16 Ekim 2011 Pazar

Cinayetler Çiller ve Ağar’a Uzanacak mı?

Taylan ESMER
 
Kürt illerinde JİTEM, Hizbullah ve özel harekat timleri eliyle işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin, Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin ile eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın’ın ifadeleri, gözleri 90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere çevirdi. Tutuklanan İbrahim Şahin, amiri konumunda bulunan dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın da yargılanması gerektiğini belirterek, “Şayet böyle bir illegal yapı varsa bunun benden sorulmaması gerekirdi. Bu konuda Ağar’ın ve kardeşlerinin sorgulanması gerekirdi” dedi.

Çiller listeyi verdi


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Kürt işveren ve aydınlarına yönelik faili meçhul cinayetler soruşturması devam ederken, önümüzdeki günlerde İbrahim Şahin ve onunla birlikte hareket eden polis ve amirleri konumundaki siyasetçilerin de ifade vermesi gündeme geldi.


Özel harekat timleri, itirafçılar, korucular ve kontrgerillanın işlediği cinayetler karşısında “Bu ülke için kurşun atan da kurşun yiyen de şereflidir” sözüyle faili meçhul cinayetlere arka çıkan dönemin Başbakanı Tansu Çiller, 4 Kasım 1993’te İstanbul Holiday Inn Otel’de yaptığı açıklamada elinde Kürt işverenleri ve sanatçılardan oluşan 67 kişilik liste olduğunu belirterek “Onlardan hesap soracağız” demişti.


Çiller’in bu açıklamasının hemen ardından Özgür Gündem gazetesinin İstanbul Kadırga’daki binası bombalandı. Gazete çalışanı Ersin Yıldız yaşamını yitirdi. Çiller’in talimatı sonrasında Kürt işveren ve Özgür Gündem gazetesi ortaklarından Behçet Cantürk ile şoförü Recep Kuzu kaçırıldı. Cesetleri Sapanca’da 17 Ocak 1994 tarihinde kurşunlanmış halde bulundu.


Çiller, Ağar ve Güreş


3 Haziran 1994 tarihinde İstanbul Yeşilköy’de bulunan Çınar Oteli’nden gözaltına alınan Kürt işverenler Savaş Buldan, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım kaçırılarak öldürüldü. Yusuf Ziya Ekinci, Faik Candan, Fevzi Aslan, Salih Aslan gibi batı illerinde öldürülen Kürt işverenleri ve aydınlarının yanı sıra Kürdistan’da bizzat isimleri önceden belirlenen yüzlerce işveren, aydın ve gazeteci öldürüldü. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Emniyet Genel Müdürü ise daha sonra İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar idi.


Aileler davacı


Ayhan Çarkın’ın ifadelerinde şimdiye kadar bazı cinayetlere karıştıkları gerekçesiyle 6 özel harekat polisi ve Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin tutuklandı. Halen süren soruşturmada, Behçet Cantürk, Namık Erdoğan, Adnan Yıldırım, Savaş Buldan ve Hacı Karay’ın aileleri başta Tansu Çiller ve Mehmet Ağar olmak üzere dönemin yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve cinayetleri işleyenler ile onlara emir verenlerin ortaya çıkarılmasını istemişti.


Gözler savcılıkta


Şimdi gözler Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmaya çevrilmiş durumda. Türkiye’nin karanlık bir dönemini anlatan 90’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler sadece birkaç eski özel harekat polis ve amirinin üzerine mi yıkılacak, yoksa bu cinayetlere göz yuman, emir veren dönemin politikacıları ve askeri yetkililerine uzanacak mı?


BDP’den Meclis’e önerge


BDP, son dönemde emekli polis ve askerlerin ifadeleri doğrultusunda 90’lı yıllarda Kürtlere karşı işlenen 17 bin 500 faili meçhul cinayetin araştırılması için Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulması talebinde bulundu. BDP ayrıca, Meclis’e verdiği önergede TSK’de yaşanan “şüpheli asker ölümlerinin” araştırılmasını ve sonuçlarının bir an önce kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.

Hiç yorum yok: