7 Temmuz 2011 Perşembe

İkili Hukuk Yolda

DTK Sözcüsü Cemal Coşkun, 30 Temmuz'da yapılacak genel kurula ilişkin bilgi verdi: Delegelerin 'evet' demesi durumunda ikili hukuku gerçekleştireceğiz. Demokratik Özerkliği adım adım öreceğiz'

» YÜZDE 60 HALK DELEGESİ OLACAK

DTK, 30-31 Temmuz'da yapacağı genel kurul hazırlıklarını sürdürüyor. Kongre hakkında bilgi veren DTK Sözcüsü Cemal Coşkun, delege ile kongre kriterlerini açıkladı. Buna göre yüzde 40 kadın kotası olacak. Halka karşı suç işleyenler, yüz kızartıcı suçlara bulaşanlar delege olamaycak. Yüzde 60 halk delegesi olacak.

» İNŞA SÜRECİ ADIM ADIM ÖRÜLÜYOR

Basın mensuplarının "Demokratik Özerkliği ilan edecek misiniz?" şeklindeki sorusunu yanıtlayan Coşkun, kongre adına konuşamayacaklarını, ancak tüm delegelerin "evet" demesi durumunda ikili hukuka geçeceklerini ve öz yönetimleri güçlendireceklerini söyledi. Coşkun, "Bu bir inşa sürecidir, adım adım örülür" diye konuştu.

 

DTK toplanıyor: İkili hukuk yolda

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 30-31 Temmuz tarihleri arasında yapacağı genel kurul hazırlıkları hakkında bilgi vermek için kahvaltılı basın toplantısı düzenledi. Toplantıya DTK Sözcüsü Cemal Coşkun ve Daimi Meclis üyesi ve BDP Amed (Diyarbakır) Milletvekili Altan Tan katıldı. Toplantıda basına bilgi veren, Coşkun, "Vahim bir süreç, önüne geçilmezse felakete götürebilecek bir süreç" diyerek, yaşanan krizin sorumlusunun AKP olduğuna dikkat çekti. Seçim sonuçlarının AKP'yi hayal kırıklığına uğrattığını ifade eden Coşkun, AKP'nin seçim ile başaramadığını YSK ve yargı eliyle yapmaya çalıştığını söyledi. Boykot tavrının devam etmesi ve hukuksuzluklar giderilmediği sürece milletvekillerinin halkla birlikte olması gerektiğini söyleyen Coşkun, ardından genel kurul hazırlıkları hakkında bilgi verdi.


Yüzde 40 kadın kotası olacak


Genel Kurul için tüm komisyonların hazır olduğunu söyleyen Coşkun, delege seçimlerine ilişkin şu kriterleri ortaya koydu: "Genel Kurul Toplantısı'nın sağlıklı geçmesi ve amaca uygun rolünü oynaması için; seçme ve seçilme yeterliliği göz ardı edilmemelidir. Yüzde 40 cinsiyet kotası esas alınmalıdır. Seçilen delegelerin hem Daimi Meclisi seçecek olması, hem de DTK bünyesindeki komisyonlarda yer alacakları dikkate alınmalı, bu durumun önemi konusunda seçmenler bilgilendirilmelidir. 2004'ten sonraki çok eşli evlilikler delege seçimine engeldir. Halka karşı suç işlemiş ve yüz kızartıcı suçlara bulaşmış olanların seçilme hakkı yoktur. Seçilecek halk delegeleri hiçbir kurumda yönetici sıfatı taşımayacaktır. Delege belirlemeye gidilirken farklı kesimlerden (Dernek, sendika, meslek odaları, işveren çevreleri, kanaat önderleri vb.) delege olmaları için teşvik edilmelidir. Bütün toplumsal kesimleri ortak paydalarda buluşturmak için gerekli özen gösterilmelidir. Genel kurula katılacak olan delegelerin süreç ve bundan sonraki yaklaşımlarımızla ilgili hazırlıklı gelmeleri, süreç karşısındaki tutumumuzun belirlenmesinde önemli rol oynayacaktır. 24 Temmuz 201 1 tarihinde yapılacak seçimlerde seçilen delegelerin isimleri ve iletişim bilgileri en geç 26 Temmuz 2011 tarihinde Genel Kurul Hazırlık Komitesi'ne iletilmelidir."


'Yüzde 60 halk delegeleri olacak'


DTK'nin bileşenlerinden olan yüzde 60 halk delegesi, yüzde 40 ise doğal delegeler, kurum delegeleri ve kimi şahsiyetlerden (kanaat önderleri, aydın, sanatçılar, farklı halk ve inanç grupları vb) olmak üzere toplam 850 delege ile genel kurulunu gerçekleştireceğini ifade eden Coşkun, doğal delegeler olan milletvekilleri, belediye başkanları, il genel meclis başkanları, il genel meclisi başkanlığının olmadığı yerlerde il genel meclis üyeleri ile o ilde bulunan en az 5 belediye meclis üyelerince seçecekleri 1 (bir) delege ile temsiliyetini bulacağını ifade etti. 43 ilde gerçekleştirecek seçimlerde toplam 484 halk delegesi seçileceğini belirten Coşkun, seçimlerin, imkanları olan illerde tüm halkın katılmasına olanak tanıyacak biçimdeki mekanlarda kurulan sandıklarda, kapalı oy-açık tasnif yöntemi ile gerçekleştirileceğini söyledi.


Adım adım özerkliğe


Ardından basın mensuplarının "Demokratik Özerkliği ilan edecek misiniz?" şeklindeki sorusunu yanıtlayan Coşkun, kongre adına konuşamayacaklarını, ancak tüm delegelerin 'evet' demesi durumunda ikili hukuka geçeceklerini ve öz yönetimleri güçlendireceklerini söyledi. Coşkun, "Bölge kendi kendine yetebilecek durumdadır. Bu bir inşa sürecidir, adım adım örülür" diye konuştu.


Daimi Meclis üyesi ve BDP Amed Milletvekili Altan Tan, "Ne olursa Meclis'e gidersiniz?" şeklindeki soruya, grup adına konuşamayacağını ancak kişisel görüşünü ifade edeceğini söyledi. Tan, "Somut iki olay var. Birincisi Hatip Dicle'nin durumu, ikincisi tutuklu milletvekillerinin durumudur. İki kriz aşılsa bile Ankara hile, oyun ve dalaverenin yeri olacaksa Meclis'te olmanın da bir anlamı yok. Başbakan'ın, meclis başkanının çözüm için bir deklare de bulunması lazım. Çözüm evrensel demokratik standartlarla mümkün" dedi.
 


Gözler DTK'nin ay sonu toplantısında


Yıllardır çözümsüz bırakılan ve her iktidar tarafından çözümü başka bahara erteleyen Kürt sorununda, seçimlerin ardından yaşanan gelişmeler yeni bir süreci beraberinde getirdi. Amed vekili Hatip Dicle'nin YSK tarafından miletvekilliğinin düşürülmesi, tutuklu miletvekillerinin serbest bırakılmaması, askeri ve siyasi operasyonların devam etmesi ile başlayan yeni süreçte, Kürtler de kendi modelleri olan Demokratik Özerklik kararını hızlandırdı. Demokratik Özerkliğin inşa sürecini hızlandırma kararı Bölge'de büyük heyecan yaratarak kutlandı.

Seçimden Özerklik çıktı


Kürtler Demokratik Özerklik referandumu olarak gördüğü 12 Haziran seçimlerinde 36 milletvekili çıkararak, Demokratik Özerklik kararının arkasında durduğunu gösterdi. Kürt siyaseti seçimler ile dört mesaj verildiğini belirterek, mesajları şöyle sıraladı: "Kendi öz yönetimine dayanan Demokratik Özerklik'teki ısrarını bir kez daha ortaya koymuştur. Demokratik Ulus Bloğu'na 'evet' demiştir. Demokratik bir anayasayı hiç zaman kaybetmeden derhal çalışmalarına başlamalı ve halkın bütün taleplerini göz önünde bulundurmalıdır. Kürt ulusal birliği kabul görmüştür. PKK Lideri Abdullah Öcalan'la derhal yapılan görüşmeler açık müzakereye dönüştürülmelidir." Ancak söz konusu mesajlar, seçim sonuçlarının açıklanmaya başladığı gün kutlama yapan halka yönelik sert müdahalelerle karşılık buldu.


Ya hep ya hiç!


Saldırılar bununla da sınırlı kalmadı. YSK büyük bir oyla seçilen Hatip Dicle'nin vekilliği düşürdü. Ardından tahliye edilmeleri beklenen blok milletvekillerinin tahliye talepleri de reddedilmesiyle Bölge'de tansiyon iyice yükseldi. Halk iradesinin hiçe sayıldığını belirten blok milletvekilleri "Ya hep beraber ya hiçbirimiz" diyerek, Meclis'i boykot kararı alması ile Türkiye siyasetinde yeni bir dönemeç başladı ve yeni kararlar alındı.


'Meclisimizi kuracağız'


Bu kararlardan ilki BDP'nin grup toplantılarını Amed'de yapacağını duyurması ile başladı. Hemen ardından DTK Daimi Meclisi'nin de her hafta Pazartesi günü Amed'de toplanacağını duyurdu. Son olarak Amed mitinginde konuşan DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, sürecin adını koyarak, "Kürdistan Meclisi'ni kuracağız" dedi. Yine bu ay sonunda Amed'de Genel Kurula gidecek olan DTK de blok milletvekillerine aynı çağrıyı yapacağı belirtiliyor. Gözler şimdi de 30-31 Temmuz tarihleri arasında yapılacak olan ve önemli kararların alınacağı DTK Genel Kurulu'nda.

Hiç yorum yok: