17 Haziran 2012 Pazar

Zaman Gazetesi, Fethullah Gülen'i Sansürledi

Mehdi Atay
 
 
Türk Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Fetullah Gülen Cemaati tarafından düzenlenen 'Türkçe Olimpiyatı'nın kapanışında halen ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'e Türkiye'ye dönmesi yönünde yaptığı çağrı, Cemaat ile AKP arasındaki çatışmayı açık bir biçimde ortaya çıkardı.

Erdoğan'ın ”davetine” bir video kayıt ile cevap veren Gülen, konuşmasının başında Erdoğan'ın ”davetinin” ilk olmadığını vurgulayarak söz konusu çağrının kendisi açısından çok da ehemmiyetli olmadığını vurguluyor.

Bu konuda, Erdoğan'ı kast ederek, ”O, kendine yakışanı yaptı. Fakat o ilk değil; Sayın Cumhurbaşkanı da, o da, açıktan açığa dedikleri de oldu; bir vasıta ile bana söyledikleri de oldu. Ricâl-i devletten daha başkaları da kendilerine yakışan o civanmertliği sergilediler. Bugüne kadar ben defaatle duydum. O arkadaşlardan yanıma gelenler de aynı şeyleri teklif ettiler; 'Artık Türkiye'ye gelme zamanı değil mi?' dediler.” sözleri ile son davetin ehemmiyetli olmadığını izah ediyor.

Erdoğan'ın son çağrısını katıldığı törende tribünlerden yükselen alkışlarla, ”gaza gelerek” yaptığını ima eden Gülen şunları söylüyor:

"Ve nitekim zannediyorum orada alkışın ritmi, dozu biraz yükselince de herhalde öyle bir talep şeyi imajı aldı sanırım sayın başbakan ondan da anlıyorum da dedi yani oradaki anlayışını da ortaya koydu.”

AKP'nin, Gülen'in, Erdoğan'ın ”gaza” gelerek kendisini davet ettiği imasından duyulan rahatsızlık Cemaat'in en büyük yayın organı Zaman Gazetesi'nede yer alan konuya ilişkin habere de aynen yansıdı. Zaman Gazetesi'nin 17.06.2012 tarihli manşetinden verdiği Sezai Kalaycı imzalı New York mahreçli haberde, Gülen'in bu ifadeleri cımbızlandı. Gülen'in yaklaşık on bir dakikalık video kaydından yapılan uzun haberde Gülen'in Erdoğan'ın ”alkışların ritmi ve dozundan etkilenerek” davette bulunduğu yönündeki ifadeleri yer almadı.

İnternette yer alan video kayıtta var olan ifadeler Zaman Gazetesi tarafından sansürlendi.

AKP çevrelerinden edinilen bilgiye göre yakın çevresi, Erdoğan'ın bu ifadelerden duyduğu rahatsızlığı Cemaat'in önde gelenlerine iletmesi Zaman Gazetesi yönetiminde etkisini gösterdi.

Erdoğan, on yıllık iktidarı süresince yaptığı tüm ”reformlarına” karşın Gülen'in ABD'den dönmeyerek AKP iktidarının da gereken güveni vermediği imajı yaratıyor olmasından ciddi biçimde rahatsız oluyor.

Öte yandan Cemat'in de, AKP çevreleri tarafından dillendirilen, ”Gülen kendi yaşamından korktuğu için gelmiyor oysa Türkiye eski Türküye değil. İstese gelebilir ama hala korkuyor” propagandasından duyduğu rahatsızlık Gülen'in Erdoğan'a verdiği cevap ile en üst seviyede dile getirilmiş oldu.

Fethullah Gülen'in, ”Şimdi onlar davet edereler gel derler normal. Millet de onlar davet etmeleri lazım geliyor gibi onlara bakabilirler. Halk da öyle diyebilir; onlar çağırdığı zaman, (çağırmasalar ben gidemem, Türkiye emin, böyle güvenli bir yer değil, dolayısıyla başıma gâile açarım, dert açarım başıma) diye gitmiyorum zannediliyor olabilir. Arz edeceğim şeyler böyle yakışıksız şeyler olabilir de ben hiçbir zaman böyle başıma dert açacağım mülahazası yaşamadım...” sözleri Cemaat'in Erdoğan ve AKP'ye bu konudaki cevabı olarak yorumlanabilir.

Gülen'in, Erdoğan'a cevabı içerinde Demirel'i kast ederek aktardığı, "Daha sonra 28 Şubat, 27 Nisan meseleleri oldu. O dönemde de tehditler oldu, hatta ben yine Amerika'daydım 1997'de. Devletin başındaki insan bir yerde önemli bir değişiklik olunca bana telefon etti 'gel' dedi. 'Durum değişti, burası emniyet ve güven içinde.' dedi. Gittim. Yine hastane için Mayo kliniğe geldim, tedaviye geldim. İşte o gelişimde kaldı öylece.” sözleri de Gülen açısından, AKP döneminin kendisinden öncekilerden pek de farklı olmadığı mesajı olarak okunabilir.

Hiç yorum yok: