31 Ekim 2011 Pazartesi

HPG Gerillası Ebru Mohikancı Son Yolculuğuna Kadınların Omuzlarında Uğurlandı


İstanbul - Hakkâri'nin Çukurca İlçesi'nde çıkan ve kimyasal silah kullanılan çatışmada yaşamını yitiren HPG gerillası Ebru Muhikancı'nın (Eylem Ararat) cenazesi binlerce kişi tarafından İstanbul'da defnedildi. Muhikancı'nın cenazesi kadınlar tarafından omuzlarda taşındı.

Hakkâri'nin Çukurca İlçesi'nde 22-24 Ekim tarihlerinde kimyasal silah kullanılan saldırıda hayatını kaybeden 24 HPG gerillasından biri olan Kars nüfusuna kayıtlı Ebru Muhikancı'nın (Eylem Ararat) cenazesi Malatya'dan ailesi tarafından alındıktan sonra İstanbul'a getirildi. Ailesi tarafından dün akşam uçakla getirilmek istenen cenaze, "yer yok" gerekçesiyle uçağa alınmaması üzerine, ambulansa konularak karayoluyla İstanbul'a getirilmek zorunda kalındı. Öğlen saatlerinde İstanbul'a ulaşan Muhikancı'nın cenazesi, ailesinin yaşadığı Başakşehir'in Şahintepe Mahallesi'ne getirildi.

Kadınların çoğunlukta bulunduğu bini aşkın kişi tarafından karşılanan cenaze, burada bulunan Mele Ömer Camii'ne götürülerek, dini vecibeleri yerine getirildi.

Cenaze törenine BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışınak, BDP İstanbul milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Sebahat Tuncel de katıldı.

Dini vecibeler yerine getirildikten sonra ikindi namazına müteakiben Muhikancı'nın cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından ise Muhikancı'nın tabutu, cenaze arabasına konularak onlarca araçlı konvoyla Sultangazi İlçesinde bulunan Habipler Yayla Mahallesi Mezarlığı'na götürüldü.

Mezarlık girişinde Muhikancı'nın tabutu kadınlar tarafından omuzlara alınarak defnedileceği mezara doğru götürüldü. Tabutun arkasında yürüyen kitle ise Muhukancı'nın posterlerinin yanısıra PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posterleri ile Demokratik Konfederalizm bayrakları taşıdı. Yürüyüş esnasında "Şehîd namirin" sloganı atıldı. Yürüyüşün ardından cenaze dualar eşliğinde defnedildi. Ardından ise Gülten Kışanak bir konuşma yaptı.

EBRU NEDEN DAĞIN YOLUNU TUTTU?

Kürt halkının artık tahammülünün kalmadığını ve bu kaybın artık son bulmasını istediklerini belirten Kışanak, herkesin kendine, "Ebru daha gencecikken, neden dağın yolunu tuttu?" sorusunu sorması gerektiğini söyledi. Bu soruyu sormayanların insanlıklarını sorgulanması gerektiğini ifade eden Kışanak, "30 bin gencimizi yitirdik, kimse niye dağın yolu tutuluyor diye sormuyor. Kürt halkının diğer halklardan eksik bir yanı mı var? Niye hala dilini konuşamıyor. Bu gençlerin ölümüne sebep olan inkârcı zihniyet mahkum olmak zorundadır. Artık kendisine insanım diyen herkesin intikam laflarını bir kenara bırakarak, düşünmesi gerekir" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Misliyle cevap verilecek" sözüne atıfta bulunan Kışanak, "Bunu diyenleri Ebru'nun fotoğrafına 5 dakika bakmaya çağırıyorum" dedi.

‘SÖZÜN TÜKENDİĞİ YERDEYİZ’

"Sözün tükendiği yerdeyiz" dahi diyemediklerini, bu durumda bile çözüm için bir şeyler söylemeye çalıştıklarını dile getiren Kışanak, "Ebru sana karşı bu sorunu çözemediğimiz ve sizleri yaşadığımız için mahcubuz. Bu ülke barışa kavuştuğunda size olan borcumuzu o zaman ödeyeceğiz" şeklinde konuştu.

ACIMIZ ÇOK BÜYÜK


Kışanak'ın ardından Muhikancı'nın annesi Birgül Muhikancı da kızının mezarı başında kısa bir konuşma yaptı. Anne Muhikancı, duygularının, "Bu ülke kirli savaşta binlerce gencini kaybetti. İsrail bir tutsak için bin Filistinli tutsağı veriyor. Bu ülkede ise hala kan ve gözyaşı devam ediyor. Benim yüreğin yandı, ama başka anaların yüreği yanmasın. Acımız çok büyük" sözleri ile dile getirebildi. Konuşmaların ardından "Şehît namirin" sloganı atan kitle mezarlıktan ayrıldı.

Hiç yorum yok: