21 Mayıs 2012 Pazartesi

Çay Üreticisi Özel Şirketlere Mahkum Ediliyor


Türkiye'de çalışanların ve üretenlerin değil; şirketlerin lehine politikalar geliştiren AKP, tarım alanındaki yoksul Karadenizliyi de isyan ettiriyor. Karadeniz'de önemli bir geçim kaynağı olan çay üretimi, giderek üreticilerin zarar etmesiyle sonuçlanıyor. Belirlenen alım fiyatları, üreticilerin maaliyet fiyatlarının dahi aşağısında.

Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de, çay üreticilerinin sorunlarına ilişkin meclise bir araştırma önergesi verdi. Önergesinde resmi kayıtlarda görünmeyen yaklaşık 100 bin dekar alanda çay üretimi yapıldığını belirten Tüzel, çay üreticilerinin ürünlerini yok pahasına şirketlere vermek zorunda kaldığını kaydetti.

TBMM'ye sunduğu araştırma önergesinde İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, çayın Türkiye'nin en önemli tarım ürünlerinden olduğunu hatırlattı. Çay üretiminin ve ihracatının arttırılması için alınacak tedbirlerin tespit edilmesini isteyen Tüzel, "Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 201 bin kayıtlı üretici çay tarımı yapılmaktadır. Çay üretiminin yapıldığı alan devletin resmi rakamlarına göre 758 bin dekardır. Ancak, resmi kayıtlarda görünmeyen yaklaşık 100 bin dekar alanda daha çay üretimi yapılmaktadır" dedi.

'ÖZEL ŞİRKETLER KARLI ÇIKSIN DİYE DÜŞÜK ÜCRETE VE YAVAŞ ÇAY ALINIYOR'

AKP Hükümeti'nin çay ihracatını her yıl biraz daha gerilettiğine dikkat çeken Tüzel, hükümetin açıklanan çay fiyatı için “taban fiyat” değil, “ÇAYKUR'un alım fiyatı” olarak ifade etmesini, "Böylece serbest piyasa koşullarında kamu kurumu olan ÇAYKUR kendi belirlediği fiyattan, özel şirketler ise kendi belirlediği fiyat üzerinden almasına olanak sunmaktadır. ÇAYKUR ne kadar düşük ücrete ve yavaş çay alırsa özel şirketler o kadar karlı çıkmaktadır" diye eleştirdi.

Tüzel, şu istatistiki bilgileri verdi: "2001 yılında 4771 ton kuru çay ihraç edilmiş, AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında 5160 ton, 2003 yılında ise 7042 ton kuru çay ihraç edilmiştir. AKP iktidarının beşinci yılında 2007'de 2629 ton kuru çay ihracatı gerçekleşmiş, “çıraklık dönemini” 4400 ton ihracat kaybıyla kapatmıştır."

Çay üreticisinin özel şirketlere mecbur kalarak ürününü ucuz fiyatlara vermek zorunda kaldığını anlatan Tüzel, araştırma önergesinde, "...Bu durumda haftada 50 kg çay teslim edebiliyor. Kontenjan resmiyette 10 kg görünse de, fiiliyatta 6-8 kg seviyelerinde kalmaktadır. Böylece bekletemeden toplayan üretici mecburen özel şirketlere çayını yok pahasına vermek zorunda kalmaktadır" ifadelerini kullandı.

MALİYETİNDEN DÜŞÜK ALIM FİYATLARI BELİRLENİYOR

Bilindiği gibi, geçen yıl 98 kuruş ürün bedeli +12 kuruş destekleme primi olmak üzere toplam 1 lira 10 kuruş olarak açıklanan çay taban fiyatı her geçen yıl düşürülmekte. Şimdiden 76 ve 80 kuruş gibi alım fiyatları belirlenmeye başlandı. Oysa çayın maliyetinin dahi 1.22-1.140 arasında olduğu söyleniyor.

Özel sektörün yaş çaya biçtiği değer daima düşük oluyor. Taban fiyatları hiçbir zaman çay üreticisinin istediği gibi düzenlenmiyor. Üreticiler, örneğin gübre ne kadar artıyorsa, çay fiyatının da aynı oranlarda yükselmesini talep ediyor. Zira sattıkları çayların zaten düşük belirlenen ücretlerinin önemli bir bölümünü gübreye ayırmak zorunda kalıyorlar. Çay üreticileri, devletin müdahale etmesini ve artık zarar etmeyecekleri bir politika uygulanmasını istiyorlar.


ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: