17 Ağustos 2011 Çarşamba

Roj TV Avukatı: Bu Dava AİHM'e Giderse Danimarka Altında Kalır


Danimarka tarihinde bir ilk olan Roj TV davasının ikinci duruşması da sert tartışmalarla geçti. Savcı, Wikileaks belgelerini görünce “konsantremi bozmayın” dedi, Roj TV avukatı ise savcının davayı ajan ve itirafçıların ifadeleriyle sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Bu dava AİHM’e giderse hem siz hem de Danimarka altında kalır” diye uyardı.

Roj TV davasının ikinci duruşması bu sabah 09.30’da başladı. Çok tartışmalı davada, Türkiye-ABD-Danimarka üçgeninde Roj TV üzerine yapılan pazarlıklar gündeme getirildi, Ocak 2011’de yayınlanan Wikileaks belgeleri mahkemeye sunuldu. Savunma avukatı Biorn Elmquist, davanın düşünce özgürlüğü davası olduğunu belirtti. Avukat sunumunda, Roj TV üzerindeki pazarlıkları anlatırken, ABD’nin Danimarka eski büyükelçisi James P. Cain’in tanık olarak dinlenmesini istedi. Avukat ayrıca, Osman Baydemir, Leyla Zana, Haluk Gerger, Kerim Yıldız, Hakkari eski belediye başkanı Metin Tekçe, Yüksekova eski Belediye Başkanı Salih Yıldız ve Danimarkalı gazeteci Jacop Sunssen’in de tanık olarak mahkemeye davet edilmesini istedi.

Savcı Leyla Zana ve Osman Baydemir’in dinlenmesine gerek olmadığını, zira sözkonusu olanın Kürtlerin durumu ve statüsü olmadığını belirterek itiraz etti.

Savcı ise Roj TV’nin dağda gerilla ile röportaj yaparak doğrudan propaganda yaptığını ileri sürerken, bunu Danimarka Medya Sekreterliği’ne anlatamadıklarını söyledi. Savcı Medya Sekreterliği’nin nasıl ki 1999’da İngiltere Med TV’nin, 2004’te ise Fransa da Medya TV’nin yayınını durdurduysa, benzer şekilde karar almasını istedi. Ancak neden böyle bir karar almadığını anlamadıklarını sözlerine ekledi.

WİKİLEAKS SAVCI’NIN KONSANTRESİNİ BOZDU

Wikileaks belgelerini kimin doğrulayacağını soran savcı, “Hillary Clinton mu? Collin Powel mi?” derken, Roj TV avukatı Wikileaks belgelerini gösterdiğinde savcı öfkelenerek tepki gösterdi ve burada Danimarka’nın dedikodusunun yapıldığını savundu. Savcı, Roj TV tarafına dönerek “benim konsantremi bozmayın” dedi.

BU DAVA AİHM’E GİDERSE DANİMARKA ALTINDA KALIR

Bunun üzerine savunma avukatı, “Bu dava AİHM’e giderse hem siz hem de Danimarka altında kalır. Ben bunlar gibi sokak ağzıyla konuşmayı sevmiyorum” diye karşılık verdi.

ROJ TV HABER VERİYOR ÇATIŞMAYI KÖRÜKLEMİYOR

Savunma avukatı savcıların izlettiği görüntüler ve öne sürdüğü iddiaların çatışma ortamını yansıttığını ifade ederek, “O halde tarafları getirelim, konuşsunlar. Olaya şahit birçok kişi var. Kim kiminle çatışıyor soralım ve açığa çıksın. Roj TV haber yapıyor, çatışmayı körüklemiyor” dedi.

“LEYLA ZANA’YI ÇAĞIRALIM ANLATSIN”


Danimarka istihbarat raporunda PKK’nin Kürt siyasetçileri vurduğunun iddia edildiğine dikkat çeken avukat, “Ben PKK’nin böyle bir şey yaptığını duymadım. O zaman çağıralım Leyla Zana’yı, dünyanın tanıdığı bu Kürde soralım. PKK böyle bir şey yapmış mı yapmamış mı?”

İSTİHBARAT RAPORU YALAN VE ASPARAGAS

İstihbarat örgütü PET’in yalan ve asparagas raporlar hazırladığını, tarafsız bir rapor olmadığını kaydeden savunma avukatı, “Raporda Roj TV kriminalize edilmek isteniyor. Kim para vermiş, nasıl vermiş yok. Oysa kimin parayı verdiği belli ve belgelidir. Parayı veren imzalayarak vermiş” dedi.

Savcıya, “Siz iki polis ve ajanların raporları ile davayı sürdürmeye çalışıyorsunuz” diyen savunma avukatı, “Çok basit ve kabul edilemez bir durum. Ben burada PKK avukatı değilim. Roj TV avukatıyım ama siz PKK’ye karşı istihbarat örgütü PET’in raporlarını getiriyorsunuz” diye konuştu.

Avukat, savcının tanık olarak gösterdiği itirafçıları kabul etmediğini vurgulayarak, “Bunlar itirafçılar. Türkiye’de ne iş yaptıklarını, ne ceza aldıklarını, kaç kişi öldürdüklerini, Türk istihbaratının ne işler yaptırdıklarını anlatmışlar mı?” diye sordu.

DANİMARKA TARİHİNDE BİR İLK

Bu davanın uluslar arası bir dava olduğunu ve Danimarka tarihinde bir ilk olduğunu kaydeden avukat, “Bizim tanıklar gelsin ve dinlensinler. Bu gerçeği anlatsınlar. Bunlar siyasetçi, akademisyen ve insan hakları savunucularıdır. İddia makamının şahitleri ise ajan ve itirafçılardır” diye ifade etti.

Bir sonraki duruşma Perşembe gününe ertelendi. Tanıkların dinlenip dinlenmemesine de üçüncü duruşmada karar verilecek.

Hiç yorum yok: