9 Ekim 2011 Pazar

AKP Bazen Jandarma, Bazen Truva Atı

Kürt kadın hareketi KJB, 13. Yıldönümünde PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim komplosunu kınarken, AKP hükümeti için şu tespiti yaptı: “AKP hükümeti Kapitalist sistem öncüleri olan ABD, İngiltere, İsrail’in bazen jandarması, bazen gardiyanı, bazen Truva atı kılığına bürünmektedir.”

KJB Koordinasyonu, Öcalan’ın Suriye’den çıkışıyla sonuçlanan 9 Ekim 1998 komplosunun yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada komplonun amacını ve bugün gelinen süreci değerlendirdi.

ULUSLAR ARASI KOMPLO

Açıklama şöyle: “9 Ekim 1998 de Önderliğimize karşı geliştirilen uluslar arası komplo, Kapitalist Modernitenin Önderliğimizin geliştirdiği Demokratik Özgürlük Çizgisine karşı sistemsel bir saldırıdır. Birkaç sömürgeci ulus devletin sınırlı dar çıkarsal hedefini çok aşan, sistemin topyekûn ortak operasyonu olarak gerçekleştirilmiştir. Kapitalist sistem, Önderliğimizin şahsında halkların özgürlük mücadelesini tutsak ederek, bastırmayı amaçlamıştır. Bu nedenle Kapitalist Sistemin öncüleri olan ABD, İngiltere ve İsrail komplo da başat rol oynamışlardır. Önderliğimize karşı gelişen saldırı Kürt halkına, bölge halklarına ve özgür kadın iradesine karşı gelişen bir saldırıdır. 9 Ekim komplosu, kadın özgürlük iradesine karşı da gelişmiş bir komplodur. Halkımız ve kadınların özgürlük kimliğine inkar, imha ve tasfiye saldırısıdır. İradesiz, örgütsüz, onurundan ve değerlerinden koparılarak köksüzlük ve teslimiyet dayatılmak istenmiştir. Bölge halklarının en temel ihtiyacı özgür yaşam, demokrasi ve aydınlanma Önderliği iken bölgeyi bundan mahrum bırakarak, halkları birbirine kırdıran, hep kaos ve kriz içerisinde tutmayı hedefleyen bir saldırı olmuştur. Bu nedenle Önderliğimize karşı gerçekleştirilen komplo sadece Kürt halkına değil aynı zamanda Ortadoğu halklarına saldırının da startı kılınmıştır.

ÖCALAN’A TECRİT

Uluslar arası komplonun 13. yılına ağırlaştırılmış tecrit koşullarında girilmesi, komplonun çok sistemli olarak devam ettiğinin göstergesidir. Önderliğimizin 72 gündür dışarıyla tüm bağlantılarının koparılması dönemsel değil İmralı da süren sistemli işkence politikalarının yeni bir aşamasıdır. Dolayısıyla mevcut durumda süren tecrit uluslararası komplonun ikinci bir saldırı evresidir. AKP hükümetinin başa gelmesiyle birlikte Önderliğimizin zehirlenmesi de dahil her türlü fiziki saldırılar sürekli gündemde tutulmuş, tecrit içinde tecrit politikaları ile saldırılar yoğun bir biçimde sürdürülmüştür. Komplo ve tasfiye politikalarının boşa çıkarıldığı her dönemde ağırlaştırılmış tecrit uygulanmıştır. İmralı daki sistem Kapitalist Modernitenin uluslar arası bir sistemi olmakla birlikte İmralı sisteminin gardiyanlığını AKP hükümeti yapmaktadır.

AKP BAZEN JANDARMA, BAZEN GARDIYAN, BAZEN TRUVA ATI


Önderliğin çözüm yaklaşımını protokol yapmaya kadar dayandırması üzerine AKP kimlikli devletin çözüm politikasının olmadığı ortaya çıkmış, oyalama ve çürütme politikaları da boşa düşmüştür. AKP nin bu politikalarına Önderliğimizin tavır alması ile yeni bir saldırı konsepti devreye konmuştur. Saldırıların merkezine Önderliğimiz alınmış ve ağırlaştırılmış tecrit ile susturulmaya çalışılmıştır. Saldırıların devamı olarak Kürt sorunun Demokratik çözümü iradesine siyasal ve askeri kırım dayatılmaktadır. İnkar, imha ve savaşta ısrar temelinde topyekün bir saldırı konsepti uygulanmaktadır. AKP’nin kabul ettiği Kürt, kimliksiz, kişiliksiz, işbirlikçi ve devletin maşası olan Kürt’tür. İlk komplo dönemine benzer tarz da, tecridin uygulamaya konulmasından sonra askeri ve siyasal operasyonlarla Kürt halkına karşı toplumsal kırım uygulaması hızla hayata geçirilmiş ve yine Büyük Ortadoğu Projesi temelinde bölge halklarını birbirine düşman edecek ve katliamlara yol açacak saldırılar başlatılmıştır. AKP hükümeti Kapitalist sistem öncüleri olan ABD, İngiltere, İsrail’in bazen jandarması, bazen gardiyanı, bazen Truva atı kılığına bürünmektedir.

MÜCADELE BEDELİ NE OLURSA OLSUN SÜRECEK

Önderliğimiz esaret koşullarında bulunmasına rağmen uluslar arası komployu boşa çıkarmıştır. Reber APO ‘halkımıza kutlu olsun, komplo boşa çıktı’ diyerek bunu ilan etmiştir. Önderliğimiz yazdığı savunmalarda Kapitalist Moderniteyi çok köklü sorgulamış ve halkların Demokratik Modernite alternatifini geliştirmiştir. Böylece İdeolojik boyutta komplo boşa çıkmıştır. Demokratik özerkliğin model sistem olarak pratikleştirilmesi de komployu siyasal alanda boşa çıkarmıştır. Demokratik modernite paradigması halkımız ve demokrasi yanlısı halklar tarafından büyük coşkuyla sahiplenilmiş ve temel mücadele manifestosu olarak kabul edilmiştir. Demokratik modernite paradigması ideolojik ve siyasal boyutta toplumsallaşmıştır. Diğer taraftan tüm imha operasyonlarına rağmen gerilla güçleri de meşru savunma çizgisi temelinde direnişi yükseltmekte ve sistemi zorlamaya devam etmektedir. Uluslar arası komplocu güçlerin ve AKP hükümetinin tüm saldırıları, Önderliğimizin etrafında halkımızın ve hareketimizin kilitlenmesini ve gücünü büyütmesini engelleyememiştir. Sistemin baskı, tutuklama, yargısız infaz ve açık katliamları demokratik modernite çizgisi karşısındaki yenilgisinin öfkesini ifade etmektedir. Siyasal alanda sudan bahanelerle binlerce yurtsever tutuklanmaktadır. Halkımız kadın, çocuk denilmeden faili AKP devleti ve onun vurucu gücü olan polis saldırıları ile katledilmektedir. Askeri operasyonlar uluslar arası ittifaklarla güçlendirilerek imha sağlanmaya çalışılmaktadır. Özel ve fiili savaş politikalarının yoğunlaştırılması, halkımızın ve kadınların mücadeleyi yükseltme gerekçesi olurken, süren saldırılar komplonun boşa çıkma gerçeğini değiştiremeyecektir.

Uluslar arası komplo güçleri ve onun taşeronu AKP hükümetinin saldırıları boşa çıkmaya ve kaybetmeye mahkûmdur. Önderliğimiz, hareket ve halkımız komplonun 12 yıl boyunca sürdürülen her tür saldırı ve tasfiye politikalarını boşa çıkarmıştır. Ve komplonun bundan sonraki saldırıları da aynı akıbete uğramaktan kurtulamayacaktır. Önderliğimizin özgürlüğü temelinde hareket ve halk olarak belirlediğimiz mücadele bedeli ne olursa olsun sonuç alınıncaya kadar kesintisiz devam edecektir.

SERHILDANLARI YÜKSELTME ÇAĞRISI

Bu temelde uluslar arası komplo güçlerini lanetliyoruz. Önderliğin özgürlüğü biz kadınların özgürlüğüdür, halkımızın özgürlüğüdür. Uluslar arası komploya karşı başta Güneşimizi Karartamazsınız şiarı ile bedenlerini ateşe veren ve günümüze kadar fedai çizgisinde kahramanca direnerek şehit düşen tüm yoldaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz. Önderliğimizin özgürlüğünü gerçekleştirinceye kadar bedeli ne olursa olsun her alanda mücadeleyi yükselteceğimizi belirtiyoruz. Önderliğimizin özgürlüğünü gerçekleştirme temelinde yetersiz yoldaşlığı aşarak, şehitlerimize layık olma sözü veriyoruz.

Bu temelde başta kadınlar, gençler ve tüm halkımızı Önderliğimizin özgürlüğünü gerçekleştirme mücadelesinde serhıldanları yükseltmeye çağırıyoruz.”

Hiç yorum yok: