7 Nisan 2012 Cumartesi

Naim Şahin'e Gaz Sıkılsa…

Skandal ve akla ziyan açıklamaları ile gündemden düşmeyen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, göz yaşartıcı gaz kullanımına ilişkin yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, gaz bombalarının sözleşmelere uygun kullanıldığını ve sağlık üzerinde kalıcı etki bırakmadığını ileri sürdü.

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, göz yaşartıcı gaz kullanımına ilişkin yazılı soru önergesini yanıtlayan Bakan Şahin, Emniyet Genel Müdürlüğü envanterinde olan göz yaşartıcı gaz silahlar ve mühimmatlarının, bütün modern ülke güvenlik teşkilatlarında kullanıldığını söyleyerek gerekçelendirdi. Şahin’e, aynı gazların bütün diktatör ve baskıcı ülkelerde de kullanıldığını hatırlatmak gerek.

Şahin, söz konusu mühimmatların, gerek kanuna aykırı olarak düzenlenen gerek sonradan kanuna aykırı hale dönüşen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, özel maharet gerektiren operasyonlarda ve benzeri eylemlerde; topluluğu dağılmaya zorlamak, belirli istikametlere yönlendirmek ve güvenlik güçlerine karşı yapılan direnişi kırmak amacı kullanıldığını savundu.

Bu silahların “Göz Yaşartıcı Gazlar ile Gaz Maskelerinin Kullanımı Kursu” alan personel tarafından, “Göz Yaşartıcı Gaz Silahları ve Mühimmatları Kullanım Talimatı”na uygun olarak kullanıldığını iddia eden Şahin, Türkiye'nin 1997 yılında taraf olduğu Kimyasal Silahlar Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde “göz yaşartıcı gaz mühimmatının insan sağlığı üzerinde kalıcı bir etki bırakmama” şartı arandığını savundu.

GAZ BOMBASI ÖLDÜRÜCÜ BİR SİLAH OLARAK KULLANILIYOR

Oysa Türkiye taraf olduğu sözleşmeleri açıkça ihlal ediyor. Zira gaz bombaları bugüne kadar çok sayıda insanın canını aldı. En son 18 Mart günü İstanbul’daki Newroz kutlamaları sırasında polisin gaz bombaları BDP’li yönetici Hacı Zengin’in ölümüne yol açtı. 27 Mart 2011’de Van İl Genel Meclis üyesi Yıldırım Ayhan göğsüne çarpan gaz bombası nedeniyle hayatını kaybetti.
31 Mayıs 2011’de Hopa’da 54 yaşındaki bir emekli öğretmen gaz bombasından etkilenerek yaşamını yitirdi. Aynı yıl 27 Mayıs’ta Diyarbakır’da aşırı ve keyfi gaz bombası kullanımı bir kişinin daha hayatına mal olmuştu.
SÖZLEŞMELER AÇIKÇA İHLAL EDİLİYOR

Bu tabloya bakıldığında gaz bombası doğrudan öldürücü bir silah olarak Türk polisi tarafından kullanılıyor. Türkiye göstericilere karşı en yoğun ve şiddetli gaz kullanımına başvuran ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. En ufak hak talebi, yoğun gaz saldırısına maruz kalırken, eylemciler tam bir polis terörüyle karşı karşıya kalıyor.

Kimyasal gaz kullanımında Türkiye sadece göz yaşartıcı gazlar değil, doğrudan kitle imha silahları da kullanıyor. İnsan hakları örgütlerinin raporlarından elde edilen bilançoya göre 1994 ile 2011 arasında 40 dolayındaki operasyonda 470’i aşkın PKK militanı kimyasal silahlarla katledildi.

Gaz bombası tahriş ve gözlerden yaş akmasına yol açan kimyasal bir madde. Öldürücü olarak değerlendirilmeyen gaz bombaları, daha az zehirli kimyasal madde içerdiği için tercih ediliyor.

Kısa vadede gaz bombalarının sağlık üzerindeki etkisi:

-Solunum sorunları, solunum yollarında tahriş

-Bulantı, hatta kusma

-Gözyaşı akıntısı

-Spazm

-Göğüs ağrısı

-Deri yangıları ve alerji

Gaz bombalarının etkisi sıcak ve nemli havada daha da ağırlaşıyor

Sağlık üzerinde uzun vadede yarattığı etkiler:

-Solunum yollarında nekroz (doku çürümesi)

-Sindirim sisteminde nekroz

-Akciğerde ödem

-İç kanamalar (böbreküstü bezlerinde kanama)

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: