26 Mart 2012 Pazartesi

AKP-Fetullah Faşizmi Sansüre Sığındı

Terör rejiminin Kürtleri sindirmediğini büyük Newroz direnişiyle gören Türk Başbakan’ın ‘yeni’ diye pazarladığı stratejinin medya ayağı da eskisi gibi Kürt medyasına yönelmek oldu. Özgür Gündem gazetesi kapatıldı; Gün Matbaası basılarak, gazeteler gaspedildi.

Özgür Gündem Gazetesi’ne bir ay kapatma cezası verildi. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin kapatma kararına tepki göstererek, Kürtlerin düşüncelerine kilit vurulmak istendiğini söyledi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Gündem Gazetesi’nin 24 Mart Cumartesi günkü sayısının 1, 8, 9, 10 ve 11. sayfalarında yer alan haber, yorum ve fotoğraflarda „Örgüt propagandası“ yapıldığı iddiasıyla, bir ay kapatma cezası verirken, tüm sayılarına el konulmasına karar verdi. Kararın ardından polis, Gün Matbaası’nı basarak, gazetenin tüm nüshalarına el koydu.

Manşeti rahatsız etti

Gazete, toplatılan sayısında „Çözüm de belli muhatap da“ manşeti atmıştı. Haberde BDP ve DTK Eşbaşkanları’nın geçtiğimiz Cuma günü Amed’deki basın toplantısındaki konuşmaları verilmişti. Toplantıda Eşbaşkanlar, Kürt halkının özerklik ve Öcalan’ın özgürlüğünde kararlı olduğunu, Öcalan-Kandil-BDP’yi dışlayan her girişimin ölü doğacağını açıklamıştı. DTK ve BDP Eşbaşkanları, „Hiçbirimiz Sayın Öcalan’ı dışında bırakan bir çözümü kabul etmiyoruz“ demişti.

17 yıl aradan sonra açılmıştı

30 Mayıs 1992’de yayın hayatına başlayan gazetenin 30’u muhabir olmak üzere 76 çalışanı öldürüldü; gazete 14 Nisan 1994’te kapatıldı. Özgür Gündem, devlet terörü ile JİTEM ve Hizbulkontra cinayetlerini gündeme getiren ilk yayın organı olmuştu. Yayına başladıktan sadece 7 gün sonra Amed muhabiri Hafız Akdemir öldürüldü. Ardından Ferhat Tepe, Nazım Babaoğlu başta olmak üzere 30 muhabiri öldürüldü. OHAL Bölgesi’ne girişi yasaklanan gazetenin dağıtımını üstlenenler de hedefteydi. İki yılda 76 gazete çalışanı katledildi. 

12 çalışanı cezaevinde

Özgür Gündem’in ardından 28 Nisan 1994’te Özgür Ülke gazetesi yayına başladı. Bu gazetenin de üç bürosu 3 Aralık 1994’te bombalandı; gazete çalışanı Ersin Yıldız yaşamını yitirirken, 21 çalışanı da yaralandı. Özgür Gündem Gazetesi, 17 yıl aradan sonra 4 Nisan 2011’de „Mirasınızı devralıyoruz“ sürmanşetiyle yeniden yayın hayatına başladı. Dün itibarıyla hapisteki 104 gazetecinin 12’si Özgür Gündem çalışanı veya eski çalışanı.
Keskin: Çözümsüzlüğün ısrarı

Özgür Gündem Gazetesi’nin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla 1 ay süreyle kapatılmasını AKP’nin yeni stratejisinin bir başlangıcı olduğunu ifade eden Özgür Gündem Genel Yayın Yönetmenlerinden Eren Keskin, „Gazetenin kapatılması devletin yeni stratejisinin bir parçasıdır. Kürt sorununda çözümsüzlükte ısrar edildiğinin bir göstergesidir. Gazetenin kapatılması Kürtlerin düşüncelerine kilit vurmaya çalışmaktır“ dedi.  Özgür Gündem’in Kürt halkının sesini duyuran, düşüncelerine yer veren tek yayın organı olduğuna dikkat çeken Keskin, gazetenin kapatılmasıyla Kürt halkının sesinin duyulmasına engel olunmaya çalışıldığını vurguladı. Keskin, „Kürt hareketi ve Kürt halkının arasındaki ilişki ve iletişimin kesilmesi isteniyor. Bu kapatma bunun bir göstergesidir“ diyerek karara tepki gösterdi. 

İSTANBUL



BDP: Türkiye için kara leke

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanvekili Pervin Buldan: Onlarca şehidi olan ve tutuklusu bulunan bir gazetenin mücadelesinden dolayı kapatılması Türkiye için bir utançtır. ‘Yeni konsept’in bir oyun olduğu ortaya çıktı. Bunun parçası olarak hemen Özgür Gündem Gazetesi’nin kapatılması ve yayına çıkacak olan baskılarına el konulması Türkiye için bir kara lekedir. AKP bu tutumundan biran önce vazgeçmelidir.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş: Kapatma kararı Kürt hareketini tasfiye operasyonunun bir parçası ve AKP’nin ‘Terör örgütü ile mücadele siyasi uzantıları ile müzakere’ palavrasının bir göstergesidir.

Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan: Eninde sonunda oturmak zorunda oldukları masaya eli güçlü oturmak için kirli bir saldırı dalgası yürütüyorlar. Özgür Gündem’e verilen kapatma cezası sona doğru yaklaşmakta olduklarının göstergesidir. AKP şiddet dozunu arttıracak ancak son çırpınışlarıdır.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan: Gündem’in kapatılması Newroz yasaklarının devamı. ‘Yeni konsept’ dedikleri şeyin yeni olmadığı ortaya çıktı. Bir saldırı politikasının devam edeceğinin göstergesidir. Emek ve demokrasi güçleri olarak bu kararı böyle okuyup güçleri daha da birleştirmek gerekiyor.



Kapatmayla başladılar

Özgür Gündem’in kapatılmasını kabul edilemez olarak değerlendiren gazeteci, yazar, aydın ve sendikacılar, hükümeti sorumlu tuttu. AKP iktidarının yeni stratejisine gazete kapatarak başladığına dikkat çeken aydınlar, Kürtlerin sesi ve soluğunun kesilmek istendiğine vurgu yaptı.

Gazeteci Ahmet Şık: Özgür Gündem’in kapatılmasına şaşırmadım. Gündem 20 yılı aşkın süredir yayın yapan bir gazete. Çalışanları hepimizin bildiği kişilerce katledildi. Önceden öldüren zihniyet, bu kez kanunlarla susturmaya çalışıyor. Hukuki değil ama kanuni yollarla bunu yapmak istiyorlar. Bu nedenle hiç şaşırmadım. Ne zamanki kanunları hukuka uygun hale getiririz o zaman bu ülkede özgürlüklerden ve demokrasiden söz edebiliriz.

İslamcı yazar Ali Bulaç: Ne olursa olsun bir gazetenin kapatılması demokrasi açısından kabul edilemez bir durumdur. Düşüncenin önü kesilemez. Hükümet yeni bir stratejiden bahsediyor ancak müzakere edeceği karşı tarafın görüşleri kısılırsa o zaman kamuoyu bu insanların ne düşündüğünü nereden öğrenecek. Kürt siyaseti yapan, Kürtler adına çıkan basın yayın organları yasaklanırsa bu mecrada olup bitenden nasıl haberdar olacağız. Şayet müzakere diyorsanız o zaman bu mecranın açık tutulması gerekiyor. Başka türlü müzakereyi yürütemezsiniz.

Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek: Burada zamanlamaya dikkat çekmek istiyorum. Newroz’u yasaklayan AKP her şeye rağmen sokaklara dökülüp kendi taleplerini dile getiren Kürt halkına bir yanıt olarak Gündem Gazetesi’ne kapatma cezası verdi. Çünkü Gündem Kürtlerin sesi ve soluğudur, dilidir. AKP’nin uygulamalarına itiraz eden bu dil kesilmek isteniyor. İkincisi yeni bir stratejiden bahsediliyor. Yok böyle bir şey, eski olan savaş konseptinin devamı söz konusu. Ne zaman savaş çığırtkanlığı yükselse, ne zaman şiddet tırmansa bedelini basın ödüyor. Bu bir eski stratejidir ve devlet terörüdür. Savaş stratejisidir. Gündemin kapatılması gösteriyor ki Hükümet müzakerelerden, barıştan çok korkuyor.

Evrensel Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Fatih Polat: Bu uygulama hükümetin ‘yeni’ Kürt stratejisinin de ilk örneğidir. Aslında 1992 yılında başlatılan Kürt sorununu bastırma konseptidir. Bu dönem kendini şu şekilde tanımlıyor: Öldürmüyorum, tutukluyorum, gazete kapattırıyorum. Bunların hepsi çözümsüzlüğün göstergesidir. Özgür Gündem Türklerin de sesidir. Gazetenin kapatılması hükümetin artık çatışma, bastırma ve savaş konsepti dışında diğer şıkları kapattığının işaretidir. Bu tür politikalarda hükümetin ısrarı hükümeti de bitirir.

BirGün Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü İlker Yaşar: 2012 yılında hala gazetelerin kapatılması kabul edilemez. Hükümetin planlı stratejilerinden bir tanesiyle daha karşı karşıyayız.
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu: Tek cümleyle değerlendirmek istiyorum. Bu yeni stratejinin bir parçasıysa diğer stratejiler gibi zorbalıktır.

KESK Genel Başkanı Lami Özgen: Yüzlerce gazetecinin tutuklanması yetmemiş ki gazeteler kapatılıyor. Halka gerçekleri götürmeye çalışan özgür basın ve özelde Kürt basını devre dışı bırakılmaya çalışılıyor. Bu konsept yeni değildir. AKP demokrasiyi rafa kaldırmıştır.


Meslek örgütleri: Utanç verici


Gazetecilik meslek örgütleri, Özgür Gündem’in kapatılmasına tepki gösterdi ve „Karar utanç verici“ dedi.

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay, „Özgür Gündem iktidarın hedef tahtası haline gelmiştir“ dedi. Abakay, Türkiye’de gazete kapatmanın yeni olmadığını ancak iktidarın Özgür Gündem Gazetesi’ne yönelik özel tutumu olduğunu belirterek, şunları söyledi: „Kürt sorununda yeni arayış hayata geçirildi böylece. Anlaşılan Özgür Gündem’in kapatılması son olmayacak. Bu utanç verici bir karardır.“

TGS: Bu çıkış yolu değil

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi ise hükümetin basın ve ifade özgürlüğü konusunda süreci daha da içinden çıkılmaz adımlar atarak karanlığa boğmaya çalıştığını söyledi. Özgür Gündem Gazetesi’nin kapatılmasının Türkiye’nin geleceği açısından bir çıkış yolu olmadığını söyleyen İpekçi, „Demokrasilerde gazete kapatma kabul edilemez. Bizim basın ve ifade özgürlüğü mücadelemiz bu baskılara rağmen devam edecek“ diye konuştu.

TGDP: Karar uygulamayla paralel

„Özgür Gündem Gazetesi’nin kapatılması bugüne kadar ki uygulamalar ile paralellik arz ediyor“ diyen Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) Sözcüsü Necati Abay, „Zaman zaman kapatma yapılıyordu. Burada önemli olan nokta ilk kez gazetenin basılmış tüm nüshalarına el konuluyor, okurlarla buluşması engellenmiş oluyor. Bu basın ve ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırıdır. Hükümet bu sansürcü ve baskıcı uygulamalara son vermelidir. 100’ün üstünde gazeteci zaten tutuklu, bu sistematik oldu. Şimdi de bu gazetecilerin gazeteleri kapatılıyor“ dedi.

Hiç yorum yok: