9 Temmuz 2012 Pazartesi

Cemil Bayık: Gerilla Halkların Meşru Savunma Gücüdür

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Cemil Bayık, Kürtlerin ulusal varlıkları kabul edilip özgürlükleri sağlanmadıkça gerillanın direnişi bırakmasını kabul etmeyeceğini belirterek, “Gerilla halkların meşru savunma gücüdür. Hiç kimse yaşamını verenlerin anısına ve özlemlerine ihanet edemez” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Cemil Bayık, Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika gazetelerinde yer alan yazısında, son haftalarda sıkça gündeme getirilen "PKK'ye silah bıraktırma ısrarının nedenlerini" yorumladı.

"Silah bıraktırma çabası"nın Türk devletinin ve onun psikolojik savaş merkezinin son yıllardaki temel çalışması olarak nitelendirerek, AKP’nin de bazı liberalleri ve işbirlikçi Kürtleri bu hedefi için kullandığını belirten Bayık, "Bunlar vasıtasıyla gerilla silah bırakırsa devlet Kürt sorununu çözermiş, gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor" dedi.

Bayık, Türk devleti bu silah bıraktırma politikasında Güney Kürdistanlı siyasi güçleri de kullandığını belirtti: "Çünkü onlar da Türkiye ile kurdukları politik, diplomatik ve ekonomik ilişkiler gereği sık sık silahlı mücadelenin zamanı geçmiştir biçiminde açıklamalar yapıyorlar. Bu ilişkileri nedeniyle gerillanın direnişi meşru savunma hakkıdır demelerini zaten kimse beklemiyor."

‘TÜM CANLILARIN MEŞRU SAVUNMA HAKKI VARDIR’


Tüm canlıların meşru savunma hakkı olduğunu söyleyen Bayık, insanın varoluşunu anlamlı kılan toplumu korumak için direnmesi gerektiğini ise şu sözlerle ifade ediyor: "Canlıların varlık sorunu söz konusu olduğunda her türlü direnişi gösterdikleri bilinir. İnsan ise hem bireysel varlığını hem de bireysel varlığını var eden ve anlamlı kılan toplumunu korumak için her türlü direniş imkanını kullanır. Bu, evrensel olarak da kabul görmüş meşru savunma hakkıdır. Hala tüm ezilenlerin silahlı direniş dahil her türlü direnişi meşru görülmektedir; yeter ki savaş dışındaki siviller zarar görmesin."

PKK'nin 1994 yılında Cenevre Savaş Sözleşmesine uyacağına dair Birleşmiş Milletlerin ilgili kurumuna yazılı taahhütte bulunduğunu hatırlatan Bayık, örgütün bu konudaki taahhüdüne de yıllardır uyduğunu belirtti. Bayık, PKK’nin yürüttüğü direnişi ise şöyle tanımladı: "PKK'nin bugün yürüttüğü silahlı direniş tamamen meşru savunma çizgisindedir. PKK de günümüz dünyasında sorunların siyasal yollarla, demokratik siyaset içinde çözülmesinden yanadır. Ancak bunu belirtmek silahlı direnişin hiç olmayacağı anlamına gelmiyor. Eğer bu yönlü çözüm zihniyeti, niyeti ve projesi yoksa, bir toplumun varlığı tehdit altındaysa o toplumun silahlı direniş de dahil her türlü direnişi haktır ve meşrudur. Özcesi dünyada silahlı direniş dönemi bitmemiştir. Demokratik çözüm imkanı varsa tercih edilmesi gereken yöntem demokratik siyasal yöntemdir."
‘AKP SURİYE'DEKİ MUHALİFLERİ SİLAHLANDIRIYOR’

AKP iktidarının bu konudaki çabalarının çelişkili olduğunu da ifade eden Bayık şu örnekleri veriyor: "AKP gerillaya silah bıraktırmak isterken Suriye'deki muhalifleri silahlandıran temel güçtür. Muhaliflere güvenli üs bölgeleri ve hava sahası sağlayan Türk devletidir. AKP muhalifler eliyle Suriye'de her türlü provokasyonu yapmaktadır. Şu anda halk hem devlet zulmü hem de AKP'nin desteklediği muhaliflerin zulmü altında yaşamaktadır. AKP hükümeti gerillanın yanlışlıkla vurduğu bir sivil için kıyamet koparırken, AKP'nin Suriye'de desteklediği silahlı muhalif güçler birçok yerde yaptıkları eylemlerle yüzlerce masum sivilin ölmesine sebep olmaktadır."

'KÜRT HALKI ÖZGÜR OLMADAN DİRENİŞ BIRAKILMAZ'

Kürtlerin soykırım kıskacında bir halk gerçeğinde olduğuna dikkat çeken KCK Yürütme Konseyi Üyesi Bayık yazısını sonunda mevcut koşullarda silah bırakmayı her şeyden önce Kürt halkının kabul etmeyeceğini vurgulayarak şunları kaydetti:

"Kürtlerin ulusal varlığı kabul edilip özgürlüğü sağlanmadıkça gerillanın direnişi bırakmasını ilk önce halk kabul etmez. Hatta Kürt sorunun çözülmediği koşullarda bunu teslimiyet ve ihanet olarak görür. Halkın evlatları şimdiye kadar bu halkın varlığı ve özgürlüğü için yaşamlarını verdiler. Hiç kimse yaşamını verenlerin anısına ve özlemlerine ihanet edemez." 


ANF

Hiç yorum yok: