29 Ağustos 2011 Pazartesi

Yeni Kaledonya Bağımsızlık Yolunda


Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ülkesinin Güneybatı Pasifik’yeki denizaşırı toprağı Yeni Kaledonya’nın Fransa’dan ayrılmayı istemesi halinde “saygı duyacağını” açıkladı

1998’de imzalanan Noumea anlaşması gereği Yeni Kaledonya bağımsız olup olmayacağı konusunda 2014 ve 2018 arasında bir referandum düzenleyecek.

Sarkozy, Yeni Kaledonya’ya yaptığı üç günlük ziyarette “Herkes Yeni Kaledonya’nın Fransa’nın bir parçası olarak kalmak istediğine beni inandırdı. Ama Kaledonyalılar başka bir seçim yaparsa saygı duyarım” dedi.

Avustralya’nın 1500 kilometre doğusundaki Yeni Kaledonya’da 1980’lerde bağımsızlık isteyenler ile Fransa’ya bağlı olmaktan yana olanlar arasında çatışmalar yaşanmıştı. Ülkenin yüzde 34’ünü Avrupalılar oluşturuyor.

Özerk olan Yeni Kaledonya, Fransız parlamentosuna iki milletvekili bir senatör gönderir. Fransız hükümetince atanan bir yüksek komiserin gözetimi altında çalışan dört özerk bölge konseyi tarafından yönetiliyor. Konseyin oluşturduğu Topraklar Kongresi yasama organı niteliği taşırken, başkanını kendi üyeleri arasında seçer. Topraklar kongresinin 54 üyesi beş yılda bir yapılan seçimlerde belirlenir.

Ülkesinin özerkliğe kavuşmasındaki uzun mücadelede önderlik eden Jean-Marie Tjibaou 1989’da bir suikast sonucunda hayatını kaybetti.



"Geleneksele dönmek bir rüya… Hiçbir halk buna erişemedi. Bir kimlik, bir model için arayış, inanıyorum ki önümüzde… Kimliğimiz, istikbalimizde yer alıyor."

Jean-Marie Tjibaou


Tjibaou Kültür Merkezi Avustralya’nın doğu kıyısı açıklarında halen Fransız toprağı kabul edilen Yeni Kaledonya, Nouméa’da bulunuyor. 1990 yılında Fransız hükümetinin finansmanını karşılayacağını açıkladığı kültür merkezi için bir yarışma yapıldı. Kanak halkının kültürünü dünyaya tanıtmak ve kalkındırmak amacıyla tasarlanan proje önerileri arasından Renzo Piano’nun projesi seçildi. Ancak, proje önerisi daha sonra önemli düzeltmelerle değişikliğe uğrayarak bu günkü halini aldı ve 1998 yılında tamamlandı. Piano, 152 yıldır Fransa’nın sömürgesi olan Kanaklar için onların yerel köylerinden esinlenerek ve inşaat tekniklerinden yararlanarak, modern teknolojinin imkanlarıyla geliştirdiği tasarımıyla dünyanın ilgisini mimariyi kullanarak bu bölgeye çekmeyi başardı. Kültür merkezi, tepelik bir yarımada üzerinde, yüzü denize dönük 10 kulübeden oluşan 3 “köy”üyle hemen dikkat çekiyor. Kulübeler yarımada eğrisini takip eden bir koridor boyunca bibirlerine bağlanıyorlar ve her bir kulübenin farklı bir fonksiyonu var. Merkez, Afrika’dan getirtilen ve her türlü çürümeye çok dayanıklı olan İroko ahşabı ve paslanmaz çelikle Fransa’da fabrikasyon olarak üretilmiş. Bu modern mimari esere yönelen ilginin zamanla Kanak halkının kültürüne ve politik durumuna yönelmesi, kültür merkezinin aracılık ettiği amaçlardan bir kaçı.


Yeni Kaledonya ve Kanaklar

Yeni Kaledonya Avustralya’nın doğu kıyısı açıklarında bulunan bir Fransız toprağı. İlk kez 1946 yılında Birleşmiş Milletler’in koloni olmaktan çıkarılacak ülkeler listesine alınmış olmasına karşın, bağımsızlık yolunda karmaşık bir dönem geçirdi. Ülke şu günlerde barış içinde ve Kanak halkı, 2013 ve 2018 yılları arasında yapılacak halk oylaması sonucunda Fransa’dan kazanacakları bağımsızlıkla politik özerkliğe kavuşacak. Kanaklar, Güney Pasifik’in tümüne yayılmış yerli bir halk olmasına karşın yoğunlukla Yeni Kaledonya bölgesinde bulunuyorlar.

Jean Marie Tjibaou Kimdir? 

Ülkesinin özerkliğe kavuşmasındaki uzun mücadelede önderlik ederken 1989’da bir suikast sonucunda hayatını kaybeden Jean-Marie Tjibaou’nun halkı için istekleri ve rüyası, ölümünün ardından da politik ve kültürel sahnede kendini hissettirmeğe devam ediyor.


Jean-Marie Tjibaou: “Geleneksele dönmek bir rüya… Hiçbir halk buna erişemedi. Bir kimlik, bir model için arayış, inanıyorum ki önümüzde… Kimliğimiz, istikbalimizde yer alıyor.”

İşte bu vizyon Nouméa’daki Kültür Merkezi’nin üstleneceği görevi şekillendirecekti.

Tjibaou Kültür Merkezi Fikri Nasıl Oluştu?

Bazen bir rahip ve bazen de Sorbonne’da bir doktora öğrencisi olarak Tjibaou, Yeni Kaledonya bağımsızlık hareketinin lideriydi ve her ne kadar milletinin modern dünyanın bir parçası olmasını istediyse de, halkının geçmişleriyle tam anlamıyla barışık olarak geleneksel olanla dünya kültürü arasında bir denge kurmasını istiyordu. Tjibaou 1989 yılında bir suikast sonucu hayatını kaybetti. Kanak halkı için özgürlüğün, modern dünyada bir kimlik sahibi olmalarının en değerli öncüsünün ölümü, vazgeçilmeyecek davalarını canlı tutmak amacı ile liderin adıyla anılacak bir Kültür Merkezi inşa etme fikriyle sonuçlandı. 

12 Ekim 1989’da Başbakan Michel Rocard’ın önerisi ve Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın onayıyla Kanak Kültür Merkezi’nin “Cumhuriyetin Büyük Projeleri” kapsamında büyük ölçekli bir proje olarak Paris’deki merkezi hükümet tarafından finanse edilmesine karar verildi.

Uluslararası Yarışma

1990 yılında açılan uluslarası bir mimari yarışma sonucunda Fransız Cumhurbaşkanı ve Kanak Kültürünü Geliştirme Merkezi Başkanı tarafından kabul gören proje İtalyan mimar Renzo Piano’nun önerisi oldu.

Projelendirme ve İhale Süreci 

Orjinal yarışma dosyası 1991 yılı boyunca maliyet hesapları ışığında yapılan gözden geçirmelerle projede yapılan önemli basitleştirmelerle sonuçlandı. Ön tasarımın tamalanmasının ardından yapılan çalışmalar neticesinde proje çizimleri ve ihale belgeleri son halini aldı ve nihayet Aralık 1993’de merkezin inşaatı için ihale duyurusu yapıldı.


Piano’nun Tasarımı Geliştirme Süreci, Yaklaşımları 
 
Geçen bu süre zarfında Piano, Kanak Kültürünü anlamak için azami bir çaba icerisine girdi. Tarihlerini, geleneksel hayatlarını ve Pasifik’in bu kısmındaki hayatı yakından izledi. 

Yükselen kulübeler, mimarın zihnindeki Kanak kültürü’nün, esnek, diasporik, gelişmeye açık ve bastırılmışlığa dirençli olarak şekillenmesini yansıtırcasına tamamlanmamış bir görünüm içindede.

Piano tasarımı şöyle açıklıyor: “Kanak mimarlığının temel unsurlarından birinin inşaat sürecinin ta kendisi olduğunu farkettim ‘evi inşa etmek süreci’, ’evi bitirmek’ kadar önemliydi.

Bundan, daimi bir ‘inşaat alanı’, veya tamamlanmamış bir ev inşaatı konseptini geliştirmeye başladım.” 

Bu projede, Kültür Merkezi’nin, sürekli yenilikçi görüntüye adanmışlığını yansıtmak amacıyla bitmemiş, dönüştürücü bir etki öneriyorum. Bu etki, merkezi, postmodern mimari akımında edineceği yer kadar, dünya sahnesinde önemli bir kültür aktörü olarak da etkinleştirerek, Dünya’nın diğer yerlerindeki çağdaş müzelere özgü özelliklere kavuşturur.”

Bu durum, merkezin görkemli mimarisi ve programlarıyla ilgilenen ziyaretçilerin sürekliliğini sağlarken, “yeni”nin sürekli tekrar bulması sömürgeci ile sömürge arasındaki politik hedef olan uzlaşmayla da bağlantı kurar.


Tjibaou Kültür Merkezi’nin kuruluş manifestosunun bir maddesi olan “yenilik” ideolojisi dogmatik olmaktan daha fazladır. “Yeni”, politik geçiş süreci yaşayan bir devlet için inandırıcı milli kimlik sembolleri oluşturmak için kullanılıyor ve gelişmekteki halk kültürüne ilgi ve yatırımı heveslendirmeyi hedefliyor.


Piano, önerisinin Kanak evlerinden modellendiğini fakat biçimsel olarak kendisinin diğer işlerinden olduğu kadar, Le Corbusier’in diagonel kesilmiş silindirlerinin de bu biçimde pay sahibi olduğunu belirtiyor.


Piano, baskın formu retorik bir anlamı aktarması için kullanır. Geleneksel Kanak kulubesinde merkezdeki ana direk köyün liderini sembolize eder. Piano bu direği cases adını verdiği kulube strüktürlerinden Jean Marie Tjibaou’nun öldürülmesinin sembolik bir ifadesi olarak kaldırmıştır.


Tasarım

Piano’nun cases adını verdiği pavyonlar veya soyut kulübelerin en yükseği 28 metre ve 8-9 katlı bir kent binası kadar yüksek. Köyler, yarım adanın eksenini takip eden bir hafif eğri üzerinde 3 grup olarak düzenlenmişler. Cases temel olarak dairesel planlara sahip fakat uzun bir bağlantı koridoruna ve hemen arkasında devam eden dikdörtgen şeklindeki daha geleneksel hacimlere açılmasına izin verecek şekilde her bir dairenin iç kısmı kesik. Burada, iroko ağacından lamine sütunların taşıdığı paslanmaz çelik ve camdan düz çatıları olan bitki ekili avlular binayı deler; hacimler, pasif soğutma sisteminin parçası olan ahşap ve cam güneş kesicilerle tanımlanıyor. Kuzeybatıya doğru, binanın düzensiz kenarıyla deniz arasında, yoğun olarak ekili, teraslarla şekillenmiş, açık-hava sergi ve etkinlik hacimleri olarak kullanılacak halka açık alanlardan oluşan bir bant ve Kanak kültüründe mistik anlamlar taşıyan bazı yerel bitkilerin ziyaretçilerle tanıştırıldığı yarım adanın çevresi boyunca devam eden bir gezinti yolu bulunuyor.

Strüktür İklimlendirme İlişkisi

“Her bir eğik dış lata kapalı alanın çevresini oluşturan iskeletin dikey elemanlarına bağlıdır. Eğrisel latalar, yüksek rüzgarların etkilerini değiştirebilen bir etkiye sahip yatay kuşakları taşır ve iç koşullar çevre duvarının tabanında ve kompleksin karşı yüzündeki kanatları kullanan pasif bir sistemle kontrol edilir. Bunlar, rüzgarın yönü ve yoğunluğuna göre açılıp kapanarak çatıların en üst noktasından dışarıya atılan esintilerin hacimlerde dolaşmasına sağlar. Eğrisel lataların sembolik bir rolü olduğu daha önce söylenmişti fakat gerçekten de iklim dengelemek gibi bir işlevler de var: ‘Benim’ kulubelerimle geleneksel kulubeler arasındaki benzerliği biraz azaltmak için dikey elemanların uzunluğunu ve kabuklara daha açık bir form verdim... Daha önce planlandığı gibi dikey latalar artık üst uclarında birleşmiyorlar. Rüzgar tüneli testlerimiz gösterdi ki dinamik havalandırma açısından bu daha etkili sonuçlar verdi.Fakat bunların daha derin ses titreşimleri var, bazıları gerçek: açık dış kabuğu tirizleri arasından geçen rüzgar “kulubelere” bir ses veriyor: Kanak köyleri ve onların ormanlarının ‘sesini’.”

Kültür Merkezinin Sosyal ve Politik “Aracılık” Rolü

Kanak Kültürünü Geliştirme Merkezi başkanı Marie Claude Tjibaou, binanın aracılık rolünü anlatıyor: “Bugün, herkes mimariyi görmeye geliyor. Yavaş yavaş insanlara soru sordurmayı başaracağız: neden bu kemerler, neden bu tonozlar?” Bu yapısal unsurlar eşinin Kanaklar için arzuladığı, “Biz ne tarih öncesinden ne de arkeolojik kalıntılardan arda kalanlarız, biz teniyle kanıyla insanız,” mesajını Dünya’ya iletmek olan amacına ulaşmasına yardımda destekleyici olacaktır.

Yapı Alanı ve Malzemeler

Tjibaou Kültür Merkezi, 8 dönümlük peyzajlı bir parkta 8188 m² kapalı alan olarak inşa edilmiş. Her kulubeyi inşa etmek için 300 m³ ahşap ve 5 ton paslanmaz çelik kullanılmış. Fütüristik teknolojiyle üretimiş paslanmaz çelik ve lamine ahşap ile geleneksel malzemelerin uyumlu bir karışımı. Tüm kompleks bilgisayarlarca yönetilen iklimlendirme sistemiyle havalandırılıyor ve bazı mekanlar gelişmiş multimedya cihazlarıyla donanımlı. Gösteriler için biri kapalı ve 400 kişilk, ikisi açık alanda ve sırasıyla 1.000 ve 2.000 kişi alabilen 3 tiyatrosu var.