6 Mayıs 2012 Pazar

CHP’deki Kavgada Fetullah Gülen Gölgesi

Deniz Baykal'ın genel başkanlıktan uzaklaştırılması ile başlayıp, Önder Sav ve ekibinin de tasfiyesi ile ”yeni” söylemiyle kabuk değişimi yaşadığı söylenen CHP'de yaşanan çalkantının altında da Gülen Cemaati olduğu konuşuluyor.

CHP içerisinde ”yıldızı parlayan” isimlerden genel başkan yardımcısı Gürsel Tekin'in bu görevden istifası, parti içinde sürmekte olan ”yeni” güçler savaşını ve detaylarını su yüzüne çıkardı. CHP'de Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı ile partiye ”kazandırdığı” bazı ”yeni” isimlerin ciddi bir doku uyuşmazlığı yaşadığı uzun zamandır konuşuluyordu.

Kılıçdaroğlu'nun bir araya getirdiği isimlerden oluşan MYK’da Gürsel Tekin, Bihlun Tamaylıgil ve Sezgin Tanrıkulu'nun başını çektiği, bunlara zaman zaman Sencer Ayata ile Faik Öztrak'ın destek verdiği bir grubun varlığı biliniyor. Erdoğan Toprak ile Nihat Matkap ise MYK'da ayrı bir aksı ifade ediyor. Bu aksa da MYK içerisinde Gökhan Günaydın ve Perihan Sarı gibi isimler destek veriyor.

Parti içerisinde Toprak-Matkap ittifakı Kılıçdaroğlu ile ilişkilendiriliyor ve bu isimler ”partinin 1-2-3 numaraları” diye sıralanıyor. Bunların üçünün ortak özelliği Alevi olmaları. Baykal ve Sav cephesinin özellikle Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerinde ağırlıklı olarak bu argümanı kullanmaları dikkat çekiyor.

CHP kulislerinden edinilen bilgilere göre, ”yeni CHP” söylemi ile başlayan parti içi tartışma bir süredir, ”eski CHP'li yeni CHP’li” tartışmasına dönüştü. Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu ”yeni CHP'yi” temsil etme misyonu ile öne çıkmaya çalışırken, Tanrıkulu ile yine bu gruba yakın isimlerden Prof. Binnaz Toprak parti içinde ağır bir darbe yiyerek susturuldular. Özellikle KCK operasyonlarını eleştirmeye çalışan Tanrıkulu üzerinden baskı yoğunlaştı. Yine milletvekili Hüseyin Aygün'ün Dersim Katliamı'na ilişkin çıkışı karşısında uğradığı operasyon ”yenilikçi” grubu sindirdi ve parti içi kavga ”eski CHP'li yeni CHP'li” kavgasına dönüştü.

Ayrıca, Matkap'ın SHP, Toprak'ın da DSP kökenli olması bu söylemin taraftar bulmasında etkili oldu. Oysa Erdoğan Toprak'ın DSP içerisinde de İstemihan Talay ile birlikte Fethullah Gülen Cemaati'ne yakın hatta cemaatle organik bağı olan isimlerden olduğu biliniyor. Nitekim, Toprak'ın CHP içerisinde, ”ulusalcıları tasfiye etmekten” söz ederken partiyi Gülen Cemaati'ne yaklaştırdığı eleştirisinin bir kaç kez Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na iletildiği konuşuluyor. DSP içerisinde de İstemihan Talay ve Erdoğan Toprak'ın Bülent Ecevit'in Fethullah Güle Cemaati ile ilişkisini sağlayan isimler olduğu biliniyor. Toprak'ın bu kimliği ile Kılıçdaroğlu'na bu denli yakın bir konumda olmasının CHP içerisinde yarın daha da büyük boyutlarda yaşanabilecek ciddi bir rahatsızlığın kaynağı olduğu ifade ediliyor.

Genel merkezde yaşanan bu iktidar mücadelesinin yeni olmadığı da biliniyor. İstanbul belediye başkanlığı adaylığından bu yana Kılıçdaroğlu'nun yakınında olan Tekin'in partiye sonradan gelmelerine karşın Kılıçdaroğlu'nun dar kadrosunda yer alan bu isimlerle bir mücadelesi olduğu da bir vaka.

Uzun zamandır devam eden güç kavgasının bugün Tekin'in istifası ile su yüzüne çıkması ise elbette bir tesadüf değil. Hem temmuzda yapılacak kongre hem de 2014 yerel seçimlerinde uygulanacak aday belirleme yöntemi Tekin'in istifasını hızlandıran etkenler olarak görülebilir. CHP'de ciddi bir tüzük değişikliği yaşanırken, yerel seçimlerde adayların merkezden belirlenmesi kuralı korundu. Dolayısıyla 2014 yerel seçimlerinde de CHP merkez yoklamasıyla aday belirleyecek. Mesele de bu adayları kimin belirleyeceğinde.

İşte bu yapı 2014’te belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi adaylarını belirleyecek. Edinilen bilgilere göre Erdoğan Toprak Bakırköy, Aydın Ayaydın da Şişli adaylarının belirlenmesinde etkili olmak istiyor. Bunun sağlanması durumunda halen Şişli Belediye Başkanı olan Mustafa Sarıgül’e de İstanbul büyük şehir adaylığı önerileceği konuşuluyor.

Zira Toprak-Tekin isimleri ile adlandırılan kavga en başından beri sürüyordu. Kılıçdaroğlu'nun daveti ile CHP'ye gelen Toprak, Zafer Mutlu'nun desteği ile Aydın Ayaydın'la yaptığı ittifak sonucu Tekin’i eski il başkanı olduğu İstanbul'da ciddi anlamda budadı. İstanbul’da yapılan ilçe kongrelerinde bu ittifakın müdahalesi sonucu istediği etkiyi gösteremeyen Tekin, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun müdahale etmesini bekleyerek sessiz kaldı. Bu arada Tekin örgütten sorumlu genel başkan yardımcılığından uzaklaştırılarak, basından sorumlu yapıldı. Kılıçdaroğlu'nun tasarrufu biçiminde gelen tüm bu budamalara sessiz kalan Tekin, sonunda İstanbul il kongresine müdahale edileceğini anlayınca altındaki zeminin tamamen kaydığı kaygısıyla parti yönetiminden isyan etti.

Bu süreçte parti içindeki gücünü kaybeden Tekin, Temmuz kurultayında çarşaf liste ile yapılacak seçimde yönetime giremeyeceğini de gördü. Tekin istifası ile özellikle Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen Erdoğan Toprak'ın da etkisi ile kendisine yönelik tasfiye ettirme girişimlerine karşı ön aldı ve İstanbul il kongresinde daha etkili olabilmek için kendisi geri çekildi.

CHP Genel Merkezi'ne yakın kaynaklar Tekin'in, ”yeni CHP”nin oluşmasına kaynaklık edecek söyleminin altını doldurmadığına dikkat çekerek, ”partinin dirliği ardına eski yeni kavgasını yeterli saydı” eleştirisini yöneltiyorlar. Aynı çevreler, ”yenilikçilerin” ”ciddi bir sol kanat açılımı yapabileceğini buna hala fırsat” olduğuna dikkat çekiyor. Nitekim, MYK'dan istifa eden Tekin'in İstanbul il kongresinde ”bir mevzi edinebilirse gerçek anlamda bir yeni açılım fırsatı” yaratabileceği ihtimalinin de olduğu iddia ediliyor.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: