26 Eylül 2011 Pazartesi

Taraf Gazetesi 'Sahte KCK Bildirisi' Yarattı

AKP öncesi döneminde, “muhalif” cephede görülerek, patronlara yapılan baskıyla işinden olan Ahmet Altan'ın, TC tarihinin dahi göremediği, bilmediği özel savaş yöntemlerini bildiği Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olmasıyla su yüzüne çıktı.

Derinlemesine bilgiden yoksun, kulağına fısıldananlardan oluşan “bilgi dağarcığı” ile anlaşılmaz bir kin duygusuyla, Kürt Özgürlük Hareketi aleyhine özel bir misyon üstlenen Altan yönetimindeki Taraf'ın bugüne kadar bir çok kez yalan haber yaptığı herkesin malumudur.

Ancak son olarak 26 Eylül 2011 tarihli sayısında birinci sayfadan, logo yanında verilen, “PKK'den Kürt siyasetine muhtıra” başlıklı istihbarat notu, gazetenin AKP merkezli özel savaşın aygıtlarından biri olduğunu artık gizleme ihtiyacı duymadığını gözler önüne serdi. İşlerini yaparken gazetecilik kaygısı duymadıkları için kendilerini bağlayıcı hiçbir ahlaki ölçü de görmeyen Altan ve ekibi, amirleri tarafından yazılan sahte “KCK bildirisini” servis etti.

Kürt Özgürlük Hareketi bileşenlerinin bugüne kadar hiçbir bildiri ya da açıklamasını e-mail ya da bir başka yolla tek tek kişiler düzeyinde ilan etmediği herkesçe malum olduğu halde, Altan ve ekibinin bu istihbarat faaliyetine girme ihtiyacını duymaları, amirleri tarafından görevlerini yerine getiremedikleri için sıkıştırıldıklarını düşündürüyor.

Altan'ın son zamanlarda yazılarında sıklıkla zikrettiği, “alçaklığın” halk arasındaki deyişle "kem söz sahibine aittir"i bir kez daha doğruluyor. Türk siyaset geleneğinin bir parçası olan muhtıra ile teslim alınmayı, Kürt Özgürlük Hareketi'ne isnat etmeye çalışması Altan'ın geçtiği rahleyi tedrisat açısından uygundur.

Bazı Kürt siyasetçilerinin büyük bir iyi niyetle hala bu gazeteye konuşuyor olmaları, ahlaken çukurlaşmış bu kadroyu cesaretlendirmektedir. Zira Altan ve ekibinin, herhangi bir ilişkilenme biçiminden yitirdikleri insani değerler açısından bir nasiplenme dertleri de yoktur, şansları da kalmamıştır. Yüz yüze tavır belirlemekten çok kapalı kapılar ardında, kendilerine belli talimatlar çerçevesinde servis edildiği anlaşılan kurmaca belgeleri yayımlamaktır Altan ve ekibinin misyonu. Onun dışında yapılan tüm görüşmeler bu ekibin kirli faaliyetine meşruiyet kazandırmaktan öte bir anlam ifade etmemektedir.

Altan ve ekibinin, “PKK'den Kürt siyasetine muhtıra” başlığı ile verdikleri yalanın yayınlandığı gün bir röportajı yayınlanan KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan'ın, meclis boykotuna ilişkin şu sözleri Altan ve ekibinin faaliyetlerinin nasıl abesle iştigal olduğunun göstergesidir:

“Öncelikle bu konuda karar verecek olan Blok vekilleri grubudur. Biz vekillerin meclise gitmesine negatif yaklaşmıyoruz. Haksız bir egemenlikçi anlayışa ve siyasete karşı gerekli tutum ve tavrı almışlardır. Dolayısıyla bundan sonra farklı tutum pekala olabilir. Değişik ve sonuç alıcı taktiklerle hedefe yürümek, bir siyaset sanatıdır. Bu açıdan farklı davranmak mümkündür. Bizce bunu kendileri düşünmelidir. Ancak AKP hükümetinin uygulamaları ve üslubu meclise gitme ortamını oldukça zorlamaktadır. En son Şırnak’ta görüldüğü gibi, BDP’li belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin ve birçok parti üyesinin tutuklanmış olması ve bu sayının yüzlere çıkarılması, meclise gitme koşullarını oldukça daraltmış bulunmaktadır.”

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: