15 Kasım 2011 Salı

Türk Gazetelerinden Yalan Taarruzu

Cahit Mervan

Türk basını bugün attığı manşetler ve yaptığı haberlerle anılacak. Bugün Gülen cemaatinin yayın organları başta olmak üzere Türk basını Kürt hareketine karşı adeta taarruza geçmiş durumda. Bütün yalanlarını, iftiralarını cepheye sürmüş.

Kürt ve demokrasi düşmanlığı sözde laik Hürriyet’ten sözde Müslüman Akit’e kadar adeta zirve yapmış. Türk gazeteleri bugün özel olduğu kadar kirli psikolojik savaş konusunda ne kadar marifetli olduklarını ispatlamak için yarışmış. Gazetelerin sayfaları MİT ve AKP karargahların da üretilen yalan ve iftira haberlerle dolup taşmış.

İşte o yalan olduğu kadar, bayağı, kara propaganda olduğu kadar gerçeği perdelemek için üretilen manşet ve haberlerden bazıları.

Haber-Türk gazetesi Hükümetin başı Tayyip Erdoğan’ın bizzat talimatıyla PKK lideri Abdullah Öcalan’a karşı uygulanan tecritti perdelemek için bugün sözde özel bir fotoğrafla işi kotarmaya çalışmış. Öcalan’ın 12 yıl önce Roma’dan Moskova’ya giderken çekilmiş ve defalarca MEDYA TV ve ROJ TV’de yayınlanmış bir fotoğrafını sanki yeni ele geçirmiş gibi Öcalan’ın 12 yıl gizli kalan fotoğrafı’ başlığıyla vermiş.

Haber-Türk gibi hem istihbaratın bir şubesi gibi yayın yapan, hem de işi gücü tetikçilik olan Akit gazetesi de sadece Öcalan düşmanlığı yapmammış. Bugün attığı manşetle tam bir kara propaganda ve ırkçılık sergileyerek İmralı’daki ağır tecrit koşullarını perdelemeye çalışmış. Gazete kılıklık bu özel savaş elamanı gazete ‘Apo’yu Yahudi firma koruyacak’ manşetiyle gerçeği karartacağını düşünmüş. Erdoğan’ın talimatıyla uygulanan tecritti gizlemeye çalışmış. İmralı adasının güvenlik kamaralarının bir Yahudi firma tarafından yapılacağını iddia etmiş. Akit tipik bir psikolojik savaş metoduyla hem Kürt, hem Öcalan düşmanlığı yapmış, hem de sanki Yahudiler Öcalan’ı koruyormuş izlenimi yaratarak Yahudi düşmanlığı yapmış.

Özel savaş haberi dendiği zaman Hürriyet gazetesini atlamayacaksınız. Hürriyet nede olsa psikolojik savaş metotları konusunda şimdiki Günlen Cemaatin karargahında hazırlanan gazeteleri çeşmeye susuz götürür, susuz getirir. Hakkını teslim etmek gerekirse geçmişte olduğu gibi Hürriyet bugünde kirli propaganda konusunda ustalığını göstermiş. Bu ırkçı gazete Adana’da göz altınına alınan Kürtleri bir çırpıda 2010 yılında İskenderun ve Hatay’da askeri üste ve polis otosuna yapılan saldırıların failleri olarak lanse etmiş. Tümüyle istihbaratın servis ettiği ve her tarafı yalan kokan bu haberle Hürriyet ‘seferberlik gazeteciliğini’ kimselere kaptırmama niyetinin olmadığını göstermek istemiş.

Kirli haber yapmakta Hürriyet kadar tecrübeli olmasa da ‘seferberlik gazeteciliğinin’ son örneklerinden olan Bugün gazetesi Kürt Özgürlük hareketine düşmanlıkta öyle bir haber yapmış ki insan ne diyeceğini şaşırıyor. Bugün gazetesi PKK ve Kürtlerle uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan bir dolandırıcılık haberine ‘Aşk-ı Memnun’un yıldızına PKK tuzağı’ başlığını kullanarak Kürt hareketini kötülemeye çalışmış. Garip bir şekilde haberin içinde PKK geçmemesine rağmen, ne alakaysa ‘PKK’ haberin başlığında yer almış. Yani anlayacağınız ‘çamur at izi kalsın’ cinsinde adi mi adi bir haber.

‘Seferberlik gazeteciliğinin’ son dönemlerde yükselen yıldızı ve yalan haber sıkıntısı çektiği zaman işin kolayına kaçıp, arşivlere dadanan Sabah gazetesi de bugün hükmü birkaç saatlik olan bir yalan manşetle çıkmış. Sabah yalanını ‘özel haber’ olarak sunmuş. Ve yalan haberine Irak devlet başkanı ve YNK lideri Celal Talabani’yi de alet ederek ‘demokrasinin değerini bilin’ manşetini kullanmış. Bu habere göre güya Talabani’ kendisi ile görüşen BDP ve DTK eş başkanlarına nasihatte bulunarak Türkiye’deki demokrasinin kıymetini bilin demiş. Aklınca Sabah gazetesi bu yalan haberle Kürtler arası ilişkilere gölge düşürerek çomak sokmak istemiş.

Gizli ödenekten beslendiği artık ayyuka çıkan ve bunun için tetikçilikte sınır tanımayan Star gazetesi dün ki kirli ve ölüye saygısızlık işine bugünde devam etmiş. Star gerilla yakınlarının kendi evlatlarına sahip çıkmasını içine sindiremediğinden olsa gerek Kartepe deniz otobüsünde infaz edilen Mensur Güzel’in ailesini ve Kürt milletvekili Sebahat Tuncel’i hedef göstermiş. ‘Taziyeden önce Kandil refakati’ manşetini kullanan gazete BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel’in infaz edilen Mensur Güzel’in ablasını Kandile kaçırmak istediğini yazmış. Sabah Türk polisinin Güzel’in ailesine yönelik şiddet politikasına kalitesiz, beş kuruş etmez bir yalanla kılıf aramış.

Ve Gülen Cemaatinin ‘amiral gemisi Zaman gazetesi ise AKP hükümetinin Kürt halkına karşı nasıl bir düşmanlık içinde olduğunu ele veren bir manşetle çıkmış. Zaman ‘Sınırdan geçen teröristleri kamaralı taşlar gözetleyecek’ başlığını kullandığı haberinde Türk devletinin barış için değil, Van’da kara kışta ölüme yatan insanların hayatlarını kurtarmak için değil ama savaş için milyarlarca dolar harcayacağını övünerek aktarmış. Zaman istemeyerekte olsa baltayı taşa vurmuş. AKP hükümetinin kirli ve gerçek yüzünün deşifre olmasını sağlamış.

Hiç yorum yok: