2 Haziran 2011 Perşembe

Sandık Askere Emanet!!

 
BDP'yi 'seçim güvenliğini tehdit etmekle' suçlayan Erdoğan'ın niyeti belli oldu. Hükümet, 100 metre olan polis ve askerin sandığa yaklaşma mesafesini 20 metreye indirdi. Böylece baskıyla seçmen yönlendirilecek

» SANDIK BAŞINA POLİS TEHDİDİ

2011 yılının başında Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla, Emnniyet Genel Müdürlüğü "seçim güvenliği" adı altında toplantı düzenledi ve bir dizi karar aldı. Bu kararlara göre daha önce seçim sandıklarına ancak 100 metre yaklaşabilen polis ve asker, artık sandıklara 20 metreye kadar yaklaşabilecek ve dolayısıyla sandıklara müdahalede bulunabilecek.

» SANDIKLARI HALK KORUYACAK

Seçimlere bin bir hileyle mücadele ederek giren Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ise bu baskıların üstesinden gelebilmek için var gücüyle çalışıyor. Blok olası hileleri önlemek ve polis-asker baskısına karşı gelebilmek için, seçimlere girilen her yerde binlerce insanı sandık başlarında görevlendirmeye hazırlanıyor.
 
Polis ve asker sandık başında baskı yapacak

2011 yılına girer girmez Başbakan Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla, Emnniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı, ilgili şube müdürleriyle, ana gündemi "12 Haziran seçimleri" olan bir toplantı düzenlemiş ve toplantıda "seçim güvenliği adı altında BDP'li seçmenin iradesinin kırılması için ne tür baskıların yürürlüğe girebileceği" konularının görüşüldüğü ortaya çıkmıştı. O gün bugündür Kürt illerinde polisin, BDP'nin düzenlediği sivil itaatsizlik eylemlerine olağanüstü bir saldırganlıkla yaklaşması, gözaltı ve tutuklamaların yoğunlaşması da bu toplantıda alınan kararlara bağlanıyor. Yeni İçişleri Bakanı Osman Güneş'in Bölge illerini dolaşarak "Seçim Güvenliği Toplantısı" adı altında bu baskıları planladığı belirtiliyor.


Erdoğan'ın emriyle 100 metre 20 metreye indirildi


Alınan kararların tümü basına yansımasa da yansıyanlardan bazıları şöyleydi; "Güvenlik tedbirleri adı altında daha önce seçim sandıklarına polis ancak 100 metre yaklaşıyorken alınan yeni karar ile artık polis ve askerin seçim sandıklarına yaklaşma mesafesi 20 metreye indirildi. Yani polis ve askere seçim sandığının başına kadar gelme yetkisi verildi. Bu kararla, polis ve asker oy kullanılacak salonlara ve koridorlara girmesinin önündeki engeller kaldırıldı. Böylece polis ve askerin seçmen üzerinde psikolojik baskı oluşturarak sandıklara müdahalesinin yolu iyice açılmış oldu."


Seçim hileli başladı


Baraj ve hazine yardımının verilmemesi gibi engeller yüzünden zaten seçim yarışına eşitsiz koşullarda girmek zorunda kalan BDP'ye ve onun destekleği blok adaylarına hergün yeni bir engel çıkarılıyor. Önce polise ve askere oy kullanılan alanların hemen yanında nöbet tutturulması kararı alınması; ardından YSK'nin adayların bir kısmını seçime sokmamaya yeltenmesi; onun da ardından yine YSK'nin bağımsız adayların oy pusulasındaki isimlerinin neredeyse görülmeyecek biçimde 8 punto olarak yazılmasına karar vermesi ve nihayet Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adaylarının seçmenlerine yönelik düzenli baskı; seçimlerin eşitsiz ve hileli biçimde yapıldığının en önemli kanıtları olarak ortada duruyor.


Yüzbinler sandıkları koruyacak


Blok adayları ise tüm bu baskıların üstesinden gelebilmek için var gücüyle çalışıyor. Seçim günü ise sandık başlarında olabilecek hileleri önleyebilmek ve polisin, askerin baskısına karşı gelebilmek için, başta Bölge illeri olmak üzere seçime girilen her yerde yüzbinlerce insanı sandık başlarında görevlendirmeye hazırlandığı ve hazırlıkların son aşamaya geldiği belirtiliyor.

 
Seçmene baskı yetkisi

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın söyleminin sandık güvenliğini tehlikeye attığını belirten Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Fethi Gümüş, "Başbakan'ın, polis sandık başında bulunabilir haberini doğrusu şaşkınlıkla karşıladım. Aslında bu yasal bir durum değildir. Yasaca polisin sandık başında bulunması kesinlikle yasaktır. Öyle anlaşılıyor ki Başbakan artık etik kuralları çiğnemeye başlamıştır. Bu kuralları hiçe saymaya başlamıştır. Dolayısıyla bu da onlardan birisi olabilir. Aslında bunu söylerken yasal bir mevzuata dayanarak söylememiştir. Bir tehdit unsuru olarak söylediği inancındayım" şeklinde konuştu. Gümüş, "Beyanatları ile polise cesaret veriyor. Sandık başında bekleyin dediği polis devletin polisi. Bu polis gücü de AKP'nin polisi durumuna gelmiştir. Sandık başında AKP'ye oy verdirmeye çalışır, vatandaş üzerinde manevi bir baskı unsuru kurup yönlendirmeye çalışır. Düşündüğü ve amaçladığı budur. Bu da hukuka, demokrasiye aykırıdır" diye konuştu.

Hiç yorum yok: