6 Haziran 2012 Çarşamba

Suriye’yi ‘Dostları’ Yıkacak



Suriye’ye yönelik olası askeri operasyonu ‘Suriye’nin Dostları’ adlı oluşumdaki ülkelerin yapması gündemde.

Suriye’de savaşın ayak sesleri daha gür gelmeye başladı. Türkiye’nin insiyatifiyle kurulan silahlı örgütler, artık sadece ‘sivil halkı korumakla’ yetinmeyeceklerini rejim güçlerine karşı saldırıya geçeceklerini duyurdu. Bu örgütler iç savaşı büyüterek Suriye’yi olası bir askeri operasyonla karşı karşıya bırakacak. Güvenlik Konseyi’nin birlik olmamasından dolayı devreye ‘Suriye’nin Dostları’ oluşumu girecek.

Suriye’de 12 Nisan’da devreye giren Annan Planı’nı hangi tarafın resmen ‘bozacağı’ günlerce tartışılıyordu. Zira hem muhalifler hem de rejim plana sadık kaldıklarını açıklamalara rağmen ülkede ölümler devam ediyordu. Ancak Suriye’de yaşanan bütün ölümlerden rejim sorumlu tutuluyor. En son Hula’da 108 kişinin katledilmesinde de Esad rejimi sorumlu tutulmuştu. Batı medyası da katliamın görüntülerini çarpıtarak çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 108 kişinin öldürülmesiyle rejimi suçlamıştı. Bu katliamdan sonra özellikle Libya’ya operasyonu başlatan Fransa, ABD ve İngiltere, “uluslararası toplum birlik olursa bir askeri operasyon gündeme gelir” açıklamasını yaparak, Suriye’ye yönelik bir savaşa yeşil ışık yakmıştı. Bu ülkelere Almanya da destek vermişti.

İç savaş mesajı


Suriye’ye yönelik savaşı BM Güvenlik Konseyi’nin eliyle başlatmak isteyen bu ülkeler, Rusya ve Çin engeliyle karşı karşıyaydı. Bu engelleri aşmak için özellikle Rusya’nın ikna edilmesi gerekiyordu. Geçtiğimiz hafta Berlin ve Paris’te temaslarda bulanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye politikasından vazgeçmeyeceklerini duyurdu.


Yine katliamdan sonra BM ve BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan, Suriye’nin kanlı bir iç savaşa doğru gittiğini açıkladı.


Suriye konusunda uluslararası toplum ortak politika geliştiremeyince devreye dışa bağımlı muhalifler girdi. Türkiye’de örgütlenen, askeri eğitim gören Özgür Suriye Ordusu, artık Annan Planı’na uymayacaklarını duyurdu. Özgür Suriye Ordusu sözcüsü Binbaşı Sami el Kurdi Reuters’e yaptığı açıklamada, askeri kontrol noktalarına saldıracaklarını duyurdu.


Yine Türkiye’nin girişimiyle ‘Suriye Devrimciler Cephesi’ adlı bir oluşum kuruldu. İstanbul’da düzenlenen bir basın toplantısıyla kendilerini tanıtan muhalifler, 12 bin savaşcıyı bünyelerinde barındırdıklarını ileri sürdü. Toplantıda konuşan Mustafa Falih et-Tai adlı kişi, cephenin İslami kesim ve aşiretlerden oluştuğuna vurgu yaparak, “İslam fikrinin de dikkate alındığı bir rejim istiyoruz. Sivilleri korumakla yetinme dönemi sona erdi. Suriye’yi baskıcı rejimden kurtaracağız” açıklaması yaptı.


Dış ülkelerin direktifleriyle hareket eden silahlı muhaliflerin açıklamaları iç savaşı işaret ediyor. Zaten Annan’ın sözcüsü Ahmed Fevzi de Suriye’de kanlı bir iç savaş dönemine geldiklerini söylüyor. Önceki gün Cenevre’de konuşan Fevzi, “Annan ve pek çok kişi Suriye’nin kanlı ve uzun sürecek bir iç savaşa düşmesi ihtimaline karşı uyarı yapmışlardı. Belki de o noktaya vardık” dedi.

İkinci plana atılacak


Her ne kadar uluslararası güçler Annan Planı’nı savunsalar da Türkiye’nin desteklediği örgütler ile rejim güçleri arasında kanlı bir iç savaş kaçınılmaz görünüyor. Suriye’de çok kan akmasıyla Libya’da olduğu gibi Esad rejimine yönelik bir askeri operasyon kaçınılmaz olacak. Ancak Rusya ve Çin engeline rağmen BM Güvenlik Konseyi’nin olası bir müdahalesi uluslararası meşruiyete sahip olmayacağı için alternatif senaryolar üzerine görüşmeler başladı. Eldeki ilk senaryo, askeri müdahalenin ‘Suriye’nin Dostları’ adlı oluşum tarafından yapılması. Böylece askeri operasyona onlarca ülke katılacak ve basının desteğiyle meşruiyet tartışılmayacak. Bu senaryonun mart ayının ikinci haftasında biraraya gelen CIA Başkanı David Petraeus ile Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasında gündeme geldiği belirtiliyor. Görüşmeden sonra ABD Büyükelçiliğinde bir yetkili “bölgedeki en zorlu meseleler hakkında önümüzdeki aylarda daha verimli iş birliği yapılması görüşüldü” açıklaması yapmıştı. Yine Suriye rejimine karşı askeri müdahaleyi savunan ülkelerden olan Almanya, Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Suriyeli silahlı muhaliflere açıktan destek veren Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ve Lübnan’ı kapsayan Ortadoğu turuna çıkması dikkat çekiyor.


Tunus ve Türkiye’de iki toplantı yapan ve 70 ülkeden oluşan ‘Suriye’nin Dostları’ adlı oluşum, Esad rejimine karşı sert tedbirlerin alınmasından yana. Bu ülkeler dışa bağımlı olan ve iç çekişmelerden dolayı parçalanmanın eşiğine gelen Suriye Ulusal Konseyi’ni esas alıyordu.

Hiç yorum yok: