1 Ekim 2011 Cumartesi

Bulgaristan’da ‘Kristal Gece’

Nazilerin 1938’de yaptığı yağma, kundaklama ve linç girişiminin adı olarak belleklere kazınan “Kristal Gece”nin bir benzeri şimdi Bulgaristan’da Romanlara karşı sahneleniyor. Romanları yerlerinden sürmek isteyen ırkçıların yakma ve linç girişimleri Sofya, Blagoevgrad, Plevne, Filibe, Varna, Vratsa gibi kentlerde devam ediyor.
 
‘Kristal gece’ saldırısı bitmiyor

Nazilerin 1938’de yaptığı yağma, kundaklama ve linç girişiminin adı olarak belleklere kazınan “Kristal Gece”nin bir benzeri şimdi Bulgaristan’da Romanlara karşı sahneleniyor. Bir gencin trafik kazası sonucu ölümünü bahane eden Bulgar ırkçıların “Ya özgürlük, ya ölüm”, “Yaşasın Bulgar kahramanlar” sloganları ile cumartesi günü başlattıkları Roman avı 15 bölgede sürüyor.


Senaryo bildik, sahneleyenler farklı. Lince gerekçe bu kez Filibe kentine bağlı Katunitsa köyünde 19 yaşındaki Bulgar bir gencin trafik kazası sonucu ölümüydü. Olayın kaza olmadığını öne süren bir grup, milliyetçi partilerin kışkırtmasıyla kazaya neden olmakla suçladığı Roman mafya lideri Kiril Raşkov’un Katunitsa’daki evine saldırdı. İki binden fazla kişinin katıldığı linç  ardından gösteriler Roman avına dönüştü.


Zira pazartesi günü kazadan dolayı gözaltına alınan ve “Kral Kiril” olarak bilinen Raşkov, Roman kökenliydi. Saldırılarda 3 evi yakılan Raşkov ise ülkedeki dilenci, fuhuş ve kaçak alkol üreten çetenin başı olmakla suçlanıyor. Bu yüzden olacak ki son yıllarda oy oranını yükselten milliyetçi Ataka Partisi, Romanlara karşı başlatılan ava “Temiz Bulgaristan” adını verdi.


200 gözaltı


Ancak Raşkov tutuklanmasına rağmen ırkçı saldırılar günlerdir sürüyor. Başkent Sofya’nın yanı sıra Blagoevgrad, Plevne, Filibe, Varna, Vratsa gibi ülkenin birçok büyük kentine yayılan olaylarda şimdiye kadar 200’e yakın kişi gözaltına alındı. “Ya özgürlük ya ölüm”, “Yaşasın Bulgar kahramanlar” sloganı ile sokağa çıkan Bulgar faşistlerle Romanlar arasında ise yer yer çatışma haberleri geliyor. Milliyetçiler sosyal medya siteleri aracılığıyla bir araya gelip, birçok gösteri organize ederken, artan gerginlik ve etnik çatışmaya rağmen Sofya hükümeti henüz ciddi tedbirler almış değil. Zira çatışmaların ülkede yaşayan diğer azınlıklar arasında da yayılmasından endişe ediliyor.


Hayal kırıklığı


Kimi gözlemciye göre Roman-Bulgar çatışması dördünce güne girmesine rağmen Sofya hükümetini uyarmayan Avrupa Birliği de gerginlikten sorumlu. Özellikle Fransa’nın sınrdışı ettiği binlerce Roman, yalnız bırakılmış durumda. Bulgaristan’ın en büyük Roman kuruluşunun yöneticisi Rumjan Rusinov bu durumu Avrupa basınına şöyle özetledi: “Sınırdışılardan sonra insanlar artık bizim suçlu olduğumuza inanıyor. Fransa bizi hayal kırıklığına uğrattı.” Nicolas Sarkozy hükümetinin sınırdışı kararı ardından Bulgaristan’da da “istenmeyen azınlık” ilan edildiklerine dikkat çeken Rusinov “AB ve Fransa yasalarını çiğneyerek bizi buraya sürdü. Fakat burada da sürekli izleniyoruz, tehdit ediliyoruz, aşağılanıyoruz” dedi. Romanların Fransa’dan polis zoruyla toplu halde sınırdışı edilmesi uzun bir süre AB’nin gündemini işgal etmiş, Sarkozy eleştirilere kulak tıkamış, batıdan Doğu Avrupa’ya zorunlu göç 2. Dünya Savaşı yıllarına benzetilmişti.


Roman sorunu


Aslında Bulgaristan’da nüfusun yüzde 10’unu oluşturan, tüm Avrupa’da sayıları 2 milyonu bulan Romanlar sorunu Avrupa’da yeni değil. Nazilerin Yahudiler gibi Avrupa’dan zorla sürmeye çalıştığı Romanlar, Bulgaristan’ın yanı sıra özellikle Macaristan, Slovakya, Polonya ve Arnavutluk gibi eski Doğu Bloku ülkelerinde etnik ayrımcılığa uğruyorlar. Hatta geçtiğimiz mayıs ayında 700 bine yakın Roman’ın yaşadığı Macaristan’da Vedero adlı paramiliter silahlı grup “Ülkeyi Çingenelerden temizleyeceğiz” adıyla çeşitli eylemler yapmıştı.

Hiç yorum yok: