından Meclis gündemine de taşınan KPSS skandalı ile ilgili medyanın büyük çoğunluğu sessizliğini korurken, ÖSYM Başkanı Ali Demir ise iddiaları araştırmayarak ve sınav soruları henüz açıklanmamasına rağmen soruların tamamını yayınlayan DİHA'nın haberini dahi incelemeden, "Tertemiz bir sınavdı" açıklamasında bulunmuştu.

Yeni iddiaya göre; 10 Temmuz 2010'da gerçekleştirilen KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı'nda 354 aday 120 sorudan 120'sini, binlerce aday ise 100 net ve üzeri yapmış, böylelikle soruların sızdırıldığı anlaşıldığı ve sınav iptal edildiği için 7 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleştirilen sınavda farklı bir yönteme gidildi. İddiaya göre; soruları sınav öncesi Gülen Cemaatine yakın bir dershane "çok güvendiği" kadrolarına ücretsiz dağıttı. Bunun yanı sıra da 81 ilin tamamında her bir ilde bir kişi görevlendirilerek bunlar aracılığıyla, AKP ve cemaate yakın referansı güçlü olan 40'ar kişiye de sınav soruları 40 bin TL karşılığında satıldı. Bu organizasyonun içinde yer aldığı ve 40 referanslı kişiye bu soruları dağıtan Diyarbakır'daki "şebekenin" başında bir kadının olduğu ileri sürüldü. İddiaya göre; söz konusu kadın 20 bini peşin olmak üzere 40 bin TL'ye anlaştığı "referansı güçlü" kişilerle Diyarbakır'da bir mekanda bir araya geldi. Gece saat 00.00 sularında dikkat çekmemek için toplanılan merkezde sınava girecek olan öğrencilerden telefonları ve iletişim araçları alındı. Söz konusu 40 öğrencinin önüne sınavda çıkacağı garantisi verilen 100 soru konuldu ve bu soruların sabah saat 08.00'a kadar cevapları ile birlikte ezberlenmesi istendi. Soruların yazılmasına ve fotokopilerin çoğaltılmasına izin verilmezken, sabah saat 08.00'da da 40 aday araçlarla tek tek okullarına bırakıldı. Böylelikle sınav sorularının fazla dağılmasının önüne geçilmek istendi.
120 sorudan 100 soru verilmesi ile daha önceki sınavda ortaya çıkan "ful çekme" eyleminin önüne geçilmenin amaçlandığı belirtilirken, söz konusu dağıtılan 100 sorunun içinde güncel konuları içeren ve eleyici mahiyette olan soruların da bulunduğu kaydedildi. Söz konusu 100 soruyu yapan kişinin 90 puan ve üzeri alacağı için yerleşmesinin garanti olacağı için de söz konusu kişilerin fazla riski göze almayarak "geçmiş sınavdan da ders çıkararak" 120 sorunun tamamını vermediği öğrenildi.

Ankara'da bir parkta bulunan sorular ile DİHA'nın yayınladığı sorular aynı
Cumhuriyet Gazetesi'nden Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre de bir aday, sınav günü akşam saatlerinde Ankara Demetevler'de bulunan bir parkta, bankın altına, Eğitim Bilimleri ve Yabancı Dil Sınavı'na giren başka bir adayın sınav giriş belgesinin içinde küçük parçalar halinde kâğıtlar buldu. Matematik ve İngilizce sorularının ve yanıtlarının bulunduğu kâğıtları, konuları bilmediği için birleştiremediğini söyleyen aday; tarih, coğrafya, vatandaşlık ve Türkçe sorularının ve yanıtlarının yazılı olduğu kâğıt parçalarını birleştirebildi. Soruların içinde geçen anımsatıcı ifadelerin yer aldığı kâğıtta, yanıtlar olduğu tahmin edilen ifadelerin yeşil kalemle yuvarlak içine alınmış olması dikkat çekti. Kâğıtta yazan soru ve yanıtlar ile Dicle Haber Ajansı tarafından paylaşılan sorular karşılaştırıldığında büyük oranda benzerliğin olduğu ortaya çıktığını kaydetti.
Söz konusu bu kadar ciddi iddialara ilişkin ÖSYM, aynı gün henüz hiçbir iddiayı araştırmamışken, "haberlerin karalama amacıyla yapıldığını" savunsa da bir çok kentte adaylar, KPSS'deki iddialarla ilgili suç duyurusunda bulunuyor. Yurdun dört bir yanındaki başsavcılıklara yapılan suç duyurularında "Soruları kimin, nasıl çaldığının bulunması" isteniyor.

Şimdi gözler ÖSYM'nin yeni iddialara vereceği yanıtta.  
 
 DİHA

Hiç yorum yok: