4 Şubat 2012 Cumartesi

Cumartesi Anneleri: 'Propaganda Değil, Gerçekleri İstiyoruz'

İstanbul - Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, Cumartesi eyleminin 358. haftasında Galatasaray'da buluştu. Güçlükonak Katliamı'nı anımsatan Cumartesi Anneleri, hükümete, "Söz değil, icraat bekliyoruz. Propaganda değil, gerçekleri istiyoruz" diye seslendi.

Eylemde ilk olarak sözü kayıp Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun aldı. Tosun, iki gün önce Meclis komisyonuna çağrılarak ifade verdiğini anımsattı, "Bana sadece eşim ile ilgili sorular soruldu. Ben ise bütün mücadelemi anlattım. Ben burada sadece kayıp eşim için değil, tüm kayıplar için oturuyorum" dedi. JİTEM merkezinden çıkan kemikleri anımsatan Tosun, "Biz bu kemiklerden utanıyoruz, siz utanmıyor musunuz?" diye sordu.

'DEVLET KAYIPLARIMIZIN YERİNİ BİLİYOR'

1994 yılından bu yana kayıp olan Nazım Alpsoy'un eşi Erdoğan Alpsoy da, eşinin "mahkemeye götüreceğiz, ifade verdikten sonra serbest bıkacağız" denilerek gözaltına alındığını hatırlattı, "Savcılık verdiğim dilekçeyi bile kabul etmedi" dedi. Alpsoy şöyle konuştu: "Devlet kayıplarımızın yerini biliyor. İsteseler hepsini açıklarlar. Burada bütün kayıplar için oturuyoruz, kayıplarımız bulununcaya kadar oturmaya devam edeceğiz."

Kayıp Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır da, kayıpların faillerinin belli olduğunu söyleyerek, "Kardeşim için oluşturulan Meclis komisyonu, onun devlet tarafından öldürüldüğünü kabul etti, katilleri belli. Ancak soruşturma ile ilgili hiçbir gelişme yok" diye konuştu.

CHP Dersim milletvekili Hüseyin Aygün de, son 6 ay içinde Dersim ve Diyarbakır'da toplu mezar kazısı yapıldığını hatırlattı. Aygün, "Dersim'deki hüsnü yıldız adındaki bir vatandaşın 47 günlük açlık grevinin ardından yapıldı. Diyarbakır'daki tesadüfen başlatıldı. Hükümet, sistemli ve programlı bir şekilde toplu mezarları açmalıdır. Bunun için İHD'nin hazırladığı bir harita var. Bu harita takip edilebilir. Parlamento ve hükümet bu konuda samimi ise acilen bağımsız bir komisyon kurulmalıdır" dedi

CANLI CANLI YAKTILAR

Konuşmaların ardından Sebla Ercan, İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklamayı okudu. Güçlükonak Katliamı'nın hatırlatıldığı açıklamada, katliama ilişkin şu bilgiler yer aldı:

"1993 yılının haziran ayında Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinin Özbaşoğlu köyüne askerler tarafından baskın yapıldı. Köy halkını okula toplayan askerler önce köylülerden Ömer Çetin'i işkenceden geçirdi, sonra da eşini köy meydanına getirdiler. 'PKK ile ilgili bilgi vermezsen karını çırılçıplak soyup, halka teşhir ederiz' dediler. Ömer, kendini 2 metrelik kayalıklardan aşağıya attı. Üzerine ateş edildi. Sonra yaralı olarak tekrar köy meydanına getirildi. Önce okulun önünde bulunan foseptik çukuruna sokuldu, ardından üzerine odun parçaları konulup canlı canlı yakıldı. Ve cesedi alınarak 5 köylüyle birlikte götürüldü. Köylülerden Abdullah Güler, Sait Şen, Beşir Başkak, Ahmet Güler ile yine aynı ismi taşıyan Ahmet Güler'den PKK'ye ait sığınakları göstermeleri istendi. Sığınakları bilmediğini söyleyen 5 kişi, bir çukura konuldu, üzerlerine ateş edildi, sonra el bombası atıldı. Parçalanan bedenlerin arasında yaralı olarak kurtulan Ahmet Güler, ortalık sakinleştikten sonra çukurdan çıktı ve uzun bir yürüyüşten sonra köyüne vardı. Bedenine 10 kurşun isabet etmişti. Olanları önce tedavi gördüğü hastanedeki doktorlara anlattı, sonra da savcılığa gidip şikâyette bulundu."
Arcan, 19 yıldır işlem yapmayan savcıların, ailelerin mezar açılması için ısrarı üzerine harekete geçtiğini belirtti, "Özbaşoğlu köyü ile Yağızoymak jandarma taburu arasında yapılan kazılarda Abdullah Güler, Beşir Baksak ve Sait Şen’e ait kemiklere ulaşıldı. Aileler yakınlarını giysilerden teşhis etti" diye konuştu.

Dönemin yetkililerini hatırlatan Arcan, hükümete seslendi, "Tesadüfen topraktan fışkıran kemikler üzerinden siyaset yapmayı bırakın. Taleplerimize kulak verip, arşivlerinizdeki bütün bilgi ve belgeleri kamuoyuyla paylaşın. Delillerin karartılmasına yol açan toplu mezarlardaki kepçeyle kazılardan vazgeçin. Bilimsel yöntemleri öngören Minnesota protokolüne uygun davranın. Söz, değil icraat bekliyoruz. Propaganda değil, gerçekleri istiyoruz" dedi.

Fotoğraf: Arzu Demir

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: