1 Ekim 2011 Cumartesi

Kürdün Paçozu Olmaz mı?

Paçozluğun din, iman diye diye dorukta bağdaş kurduğu bir çağı yaşıyor, TC. Rüşvetin adı, „sevap işleme“dir bu dünyada. Belge ve bilgilerinin ortalığa saçılmaması için, ustasının gösterdiği dolambaçlara raylar düşeniyor. Hırsızlık ve soygun ikinci sevaptır.

Kürt soykırımına geçirilen kılıfın ismi „din kardeşliği“dir. Arap Bacı’nın „bir sen eksiktin“ dedirten şekilde haddini aşarak, Kürdistan kadınlarını onur ihanetine çağırmaktadır.

 Bir paçozun ötekine „gel beraber paçozlaşalım, malı sırtlayıp götürelim“ dediği yalanlar, dolanlar dünyasında, Kürdün paçozu olmaz mı? Dün çıktı. Bugün çokıyor. Yarın gemarlaşmış, puç olmuş, paçozlaşmış tipler çıkacaktır.

Hem paçozla yan yana, iç içe olmak, hem de siyasal, sosyal ve kültürel olarak ondan etkilenmemek mümkün değildi, değildir.

Baksanıza, Kürdistan en vahşi işgalin postalı altında, statüsü yok, adı yasak, Kürdün dili kesik, asimilasyon darbeleriyle onuru kırık, ama tepelerine bomba yağdıran, bebeklerini katledip paçoz medya aracılığıyla Kürtlere mal eden, yatırım diye zindanlar inşa eden hükümette bakanlık payesi kapmış Kürt Mehdi Eker, kendi pisliği yedirilmiş, tecavüzün vahşetini yaşamış, onur kavgasında öldürülmüş Kürde, „kimlik, kişiliğinizi inkar edip, Türk olun, din, iman yalanıyla nimetler derin“ çağrısı manasında, kendini örnek göstererek, „kimse benden fazla Kürt değil“ diyor.

Her şeye rağmen, su altı taşları gibi yüz yıllarca aşına, arına kendi geleneksel kültürünü yaratan bir halktır, Kürtler. Bu kültürün çelik çekirdeği ise onursallıktır. O nedenle soykırım yangınlarına rağmen, kendilerine benzetip, paçozlaştıramadılar Kürdistan’ı.

Bugün dünyada bir başka benzeri olmayan şekilde, kadını, erkeği, çocuğuyla milyonlarca Kürt, Kürdistan’ın kurtuluşu için dağlarda, şehirlerde direniyor. Hapishaneler Kürdistan öncüleriyle dolu.
Ama isyancı milyonların yanında, utanma duygusu aşınmış, dumura uğramış, „şerm“, etmeyi unutup, paçozlaşmış, yalan, dolan pazarında onurlarını, ruh, kişiliklerini ekmek niyetine yiyen „aydın“ kılıklı tipler de var ve var olacaklardır.

Kürdün en paçozu, paçozun kendine benzettiği siyaset tarlasında yetişti, son yıllarda. Direnen ninelerden, isyan eden çocuklardan utanmadan paçozlaşarak, paçozun silah gücü gölgesinde, tek tek seslerini yükseltmeye başladılar, bunlar. Paçozlamaya bodoslamasına dalanlardan kimileri, o yolda malı götüren Galip Ensarioğlu’nu örnek aldılar. Mesela sanki Şırnak’ta, Tunceli’de sanayi varmış gibi sanayi odasının başı sıfatında, Diyarbakır, Batman’da tüccarların kılığında „hizmete girip, vurgundan götürmek varken, Kürdistan’ın onur davası ne ola?“ diyorlar.

Kara propagandanın yalan ve dolan çukurlarında, „Kürt aydın“ kılıklı paçozların daha etkin ve etkili olacağı hesabıyla, kimi  ettiklerine ve arkalarında kaç kişinin olduğuna,  itibar menzillerinin nereye kadar olduğuna bakmadan paçozları işe koşuyorlar. Bunlardan biri, yalama ve yalakalıkta sınır tanımayan metin erlerden sonra, başkasından çalma cümlelerle yazarlık yapmaya soyunan Kürt miri süslü bir kalpazan, öbürü dünyanın öteki ucundan nimetlere koşan eski gerilla lideri bozuntusu…
Sonuncusuna İngiliz Kemal diyorlar.

(İngiliz Kemal, İttihatçılardan sonra Kemalistlerin hizmetine giren bir tetikçi ve casusun kod adıdır.)
Kürdistan özgürlük mücadelesi verirken paçozlar, Türk medyasında boy boy, sıram sıram. Fiyatına razı olanlar, haraç-mezat alıcısını buluyor.

Onur savaşçısı Kürtler, yüzlerine tükürmek için, köşe bucak onları kovalıyor. Etraflarını saran koruma ordularını aşıp yanaşsalar, sadece  paçozlaşmanın hakkını verme babından „tuh senin yüzüne“ diyecekler. Başkaca bir şey söylemeyecek, davranışta bulunmayacaklar…


AHMET KAHRAMAN
akahraman61@hotmail.com

Hiç yorum yok: