9 Haziran 2011 Perşembe

Örgütlü Yalan Stratejisi

Yeni_Özgür_Politika BDP eski Eşbaşkanı ve Hakkari Adayı Selahattin Demirtaş, AKP merkezli çok ciddi bir kara propaganda ile karşı karşıya olduklarını belirterek, ‘’Çok açık ve net söylüyorum. Kürtçe ezan ne bizim tarafımızdan konuşulmuştur ne de uygulanmıştır“ dedi. 
BDP eski Eşbaşkanı ve Hakkari Bağımsız Milletvekili Adayı Selahattin Demirtaş, AKP yandaşı medya tarafından servis edilen ve Türk Başbakan Erdoğan’ın diline doladığı „Kürtçe ezan okutuldu, CHP ile anlaşmalar yapıldı“ haberlerini yalanladı. Seçim bölgesi Hakkari’de gazetecileri kaldığı otelde ağırlayan Demirtaş, BDP’nin, Urfa’nın Suruç İlçesi’nde „Kürtçe ezan okuttuğu“ yönündeki haberleri yalanladı. Partilerinin böyle bir talebi olmadığının özellikle altını çizen Demirtaş, AKP ile yandaşı medyanın, çok ciddi kara propaganda ve psikolojik savaş yöntemleriyle kendilerini hedeflediğini söyledi. Bu haberlerin kaynağının AKP’nin seçim strateji merkezi olduğunu belirten Demirtaş, ortada organize bir durumun olduğuna dikkat çekti ve durumu şöyle özetledi: „AKP’nin seçim strateji merkezi bize yönelik yalanlar, iftiralar üretiyor ve bunu nasıl piyasaya süreceklerini planlıyor. AKP yandaşı gazeteler ile televizyonlar da bunu hemen haber yapıyor. AKP yanlısı yorumcular, köşe yazarları ve televizyoncular oturup bunu uzun uzun tartışıyorlar, partimizi ve adaylarımızı zan altında bırakıyorlar. Başbakan da meydanlarda bunu siyasi bir argüman gibi kullanıyor. Yani bir örgütlü yalan mekanizması, iftira, çamur atma mekanizması, AKP seçim strateji merkezi tarafından işletiliyor bu çok açık. Çünkü Başbakan düşüşe geçmiştir tehlikeyi görmüştür kendisi açısından artık koltuğunun ayağı altından kaydığını görmüştür. Bunu hissettiği için de her türlü yalan ve iftiraya sarılmaya başlamıştır.“

Kürtçe ezan haberi saçmalık!
En son uydurulan yalanın BDP’nin Kürtçe ezan talebi olduğunu kaydeden Demirtaş, „Çok açık ve net söylüyorum Kürtçe ezan diye bir saçmalık ne bizim tarafımızdan konuşulmuştur, ne uygulanmıştır ne tartışılmıştır. Ama AKP yanlısı bir gazete (Star gazetesi) bu yalan haberi manşete çekmiş, Başbakan ile AKP sözcüleri ve bakanlar da bu doğru mudur yanlış mıdır buna bakmadan 2 gündür miting meydanlarında ve televizyonlarda kara propaganda olarak kullanıyorlar. Böyle bir şey asla yoktur! Böyle bir tartışma bile yoktur. Ama bu yalanı düzeltmek artık böyle bir ortamda maalesef zorlaşıyor. Çünkü AKP’nin taktiği budur çamur at izi kalsın başka bişey yok. Hiçbir mitingimizi haber yapmayan AKP kanalları bu yalan ve iftira haberlerini yarım saat verebiliyor. Ben onları halkın vicdanına havale ediyorum“ dedi.

AKP’nin bir ekibi buna ayrılmış
Seçim bürolarında molotof yakalandığı ve yurtlarda çocuklara yönelik saldırılar yapıldığı şeklindeki tüm haberlerin iftira olduğunu belirten Demirtaş, „Seçmenleri tehdit ettiğimiz, kepenkleri zorla kapatırdığımız gibi her gün yeni yeni yalanlar ve iftiralar üretiliyor. Anlaşılan o ki AKP’nin seçim ekibinde bir tanesi sadece bu iş ile uğraşıyor. Ben şimdi buradan bütün Türkiye’ye şunu açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum. Bizim medya gücümüz yok, medyaya dağıtacak paramız yok. Ama medyada halen namusu ve onuruyla çalışan emekçiler de var. Halen basın ahlak ilkesine saygılı olan gazeteciler de var. Bunu da görüyor, izliyoruz onlara da saygı duyuyoruz. Fakat AKP öyle bir noktaya getirmiştir ki artık bu yalan ve iftiralar nedeniyle halk AKP’ye karşı isyan noktasına gelmiştir“ dedi.

Yandaş medyaya hatırlatma
Sürekli kendilerini hedefine alan AKP yandaşı medyaya „Bir zamanlar sizin bize yaptıklarınızı Kemalist merkez medya size yapıyordu“ hatırlatmasında bulunan Demirtaş bu çevrelere şöyle seslendi: „Bugün bu işin zalimi oldunuz ve aynısını siz Kürtlere yapıyorsunuz. Kesinlikle bunun faturası size çıkacaktır. Ben oy için, Tayyip Erdoğan güçlensin, iktidarda düşmesin diye Tayyip Erdoğan’a şakşakçılık ve yağcılık yapanları, 1990’da Tansu Çiler’e, 12 Eylül’de Kenan Evren’e şakşakçılık yapanlara ve sonrasında Demirel’e diğer başbakanlara şakşakçılık yapanlara benzetiyorum. Bu dönem aynı dönemdir. Her dönem Başbakan’ın etrafında yağcılar vardır. Ama mertler de vardır. Mertlerin ismi iktidar tarafında namert olarak adlandırılsa da onlar merttir. Bu ülkede eğer barış olacaksa da mert gazeteciler mert siyasetçiler ve mert aydınlar tarafından sağlanacaktır.“

Hakkari’de CHP ile görüşmedik
Seçimlerden sonra özellikle Hakkari’de alacakları oy oranının bir çok şeyi açığa çıkaracağını kaydeden Demirtaş, „Bizim Hakkari’de CHP ile miting öncesi veya sonrası hiçbir anlaşmamız, görüşmemiz, tartışmamız olmamıştır. Bu Başbakan’ın iftirasıdır. Zaten iftira attığı için de ispatlayamamıştır. Sözde 5 maddelik aramızda bir anlaşma varmış. Şimdi bu anlaşmayı kim nerede nasıl yapmış Başbakan gece gündüz telefonlarımızı dinliyor. Canlı dinliyor hem de. Sayın Gültan Kışanak’ın telefonunu dinlediği ortaya çıktı. Bi zahmet Hakkari’de de dinlediği telefonları bir açıklasın bakalım. Dolayısıyla CHP ile hiçbir anlaşmamız yoktur“ şeklinde konuştu.

DİHA/HAKKARİ



Görüntüler de Star’ı yalanladı
Star Gazetesi’nin „BDP Kürtçe ezan okuttu“ haberini DİHA’nın görüntüleri de yalanlıyor. Görüntülerde Cuma namazı öncesinde cemaat içinde bir yurttaşın Arapça ezan okuduğu görülüyor. Haberde ismi verilen Mele Abdullah Karsak da haberi yalanladı. Star Gazetesi, BDP Urfa İl Başkanı Müslüm Kaplan’a dayandırarak manşetten verdiği „BDP Kürtçe ezan okuttu“ başlıklı haberinde, Kürtlerin talepleri arasında Kürtçe ezanı da göstermişti. Star Gazetesi’nin haberi Kaplan tarafından yalanlanırken, DİHA kameralarının çektiği görüntüler, gazetenin haberinin kurmaca olduğunu ortaya çıkardı. Devletsiz Cuma Namazı’nda Dicle Haber Ajansı muhabirleri tarafından kaydedilen görüntülerde, gazetenin ezanı Kürtçe okuduğu belirttiği Mele Abdullah Karsak’ın ezan okumadığı ve cemaat arasında bir yaşlı müezzinin ezanı Arapça okuduğu tespit edildi.

Mele Karsak: Kürtçe okunmadı
Mele Abdullah Karsak da, ismi kullanılarak yapılan haberi yalanladı. Mele Karsak, „Biz Ulu Cami’de merkezi sistemle okunan ezanı baz alıyoruz. Biz dinimizi yaşamak için bu namazları kılıyoruz. Kürtçe ezan okumadık, başka tarafta okunduğunu da duymadım. Kürtçe okuduğumuz hutbede dinimizde ‘ahlak’ konusunu anlattım. Namaza başlarken de cemaatin içinden bir mümin kalkıp Arapça ezan okudu. Bu da ezandan öteye hutbenin bittiğini ve namaza durulması gerektiği uyarısını yapmak için Arapça okunur. Görüntüleri de var. Kesinlikle böyle bir talebimiz yok. Gazetenin yazdığı ve bize sorulmadan yapılan haber tamamen yalanlardan ibaret“ dedi.
DİHA/URFA

Hiç yorum yok: