1 Nisan 2012 Pazar

Bir Kürdistan Hikayesi

Adana - Eruh'tan Mersin'in Toroslar mahallesine uzanan bir Kürt annenin öyküsü bu. "Zulüm et ki saltanatın tez yıkıla" dedirten bir dram. Meryem Erbay'ın bir kızı ve bir torunu cezaevinde, iki kızı HPG gerillası. Gerilla oğlunu öldüren devlet ise aynı çatışmada ölen polis için 90 bin TL ödeyemezse evine el koyacak. Erbey "Dünyada buna benzer başka bir zulüm var mı?" diye soruyor.

Onunki aslında 30 yıllık savaşın özeti gibi. İçinde devletin koruculuk dayatması, köy yakma, sürgün, gerilla mücadelesi ve taş attığı gerekçesiyle cezaevine konulan çocuk da var. Son 20 yılda bütün bunları ise Meryem Erbey yaşadı. Hayat hikayesi, aynı zamanda Kürdistan'daki savaş kadar direnişin de izleriyle dolu.

1992 yılında Siirt'in Eruh İlçesi'ne bağlı Bayramlı Köyü'nden devletin "korucu olacaksınız" baskısına boğun eğmeyen Meryem Erbey 8 çocuğu ve eşiyle Mersin'in Toroslar İlçesi'ne bağlı Turunçlu Mahallesi'ne göç etmek zorunda kaldı. Fakat zulüm burada da peşini bırakmaz:

'KÖYÜMÜZDE MUTLUYDUK'


"Köyümüzde toprağımız vardı, ekonomik durumumuz da iyiydi. Ancak koruculuğu kabul etmediğimiz için köyümüz yakılınca biz kendi köyümüzdeki baskılardan kurtulalım, gidelim derken geldiğimiz Mersin’de de baskıların en büyüklerine maruz kaldık. Evimiz onlarca defa basıldı. Çocuklarım, eşim, ben gözaltına alındım. Polis haftada en az 2 gün evimize gelip 'Çocukların nerde?' diye bize baskı yapıyordu.”

Erbey, 16 Temmuz 2006 günü gerilla saflarındaki oğlunun ölüm haberini aldı. Batman'ın Gercüş İlçesi'nde HPG gerillaları ile devlet güçleri arasında çıkan çatışmada oğlunun dışında HPG gerillası Mesut Erbey yaşamını yitirdi. Aynı çatışmada özel harekat polisi Erkan Serdar Salar da öldü.

Bu çatışma nedeniyle Erbey ve Altun ailelerine tazminat davası açan İçişleri Bakanlığı, polis memuruna ödenen tazminat yasal faizi ile birlikte her iki gerilla ailesinden istedi. Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2009 yılının Eylül ayında karara bağlanan dava Erbey ve Altun ailelerine 64 bin TL para cezası verilmesiyle sonlandı.

'DEVLET ACIMIZA ACI KATMAYA ÇALIŞIYOR'

Yasal faiziyle birlikte ceza bugün 90 bin TL'ye ulaşmış durumda. Meryem Erbey, yaşadıkları yetmezmiş gibi şimdi de bu para cezasını ödenmezse evlerine haciz geleceğini ve kendilerini sokakta bulacaklarını söylüyor. Her an evden çıkartılma korkusuyla yaşayan Erbey ANF'ye şöyle konuştu:

"Size soruyorum; Dünyada bu zulme benzer bir zulüm daha var mı? Oğlum Mesut kendi iradesiyle PKK'ye katıldı. Ancak devlet hem çocuklarımızı öldürüyor, üstüne utanmadan bizden para isteyerek, acımıza acı katmaya çalışıyor.”
Kızları Halime 2001 yılında, Zozan ise 2003'te PKK'ye katılan Meryem Erbey'in hikayesi bununla da sınırlı değil. Erbey'in diğer kızı Maşallah ise 1,5 yıl önce, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanarak Karataş Kadın Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Maşallah, 20 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Anne Erbey’in 16 yaşındaki torunu Serhat da geçtiğimiz ay “polise taş attığı” gerekçesiyle tutuklanarak Pozantı Çocuk Cezaevi'ne gönderildi.
CEZAEVİ KAPISINDA BARIŞ MÜCADELESİ

Yaşadığı bütün olaylara rağmen barış için mücadele etmeyi bırakmayan Meryem Erbey, "Bu yaşlı halimle günlerim çocuklarımı cezaevinde ziyarete gitmekle geçiyor, geri kalan zamanı mı ise barış mücadelesine ayırıyorum. Ne zaman bir basın açıklaması veya eylem varsa, ne olursa olsun gider katılırım. Bu ülkede barışı ancak analar, kadınlar getirebilir" diye konuştu.

Barış için ümitli olduğunu söyleyen anne Erbey, barışın kaçınılmaz olduğunu ancak, devletin barış konusunda adım atmadığını ifade ediyor.

Savaşın durması için bütün anneleri barış için mücadele etmeye çağıran Erbey'in son sözleri ise şöyle: "Barışın gelmesi halinde en çok analar sevinecek. Çünkü barışın gelmesi demek annelerin çocuklarına kavuşması demek."

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: