23 Kasım 2011 Çarşamba

Danielle Mitterand Ezilenlerin Dostuydu…




Paris - Daha 17 yaşındayken Nazi faşizmine karşı direniş hareketi içinde yer alan ve Kürtlerin mücadelesini uluslararası alana taşıyan Danielle Mitterand, 87 yaşında hayata gözlerini yumdu. Mitterand’ın vefatı Kürtler arasında büyük üzüntü yarattı.

Mitterdand, Paris’teki bir hastanede, eşi François Mitterand’ın ölümünden 15 yıl sonra yaşama veda etti. 87 yaşındaydı. François Mitterand, V. Cumhuriyet’in tek sosyalist cumhurbaşkanıydı. Mitterand aynı zamanda 7 Ocak 1984’te Viyana’da Ermeni Soykırımı’nı tanıyan dünyadaki ilk liderdi.

Eşi Danielle Mitterand ise ezilen Kürt halkı için verdiği mücadeleden dolayı “Kürtlerin annesi” olarak görülüyordu.

FRANÇOIS MITTERAND: BENİM EŞİM KÜRT

Yıllarca Mitterand çiftine yakın duran isimlerden biri olan Nouvel Observateur dergisi gazetecisi Robert Schneider, Daniel Mitterrand ile ilk karşılaşmasını şöyle anlatıyor: “14 Ekim 1994, ikinci ameliyatından üç ay sonra. Çok zayıf düşmüş haldeki François Mitterrand, beni Elysee’de baş başa öğle yemeğine davet etti. Danielle bizimle kahve içerken buluştu. (François Mitterand) Gülerek bana dedi: ‘Siz şanslısınız, sizin eşiniz Fransız! Cumhurbaşkanı’nın eşi, O, bir Kürt! Kısa bir süre önce kendi himayesindekilerden birini tanıştırdı, cesur bir Kürt direnişçi olduğunu söyledi. Daha sonra öğrendim ki tehlikeli bir terörist!’ Danielle de kendi militan inancındaki bu kızdıran anıya gülüyor.”

Danielle Mitterrand’ın ismi 21 Mayıs 1981’den bu yana François Mitterrand’ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte Fransız tarihine geçti. Mitterrand, uluslararası sahnede sol görüşleri ile açık bir siyasi pozisyon alan ilk First Lady oldu. 1986’da Özgürlükler Vakfı’nı kurdu. Bu vakıf dünya genelinde ezilen kadın ve erkekleri savunuyor.

KIRMIZI HALILAR GÖZÜMÜ KAMAŞTIRMADI


Eski Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın dul eşi Danielle Mitterand, geçtiğimiz 21 Ekim’de Özgürlükler Vakfı’nın 25. kuruluş yıldönümü etkinliğinde yer almıştı.

Vakıf adına o gün yaptığı yazılı açıklamada Mitterand şunları söylüyordu: “Yaşam, zaman içinde uzun bir yol kat etmemi istedi. Kader bana çok ayıda kırmızı hali üzerinde yürüme ve dünya büyükleriyle karşılaşma fırsatı verdi. Ama her şeyden önce tüm kıtalardan halklara yakın olmamı, yaşama mutluluğundan unutulmuş ve sefaletten beli bükülmüş erkek ve kadınların tanıklıklarını dinlememi sağladı.”

Mitterand şöyle devam ediyordu: “Cumhurbaşkanlığının kırmızı hali seyahatleri benim yolumu şaşırtmadı, parıltılar da gözümü kamaştırmadı (…) Özgürlükler Vakfı’nın kurduktan 25 yıl sonra, vakıf olmanın nedenleri halen geçerlidir…” Bu nedenler, yoksulluk, baskı ve zenginliklerin adaletsiz paylaşımı…

KÜRT HALKI İLE DAYANIŞMA KOORDİNASYONU

Mitterand’ın vakfı ayrıca Kürt ve Fransız derneklerini bir araya getiren Kürt Halkı İle Dayanışma Koordinasyonu üyesiydi.

Vakıf bir açıklamasında, üyesi olduğu bu koordinasyon için “Kürdistan’ın tüm taraflarının temsilcisi” diyerek, koordinasyonun amacının Kürt sorununa barışçıl bir çözümü teşvik etmek olduğunu belirtiyordu. Açıklamada, “Ama pratikte, başta Türkiye olmak üzere tüm topraklarda Eski Kıta’nın silah satışları sayesinde şiddetli ve silahlı bir baskıyla karşılaşıyor. Bu kolektif düzenli olarak Fransa’dan olduğu gibi Avrupa’nın geri kalanın da ilgili hükümetlere silah satışının yasaklanmasını istiyor” diye belirtiliyordu.

MABABAD, DİYARBAKIR HEWLER ONU UNUTMAYACAK


Mitterrand, 1980’li yılların sonundan bu yana Kürtler lehine insani eylem içinde bulunuyordu. 1986 yılında Türk askeri cuntası tarafından 14 yıl hapse mahkum edilen dönemin Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana’nın özgürlüğüne angaje oldu. Mitterand, Leyla Zana’nın özgürlüğü için de uluslar arası alanda önemli rol oynadı. 1989 Temmuz’unda Doğu Kürdistanlı liderlerden Dr. Abdulrahman Qasimlo’nun Viyana’da suikast sonucu katledilmesi ardından İran Kürtlerini savundu.

Mitterrand, Saddam rejimin katliamlarına maruz kalan Güney Kürdistanlı Kürtlerle de hep dayanışma içinde oldu. Bu nedenle Danielle Mitterand’ın heykeli Mart 2010’da Güney Kürdistan’ın Halepçe kentine dikildi, onun adı sokak ve meydanlara verildi.

Mitterand, 2009’da Federal Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Hewler’deki Kürt parlamentosunda yaptığı bir konuşmada “Kürdistan benim ikinci vatanım” demişti. Mitterrand, 1989’da da mülteci kamplarında yaşayan 200 Kürt aileyi ülkesine götürmüş ve Güney Kürdistan’ın uçuşa yasak bölge ilan edilmesinde rol oynamıştı.

Mitterand Kuzey Kürdistan sorunuyla da yakından ilgileniyordu. 1999’da PKK lideri Abdullah Öcalan, Roma’ya geldiğinde Mitterand, şöyle demişti: "Öcalan'ın Roma'ya gelişi İtalyanlara verilmiş bir hediyedir. Böylece bütün dünyaya Kürt sorunu tanıtıldı. Bütün Kürtler ve Öcalan benim kalbimde. Kurduğum vakıfla yıllardır onların mücadelesine yardım etmeye çalışıyorum. Ben onların mücadelesi için sahaya iniyorum. Öcalan, terörist değil bir özgürlük savaşçısı."

Hiç yorum yok: