Dış güçlerin güdümüyle hareket eden 'Ulusal Konsey', bölünmeye devam
ediyor. En son sözkonusu muhaliflerle hareket eden Kürt gruplar da,
olası iktidar değişikliğinden sonra Kürtlerin hakları güvenceye
alınmamasından dolayı tavır aldı.
Türkiye, 'Suriye’nin Dostları’ Konferansı öncesi Suriyeli muhalifleri biraraya getirdi. Türkiye’nin amacı, birlikte hareket eden muhalifleri konferansta Suriye’nin ‘meşru temsilcisi’ olarak lanse etmekti. Ancak birçok grubun oluşturduğu Ulusal Konsey içerisinde ideolojik farklılıklar öne çıktı.
‘Suriye’nin Dostları’ Konferansı’na katılacak ülkelerin önüne Esad sonrası bir yol haritasıyla çıkmak isteyen muhalifler, İstanbul’da iki günlük bir toplantıda biraraya geldi. Türkiye’nin çağrısıyla biraraya gelen muhalifler, uluslararası toplumun desteklediği BM Suriye özel temsilcisi Kofi Annan’ın barış planını ve olası Esad sonrasını masaya yatırdı.
Türkiye’nin de kabul etmediği barış planını muhalifler de doğal olarak reddetti. Toplantıda fikirlerini açıklayan konsey üyeleri, Esad’ı zaman kazanmakla suçladı.
Ulusal Konsey’in sözcüsü Basma Kodmani de, Annan planını tek bir şartla kabul edeceklerini söyledi. Annan planını ancak Esad’ın iktidardan uzaklaştırılması sonucu doğurması koşuluyla kabul edeceklerini söyleyen Kodmani, “Bu bizim değişmez pozisyonumuzdur çünkü bunun için binlerce Suriyeli öldü” ifadesini kullandı.
Muhaliflerin asıl gündemi Esad sonrası oluşacak Suriye’ydi. Birçok grubu bünyesinde toplayan Konsey, ideolojik farklılıklarını aşamadı. Birçok ülkeden mali ve siyasi destek gören muhalifler, Suriye’nin hangi rejimle yönetileceği ve Kürtlerin hakları konusunda uzlaşamadı. İki gün süren toplantıda Kürtlerin haklarına atıf bile yapılmadı. Toplantıda Suriye’nin geleceğinde Türkiye’nin etkisi oldukça hissedildi. ‘Suriye’nin Dostları’ Konferansını düşünen Ankara yönetimi, muhalifleri birarada tutmak için yoğun çaba gösterdi. Ancak iktidar değişikliği halinde Kürtlerin haklarının anayasal güvence altına alınmamasından dolayı Kürtler toplantıyı terk etti.
Taraflar arasındaki bölünmüşlük toplantı sonrasında da devam etti. Toplantının sonuç bildirgesi için saatler süren müzakereler yapıldı. Yine Türkiye’nin araya girmesiyle muhalifler bir sonuç bildirgesi açıkladı, ancak başta Kürtler olmak üzere birçok kesim sözkonusu bildirinin altına imza koymadı.
Kararlarını güncellediler!
Kürtler’in çalışmalardan ayrılması, Müslüman Kardeşler’in tekelinde olan Ulusal Konsey’i daha da zayıflattı. Bunun üzerine ismi Konsey başkanlığı için geçen George Sabra, Kürtlere ‘dönün’ çağrısı yaptı. Sabra, Konsey’in bundan sonra izleyeceği yol haritasını açıkladı. Esad yönetiminin devrilmesinden sonra bir geçici hükümetin kurulacağını söyleyen Sabra, “Yeni dönemde izleyeceğimiz yol için komisyonlar oluşturuldu. Bu komisyonların yapacağı çalışmalar Suriye halkına bir referandumla sunulacaktır” diyerek, Kürtlere haklarını verilip verilmeyeceğini referandumla karar verileceğini söyledi.
Sabra’nın açıkladığı yol haritasında yeni bir durum göze çarpmadı. Zira, yol haritası geçtiğimiz yıl haziran ayında Antalya’da düzenlenen toplantıda alınan kararlarla birebir örtüşüyor. 9 ay önce yapılan toplantıya katılan muhalifler, Esad sonrası Suriye’nin rejiminin ne olacağı ve Kürtlerin haklarını masaya yatırmıştı. Sözkonusu toplantıya damgasını vuran Müslüman Kardeşler, yeni Suriye’nin şeriatla yönetilmesini savunmuş ancak diğer muhalifler bunu kabul etmemişti. Müslüman Kardeşler de yeni yönetim biçiminin ne olacağının halka sorulmasını istemişti. Toplantı sonrasında da referandum kararı alınmıştı. Yine Türkiye ile Müslüman Kardeşler arasında Esad sonrası Suriye’de Kürtlere hiçbir hak verilmemesi konusunda anlaşma sağlanmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder