7 Mayıs 2012 Pazartesi

Fransa ve Avrupa'da Sarkozy Devri Kapandı!


Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerini sosyalist aday François Hollande’ın kazanması, ülke çapında büyük sevinç gösterileri ile karşılandı. Medya ve sokaklar ağız birliği etmişçesine “kurtulduk” diyerek, rahat bir nefes aldı.

Çok sert ve yoğun bir cumhurbaşkanlığı yarışmasının ardından 6 Mayıs günü yapılan seçimlerinin ikinci turunda Sosyalist Parti’nin adayı François Hollande, tüm solu ve Sarkozy karşıtlarını arkasına alarak zaferle çıktı. Hollande oyların yüzde 51,62’sini alarak, 1981’de seçilen sosyalist François Mitterand’dan bu yana ilk solcu cumhurbaşkanı oldu.

SARKOZY DEVRİ KAPANDI

Son 17 yıldır sağcıları kesintisiz bir şekilde cumhurbaşkanlığı görevini yürütüyor. “Değişim” ve “kopuş” vaadiyle 2007’de büyük medyatik bir şovla gelen Nicolas Sarkozy ise son beş yıl içerisinde ülkeyi tanınmayacak hale getirdi. ABD’nin peşinden sürüklenen, patronlara çalışan, iktidarı için tüm kirli işleri meşru sayan, savaşlara öncülük eden bir Fransa tablosu ortaya çıktı. Tüm kirli işleriyle birlikte deşifre olan Sarkozy, yüzde 48.38 oy ile yarışı kaybetti ve bir devir böylece kapandı.

SARKOZY YARGILANACAK MI?

Le Monde gazetesine göre Sarkozy yenilgisi ardından kendi çevresine “siyaseti bırakıyorum” dedi. Ama siyaset onu öyle kolay bırakır mı bilinmez. Sarkozy hakkında Pakistan’dan Libya’ya uzanan bir dizi skandal yolsuzluk iddialar var. Fransa öncülüğünde Ekim 2011’de katledilen Libya lideri Muammer Kaddafi’nin Sarkozy’nin 2007’deki seçim kampanyasını finanse ettiğinin belgesi ve tanıkları ortaya çıktı. Sarkozy’ye yakın birçok isim de soruşturmalara konu oldu. Yolsuzluk olaylarının ucu Sarkozy’ye dayanmasına, ortaya yığınca belge ve tanık çıkmasına rağmen susan Fransa’nın “süper savcıları” bundan sonra da susacaklar mı, bekleyip görmek gerekecek?

HOLLANDE: FRANSIZLAR DEĞİŞİMİ SEÇTİ

“Normal adam” olarak tanımlanan François Hollande, zaferinin ardından 6 Mayıs’ta saat 21.00 sıralarında kalabalığın önüne çıkarak, “Benim değerli vatandaşlarım, Fransızlar, bu 6 Mayıs’ta bani cumhurbaşkanlığına taşıyarak değişimi seçtiler” dedi. Kendisini bekleyen görevin verdiği onurun bilincinde olduğunu söyleyen Hollande, “yeniden umut verebildiğim için gururluyum” dedi.

Yapılan anketlere göre seçimlerin ikinci turunda gençler, serbest çalışanlar ve işçiler çoğunlukla Hollande lehine oy kullanırken, emekliler ve şirket patronları da Sarkozy’yi tercih ettiler.

TAMAMDIR, KOVULDU!


Hollande’ın zaferi, daha doğru anlamıyla Sarkozy’nin gidişi Fransa’nın her yerinde büyük sevinç gösterilerine sahne oldu. Onbinlerce kişi Paris’teki Bastille meydanında toplanarak zaferi kutladı. Sarkozy’nin “kirli işlerini” ortaya çıkaran alternatif internet gazetesi Mediapart, “Tamadır, kovuldu!” başlığını kullanarak sevinç gösterilerine yer verdi. Mediapart, “Sarkozy’nin yenilgisi ülkeyi yabancı düşmanı sapmalarından kurtardı” diye yazdı.

NORMAL!

Liberation gazetesi internet sayfasında “Fransa’nın her yanında ‘tarihi bir an’” başlığını kullanırken, 7 Mayıs tarihli sayısında tam sayfada ellerini havaya kaldırıp “sakin olun” der gibi Hollande’ın resmi ve üzerinde “Normal!” başlığına yer verdi.

BİR LANET DAĞILDI

Liberation’da Nicolas Demorand imzasını taşıyan bir yazıda ise “Sonunda” başlığı altında, “Sevinç. Büyük sevinç. Bir parantezin kapanmasını, bir lanetin dağılmasını görmenin sevinci” diye yazdı. Demorand, “Fançois Mitterand tarihin bir anormalliği değildi, solun birinci cumhurbaşkanı idi. Artık bir ikincisi de var: François Hollande” diye ekledi.

Sarkozy’nin başarabileceğine dair yazılar yazan ve anlaşılmaz matematiksel kurgularla umut vermeye çalışan Le Figaro gazetesi ise “Cumhurbaşkanı François Hollande” başlığını manşetine taşıyarak “değişim” başlıklı bir analize yer verdi.

ANGELA MERKEL İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASI

Fransa’daki bu değişim sadece Fransa’yı değil, tüm Avrupa ve dünyayı da yakından ilgilendiriyor. Özellikle ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde, bir “umut kapısı” olarak görülüyor. Almanya’da Financial Times Deutschland “Özellikle Angela Merkel için bir dönüm noktası” diye yazdı. Borç krizine karşı mücadelede kemer sıkma politikasının havarisi olarak değerlendirilen Alman Başbakan Sarkozy’ye açık destek vermişti. Stuttgarter Zeitung gazetesine göre sosyalist zafer “Yeni bir çağın başlangıcı”. Gazete, Fransa Avrupa’yı ilerletmek için ne kadar önemli bir ülke olursa olsun, yine de diğer “ağır vasıtalara” iradesini empoze etmesi için yeterli güçte olmadığını ifade etti.

PARİS DEĞİŞİYOR, AVRUPA DEĞİŞİYOR

İngiliz The Independent gazetesi “Fransa sola döndü” başlığını kullanarak, Hollande’ın zaferinin Avrupa’yı borç krizini çözme politikasında değişime götüreceğini yazdı. Muhafazakarlara yakın The Times, “Hollande Sarkozy’nin kemer sıkma politikasına karşı kazandı” yorumunu yaparken The Guardian gazetesi “François Hollande, Avrupa politikasındaki sağcı ve yabancı düşmanı eğilimi tersine çevirerek Fransa’da iktidarı aldı” dedi.

İtalya’da merkez sağcı La Stampa gazetesine göre “Paris değişiyor, Avrupa değişiyor”. İspanya’da merkez solcu gazete El Pais “Fransa’da Avrupa solu 6 Mayıs’ta yeniden doğdu” diyerek, sosyalist adayın kazanmasının hem Fransa hem de Avrupa’da yeni bir politik aşamanı kapısını açtığını ifade etti.

TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER NASIL OLACAK?

Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başta ekonomi olmak üzere ülke içindeki sorunlar yoğun tartışılmasına rağmen dış politika “eksik” kaldı. Hollande’ın bundan sonra Fransa dış politikasına nasıl yön vereceği henüz netlik kazanmadı. Arap Baharı, Suriye krizi, İran konusu ve Türkiye ile ilişkiler Hollnade’ı bekleyen temel sorunlar arasında yer alıyor. Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Fransa ilişkilerinde öncekinden çok farklı bir dönem umut ettiklerini söyledi.

“Farklı bir dönem olacak” gibi görünüyor ama ne yönde olacak? Seçim kampanyası sırasında Hollande’ın Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin savunucusu olmadığı ve bir pozisyon almadığı gözlenmişti. 22 Nisan’daki birinci tur öncesi France 2 televizyon kanalındaki bir programda konu hakkında görüşünü belirten Hollande, “Bugün, yıllardan beridir süren bir müzakere süreci var. Ama henüz hiçbir büyük koşul oluşmadı ve gelecek beş yıllık dönemde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği olmayacak” demişti.

KÜRT SORUNUNDA NASIL BİR POLİTİKA İZLEYECEK?

Hollande, kampanyası sırasında Kürt sorununa ilişkin herhangi bir ifade kullanmadı. Kürtler birinci turda oylarını paylaştı: bir kısmı yüzde 11 oranında oy alan radikal sol adayı Jean-Luc Melanchon’u destekledi, diğer kısmı da Hollande’a oy verdi. İkinci turda ise Kürtlerin oyları, anti-Sarkozy cephesi ile birleşerek Hollande’a aktı.

Strasbourg’da 1 Mart ile 21 Nisan tarihleri arasında Kürtlerin yürüttüğü 52 günlük açlık grevini ziyaret eden bir çok solcu parlamenter, 6 Mayıs sonrasını işaret ederek “değişim” olacağını iddia etmişti. Nisan ayında ANF’ye konuşan Sosyalist milletvekili François Pupponi, “Türkiye bir yandan Kürtleri katlederek, bir yandan da Ermeni soykırımını inkar ederek demokratik bir alan olan Avrupa Birliği’ne girmeyi isteyemez” dedi. “Türkiye eğer bir gün AB’ye girmek istiyorsa, ön şartlarımız var. Her halükarda, azınlıklarına bugün yaptığı gibi saygı göstermeyen bir ülke ile diyalog kuramayız” diyen Pupponi, “Benim açımdan, zorunlu şart Kürtlere bu ülkede demokratik olarak saygı gösterilmesidir” ifadelerini kullanmıştı.

Sarkozy iktidarında 200 dolayında Kürt gözaltına alındı, halen tutuklu olanlar var, bir dernek kapatıldı, Türkiye’nin tüm muhalif kesimleri hedef alan politikalarına “terörizmle mücadele" adı altında açık destek verildi ve Ekim 2011’de Ankara ile Paris arasında “güvenlik işbirliği” anlaşması yapıldı. Bu anlaşma iki ülkenin Kürtlere karşı ortak operasyon yapmasını da içeriyordu. Sarkozy sonrası Fransa’nın Türkiye’deki baskıcı iktidar ve Kürtlerle ilişkilerinin nasıl olacağı, “anti-Kürt” ittifakını bozup bozmayacağını zaman gösterecek.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: