19 Temmuz 2011 Salı

Nişanyan: Özerklik Türkiye’ye Hizmettir

Yazar Sevan Nişanyan, Demokratik Özerklik ilanının sadece Kürtlere değil, bütün Türkiye’ye büyük bir hizmet olduğunu söyledi. TESEV için „Hayali Coğrafyalar: Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Değiştirilen Yeradları“ raporunu hazırlayan Yazar Sevan Nişanyan, Demokratik Özerkliğin tüm Türkiye’de uygulanmasını savunuyor.
Özerkliğin sadece Kürtlerin sorunu olmadığına dikkat çeken Nişanyan, „Demokratik Özerklik Türkiye’nin sorunudur. Ama birilerinin bunu ortaya atması gerekiyordu. Kürtler bunu yapmakla bu ülkenin tümüne çok büyük bir hizmette bulundular“ dedi. Türkiye’nin yönetim şeklinin artık tamamen değişmek zorunda olduğunu anlatan Nişanyan, Kürt meselesinin çözülmek zorunda olduğunu ve bu çözümün ana hatlarının ortaya çıktığını söyledi. Kürt sorunun çözümünün kolaylaşması için devlet yapısının tamamen değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Nişanyan, Kürt siyasal hareketin bu konuda katalizör rolü oynadığını dile getirdi. Bütün karmaşanın tarafların pozisyon alma çabasından kaynaklandığını savunan Nişanyan, „Türkiye’deki tüm politikaların kimliğini inkar etmek üzerine kurulmuştur. Devlet, Cumhuriyetin kuruluş aşamasında bir ideal vatandaşlık çizmiştir. Ve bu ideal vatandaşlık tipinden sapan herkesin vatan haini ya da imha edilmesi gereken bir mikrop olduğu bakış açısını savunmuştur. Sürekli olarak kendi vatandaşına hakaret ederek, onu hiçe sayarak, onun geleneklerini, ihtiyaçlarını, kültürünü ve kimliğini reddederek bir ülke yönetebileceğini zannetmiştir“  tespitinde bulundu.
 
İnkar isim değiştirdi

Nişanyan bu politikalar sonucu yer isimlerinin dahi değiştirildiğine dikkat çekti. İnkarla birlikte Kürt bölgesinde yer isimlerinin yüzde 80’nin, Artvin-Rize bölgesinde ise yüzde 90’nın değiştirildiğini söyledi. Bu politikanın İttihati Terakki döneminde başlayarak aşama aşama uygulandığını dile getiren Nişanyan, zorla yer adlarının değiştirilmesinin devletin kendi toplumunu hiçe sayma ve kültürünü zorla yok saymanın bir örneği olduğunun altını çizdi. Burada sahte bir tarih yaratılmak istendiğine dikkat çeken Nişanyan, „Tarihle alakası olmayan ideolojik bir kılıfla tüyler ürperten bir cesaret ve cüret gösterilmiştir“ dedi.

Kürtler ‘artık yeter’ diyor
 
Nişanyan, toplumu ve kültürünü hiçe sayan devlet anlayışına Türkiye’de bir tepki doğduğunu ifade etti. Bu tepkiyi en çok seslendirenlerin Kürtler olduğunu vurgulayan Nişanyan, Kürt siyasi hareketinin özelikle bu yer adlarının iadesi konusunda önde mücadele ettiklerini söyledi. Nişanyan, Türkiye’de yer isimlerinin iade edilmesini ve ilk önce Kürt bölgesinden başlanması gerektiğini dile getirdi.

Zorbalıkla olmaz
 
BDP’li belediyelere asılan Kürtçe tabelalara soruşturma açılmasının eski zihniyetin bir yaklaşımı olduğunu belirten Nişanyan, zorbalıkla ülkenin artık yönetilemeyeceğinin bilinmesi gerektiğini kaydetti. Eski alışkanlıkların aşılmasının zaman alacağına işaret eden Nişanyan, Türkiye’de görünürdeki karmakarışık tablonun altında çok basit bir hakikat olduğunu ve hakikatin da yeni anayasa pazarlığının yapılmakta olduğunu söyledi.

Kürtçe statüye kavuşmalı

Anadil sorununun „Kürtler istediği gibi konuşsunlar“ meselesi olmadığının altını çizen Nişanyan, „Kürtçenin resmi veya yarı resmi bir statüye yükseltilmesi gerekiyor“ dedi. Kürtlerin dilini bazı yerlerde serbest kullanmalarının sorun olmaktan çıktığını belirten Nişanyan, Kürtçe eğitimin mutlaka çözülmesi gerektiğini kaydetti.

İSHAK DURSUN - DİHA/İZMİR

Hiç yorum yok: