16 Ekim 2011 Pazar

İsrail ve Türk Askeri

Ayhan BİLGEN
Filistinlilerin elinde esir olan İsrailli asker Gilat Şalit’in iade edilmesi karşılığında 1000 Filistinli mahkumun serbest bırakılacağı kamuoyuna yansıdı. İçlerinde Mervan Barguti gibi seçilmiş siyasetçiler de var. Türkiye’nin, PKK tarafından kaçırılan askerler konusunda sergilediği tavırla kıyasladığınızda ilginç bir tablo ortaya çıkıyor. Türk ordusu ve onun her bir neferi konusunda mangalda kül bırakmayan söylemler bu noktada tüm anlamını yitiriyor. Adeta “bizde asker çok” ve kolayca feda edilebilir mantığı, kendini hissetiriyor.

İçtüzüğünü demokratikleştiremeyen TBMM nasıl anayasa yapacak?

Engelli bir milletvekilinin protezli ayağı vesilesi ile içtüzük değişikliği ile kadın vekillerin pantolon yasağı kaldırılırken bir önerge tüm genel kurulun ezberini bozdu. Kravat ve başörtüsünün serbest bırakılmasına yönelik Sırrı Süreyya Önder tarafından verilen önerge, bir anda geri adım atılmasına neden oldu. Yasakları kaldırmak için muhalefet partilerinden gelen önerileri fırsat bilmesi gereken iktidar partisi tam tersi refleks içine girdi.

Genel kurul gündemine alınan bir düzenleme teamüle de aykırı olarak komisyon tarafından geri çekildi.

Sadece bu manzara bile TBMM’nin anayasa yapma iradesini ortaya koymaya yeter sanıyorum. Anayasa sürecinin ne kadar partizan refleksleri aşan bir özveri (!) ile ilerleyeceğinin sinyalleri şimdiden verilmeye başlandı.

BDP’ye yönelik tutuklamalar siyaseti demokratikleştirecek mi?

Yapılan operasyonları BDP’nin özgürleşmesi için savunma eğilimi tam bir soğuk şaka niteliğindedir. Bir partinin genel merkez, il, ilçe yöneticilerini tutuklayıp sonra bunların parti üzerinde kurduğu baskıyı ortadan kaldırma girişim, siyasal tarihe “Türkiye demokratikleşme modeli(!)” olarak geçecektir.

Bırakın sivil siyaset üzerindeki baskıları kaldırmayı, neredeyse legal siyasal mücadeleyi anlamsızlaştıracak bir psikolojiyi gün geçtikçe egemen kılacak olan adımlarla karşı karşıyayız. Askeri zeminde elde edilemeyen psikolojik üstünlüğün sivil siyaset zemininde kolayca elde edilebileceğini düşünenler işin en kolay yanına kaçmayı tercih ediyorlar. Keyfi tutuklamaların toplumsal sonuçlarının, pes etme, teslim olma biçiminde tezahür edeceğini hesap edenler, bunun faturasını tüm topluma ödettirecekler.

Hiç yorum yok: