30 Mart 2012 Cuma

Suriye Üzerindeki Kapışma Büyük


Rahmi Yağmur -ANF

Moskova - Ortadoğu uzmanı Rus gazeteci Stanislav Tarasov: Türkiye’nin Suriye politikası çöktü. Belki Esad gider ama iktidar rejim taraftarlarının elinde kalır. Rusya ilk kez Ortadoğu’da bu kadar radikal bir politika yürüttü. Ankara Suriye’de Kürtlerin haklarının önüne geçmek istiyor. Sırada İran var, belki ondan sonra Çin…
Ortadoğu uzmanı Rus gazeteci Stanislav Tarasov ile Suriye üzerindeki güç kapışmasını konuştuk. İşte Tarasov’un değerlendirmeleri:

‘’Kim bu ülkeye hâkim olursa Ortadoğu’nun birçok bölgesini kontrol edebilecek. ABD’de Kuzey Afrika’dan Güney Asya’ya kadar uzanan bölgeyi tasarlarken birçok ülke de parçalanıyor. Afganistan’da Belucistan’ın kurulması gündeme geldi. İran’a müdahale gündemdedir. Irak zaten parçalandı. Bu girişimler Güney Kafkasya’ya kadar uzatılmak isteniyor.

Yönetim değişiklikleri yeni mezhep ve etnik çatışmalarına yol açıyor. Bence Batı bizzat Suriye’ye girmeyecek daha çok BM kararlarıyla yaptırımları tercih edebilir. İsrail’in toprak sorunu var, bütün bunlar konuyu daha da karmaşık hale getiriyor. Uzmanlar Suriye ordusunun direnebileceğini söylüyor. Belki de Esad gider ama iktidar rejim taraftarlarının elinde kalır.”


RUSYA ORTADOĞU’DA İLK DEFA BU KADAR RADİKAL POLİTİKA YÜRÜTTÜ


Rusya, Sovyetlerin çözülüşünden bu yana ilk defa bu bölgede jeopolitik sorunlara karşı sert tavrını aldı. Rusya ile Çin’in birlikte hareket ediyor ve BM güvenlik Konseyi karar tasarılarını veto etmelerinin radikal olduğunu ve buradan vaaz geçmeyeceklerini gösterdiler. Bu ülke köprübaşıdır. Rusya bu süreçte Ortadoğu’da yer almak istediğini gösterdi. Çin için bu tartışma bölgede kalma açısından bir zemin oluşturuyordu.

Bu adımdan sonra ikinci adımı İran olacak, bu ülkeden sonra da rakiplerini temizlemeyi sürdürecek. Çin’in İran enerji kaynaklarına bağımlılığı biliniyor. Hatta İran’dan sonra sıra Çine bile gelebilir.

Moskova, Ortadoğu’da yükselen pozisyonunu ifade etmeye çalışıyor. Suriye ile yeni gücünü ve politikalarını deniyor eğer başarılı olursa daha güçlü oyunlar kurabilir. Aynı zamanda İran için de aktif politika yürütüyor. Bunun için Türkiye ile de uzlaşma İran ile ittifak, Kafkasya'ya karşı güç politikası yürütüyor.
Kendini askeri ve ekonomik olarak güçlendiriyor ve daha büyük bir rol oynamaya çalışıyor. Yüksek sınıfta yer alan ülkeler pozisyonlarını doğru belirlemelidir. Entelektüel kaynaklarını doğru kullanmalılar. Rusya salt güvenliğe dayalı dış politika doktrinini değiştirmelidir. Hem merkezi hem de çevre üzerindeki hâkimiyetini korumalıdır.

Bölgesel bir politika yürüterek sorunun diplomatik yollarla çözümünde ısrar ediyor. Bilindiği gibi dış işleri bakanı ve Arap ülkeleri Kahire de bir anlaşmaya vardılar. Bu planına göre anlaşmayı yapan ülkeler Suriye’ye dış müdahaleye izin vermeyecek. Bu durumda Türkiye’nin beklenmedik bir müdahalesi olursa olacaklar konusunda ipucu sağlıyor. Rusya ve Çin’in farklı tepki girişimlerine yol açar. Bu girişimlerin sonuçlarının ne olacağını kestiremez. Bu yüzden şimdi Batı, Rusya ile Çin’in muhalefetine daha yumuşak yaklaşıyor. Bu yumuşama direkt ABD ve Rusya ilişkilerin yansıyor. ABD yolları tıkamadan ortak çözüm arıyor, Rusya ve Çin ile yumuşama arayışında. Bundan dolayı Suriye deki durumun çok farklı yönlere kaymasını beklemek küçük bir ihtimaldir.

TÜRKİYE’NİN SURİYE POLİTİKASI ÇIKMAZA GİRİYOR


Türkiye’nin bir koridor oluşturma ve buraya askeri müdahalede bulunmaktan söz etmesi, bu ülkenin hiç olmazsa bir parçasının kontrolünü ellerine geçirme amacı taşıyor, ama asıl hedef birleşik bir Suriye’yi ortadan kaldırmak.

Uluslararası güçler insanı yardım koridoru oluşturmak isterse Türk askerlerinin buraya girişi güç olur. Türk ordusundan çok BM barış gücüde bu misyonu gerçekleştirebilir. O zaman Türk askerlerinin girişi söz konusu olmaz. Barış gücü burada uzun süre da kalmak zorunda kalabilir.

Kaynayan bir Irak Kürdistan’ı var. Kürtler barış gücünü Irak ile aralarına da çağırabilirler. Yine Türkiye Kürtleri içinde uyarıcı bir duruma dönüşebilir. O zaman barış gücü Türkiye Kürtleri için harekete geçmek zorunda kalabilir. Bu durumda da Türk ordusu manevra gücünü kaybeder. Eğer bu karışıklık sürerse çıkmaza yol açabilir.

Türkiye için Suriye bir talepti ama şimdi bir çıkmaza dönüşmek üzere. Şimdi konuyu İran ile de tartışmaya hazırlanıyor. Bu yüzden durumu yumuşatmaya çalışıyor.

Uluslararası güçler müdahale yöntemleri uzun yıllara da sarkabilir. Ama Şam rejimi hala duruyor ve demokratik reformlardan söz ederek tarihi önemde bir zaman kazandı. Önümüzdeki günlerde bir çok şey netleşecek gibi görünüyor. Rusya, Türkiye ile nötralize olma konusunda bir anlaşma sağlayabilir. Moskova, Türkiye’yi bu darboğazdan kurtarmaya çalışabilir. Bunu öyle bir yapacak ki Türkiye’nin otoritesi sarsılmasın.

ESKİ TÜRKLÜK KONSEPTİ ÇÖKTÜ

İsrail, Türkiye’nin bölgede bir çatışmaya sürüklenmesini istiyor. İsrailli uzmanlar Suriye ordusunun direnebileceğini yazıyor. Tabi Suriye ordusu o kadar basit değil İsrail ile çatışma deneyimi var. Çatışırsa güçleri zayıflar. Zaten demokratikleşme sorunları var. Kürtler kendi haklarını tep ediyor Asuri, Kafkas gruplar bile etnik kimliklerini vurguluyorlar. Eski Türk konsepti çöktü. Çerkezler bile geçmişte Türk derken şimdi Kafkasyalı oldukların vurguluyorlar. Türkiye’nin kendisi için de çok tehlikeli bir durumdur. Şunu söyleyeyim Sovyetlerin çözülüşünden sonra Dünyada çok uluslu olarak ayakta durmayı başaran tek ülke Türkiye’dir.

TÜRKİYE SURİYE’DEKİ KÜRTLERİN HAKLARINI ELDE ETMESİNİ ÖNLEMEYE ÇALIŞIYOR


Şimdi şöyle bir düşünce oluşturuluyor Türkiye ve Esad, Kürt sorununu kendi oyunlarına yerleştirmeye çalışıyorlar ama tabi Kürt sorunun çözümü temel anahtarı Şam’da değil.
Erbil’de modernizm gelişiyor batı tarzında üniversiteler koruyor artık, Kürtleri sadece dağlarda savaşan peşmergeler olarak gören bakış açısı çöktü. Tabi Suriye Kürtlerinin yaşadıkları da diğer Kürt bölgelerine entegre olabilir ama Suriye’de Kürtlerin durumu oyunun parçası.

Eğer Esad, Suriye’deki Kürtlere otonomi tanırsa bu Güney Kürtleri tarafından da desteklenir ve bu Türkiye’yi çok zor duruma sokabilir. Bu yüzden Türkiye bunu önlemeye çalışıyor. Türkiye’nin anayasa değişiklikleri ve diğer adımları bir yönüyle kendi içinde yaşayan Kürtlerin durumunu Suriye ve İran’daki Kürtlerden daha iyi olduğunu göstermeye yöneliktir.”

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: