Maxime Azadi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Somali şovu sırasında açlık içinde
kıvranan siyahi bir çocuğun başını okşarken kameralar önünde elini
temizlemekten çekinmemişti. Öyle ki “insani yardım” adı altında
gitmesine rağmen bu oyundaki rolünü unutmuş, burnuna gelen açlığın,
insani trajedinin kokusunu eliyle yellemişti. İşte o anda ortaya çıkan
parmağındaki pırlanta yüzük de Erdoğan ikilisinin insani sefaletini
gözler önüne sermişti.
Türkiye’nin first lady’si, Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da bugünlerde, yine rol icabı, tıpkı eşi Recep Tayyip Erdoğan gibi “içi yanıyor içi”. Katilin bizzat devlet olduğu cinayetleri perdelemek için kameraların karşısına çıkan Türkiye’nin Emine Hanım’ı, Kürt annelerine sesleniyor.
İlginç olan bu çağrısını da Makedonyaç Üsküp’deki Türk Çarşısı’nı gezerken yapıyor. Osmanlı eseri Kurşunhanı Çarşısı’nı gezdiği sırada ise gazetecilerin Êlîh olayına ilişkin soruları üzerine Emine “Hanım”, Kürt annelere şöyle sesleniyor: “Tabii ki yüreğimizde hissettik. Bundan gerçekten çok huzursuz ve mutsuz olduk. Bütün kadınlar anneler adına aslında ne diyeceğimi bilemiyorum. Gerçekten bu bir vahşet yani. Ama bunu bütün annelerin bütün kadınların kınaması protesto etmesi gerekiyor. Bilhassa Kürt annelerinin. Başbakan’ın dediği gibi, beyaz yazmanızı ne zaman yere sereceksiniz? Onu bekliyoruz. İnşallah kadınlar bu bilince sahip olursa, terör barınamaz. Bugünleri bekliyoruz inşallah.”
Bir gün dahi annelerin yanında bulunmayan ancak uluslararası turlarda eşiyle birlikte seyahat eden Emine Erdoğan’ın, zaten sürekli barış için sokaklarda olan Kürt annelerine seslenmesi, çok çirkin bir rolden başka bir anlam taşımıyor. Kötü bir oyunculuk. Ne rolünü biliyor ne de rolünü oynayabiliyor.
Bahsettiği vahşet ise bizzat hükümetinin talimatlarıyla gerçekleşen polis ve asker cinayetleri. Emine Erdoğan Kürt kadınlarından kendi çocuklarını protesto etmelerini, katillerini ise alkışlamasını ve ona biat etmesini istiyor. Sonuna da bir dua ekliyor: “İnşallah kadınlar bu bilince sahip olursa, terör barınamaz. Bugünleri bekliyoruz inşallah.” Biz de diyoruz ki, “İnşallah kadınlar sizinle aynı bilinci paylaşmaz ve biz de daha kanlı günleri görmeyiz.”
Emine Hanım hiç dert etmesin, Kürt anneleri beyaz yazmayı nereye bırakacağını ve neyi protesto edeceğini çok iyi biliyor. Onlar ne yaptığının çok iyi bilincindeler. Emine Erdoğan’ın Kürt annelerinden hiçbir şey bekleme hakkı yok. Ancak yine de bir şeyler yapmak istiyorsa, eşi Tayip Erdoğan gibi değil, ama gerçekten yüreğinde az da olsa Kürt annesinin acılarını hissediyorsa, yapması gereken ilk çağrı eşine, “artık bu vahşeti durdur” demek olacak. Zira Bir Göz de Sen Ol inisiyatifine göre AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana devlet güçleri ve askeri patlayıcılar tarafından en az 73 çocuk katledildi. Bu çocukların ölümünden, başında eşi Erdoğan’ın bulunduğu hükümet sorumlu. Öldürülenler Kürt çocukları, Kürt annelerine çağrıda bulunacak en son kişi ise Emine Erdoğan.
Türkiye’nin first lady’si, Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da bugünlerde, yine rol icabı, tıpkı eşi Recep Tayyip Erdoğan gibi “içi yanıyor içi”. Katilin bizzat devlet olduğu cinayetleri perdelemek için kameraların karşısına çıkan Türkiye’nin Emine Hanım’ı, Kürt annelerine sesleniyor.
İlginç olan bu çağrısını da Makedonyaç Üsküp’deki Türk Çarşısı’nı gezerken yapıyor. Osmanlı eseri Kurşunhanı Çarşısı’nı gezdiği sırada ise gazetecilerin Êlîh olayına ilişkin soruları üzerine Emine “Hanım”, Kürt annelere şöyle sesleniyor: “Tabii ki yüreğimizde hissettik. Bundan gerçekten çok huzursuz ve mutsuz olduk. Bütün kadınlar anneler adına aslında ne diyeceğimi bilemiyorum. Gerçekten bu bir vahşet yani. Ama bunu bütün annelerin bütün kadınların kınaması protesto etmesi gerekiyor. Bilhassa Kürt annelerinin. Başbakan’ın dediği gibi, beyaz yazmanızı ne zaman yere sereceksiniz? Onu bekliyoruz. İnşallah kadınlar bu bilince sahip olursa, terör barınamaz. Bugünleri bekliyoruz inşallah.”
Bir gün dahi annelerin yanında bulunmayan ancak uluslararası turlarda eşiyle birlikte seyahat eden Emine Erdoğan’ın, zaten sürekli barış için sokaklarda olan Kürt annelerine seslenmesi, çok çirkin bir rolden başka bir anlam taşımıyor. Kötü bir oyunculuk. Ne rolünü biliyor ne de rolünü oynayabiliyor.
Bahsettiği vahşet ise bizzat hükümetinin talimatlarıyla gerçekleşen polis ve asker cinayetleri. Emine Erdoğan Kürt kadınlarından kendi çocuklarını protesto etmelerini, katillerini ise alkışlamasını ve ona biat etmesini istiyor. Sonuna da bir dua ekliyor: “İnşallah kadınlar bu bilince sahip olursa, terör barınamaz. Bugünleri bekliyoruz inşallah.” Biz de diyoruz ki, “İnşallah kadınlar sizinle aynı bilinci paylaşmaz ve biz de daha kanlı günleri görmeyiz.”
Emine Hanım hiç dert etmesin, Kürt anneleri beyaz yazmayı nereye bırakacağını ve neyi protesto edeceğini çok iyi biliyor. Onlar ne yaptığının çok iyi bilincindeler. Emine Erdoğan’ın Kürt annelerinden hiçbir şey bekleme hakkı yok. Ancak yine de bir şeyler yapmak istiyorsa, eşi Tayip Erdoğan gibi değil, ama gerçekten yüreğinde az da olsa Kürt annesinin acılarını hissediyorsa, yapması gereken ilk çağrı eşine, “artık bu vahşeti durdur” demek olacak. Zira Bir Göz de Sen Ol inisiyatifine göre AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana devlet güçleri ve askeri patlayıcılar tarafından en az 73 çocuk katledildi. Bu çocukların ölümünden, başında eşi Erdoğan’ın bulunduğu hükümet sorumlu. Öldürülenler Kürt çocukları, Kürt annelerine çağrıda bulunacak en son kişi ise Emine Erdoğan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder