10 Haziran 2011 Cuma

Ezilenlerin İtirazı ve Rejim Bunalımı


TC rejiminin standart bir yapısı yoktur. Eğri rejimin politikacısı ve siyaseti de eğri olur. TC rejimi dolambaçlı olmayı, toplumu uçurumların başına çekip korkutmayı veya aşağı atmayı çok seviyor. Çünkü toplumu böyle didare ediyor. Bu durum, zaman içinde oluşmuş bir gen yapısıdır. Hastalıklı yaşamının şizofrenli halidir.

Sorunlu yaşamaya alışık bir organizmadan normal tepkiler vermesini beklemek bir yanılgıdır.Yeryüzünde kendi kendini tedavi eden bir hastaya rastlanmamıştır, bazı tepkiler vermek dışında. Hastaya dışardan müdahale gerekmektedir. Tıp Bilimiyle meşgul olan dostlar bu durumu daha iyi bilirler.



Kürt Özgürlük Hareketinin ısrarlı duruşu karşısında TC rejimi aslında üç maymunları oynamaya devam ediyor. TC Rejimi Kürt Mücadelesini akıntıya kaptırmak için manevralarını zaman ve koşullara göre sürdürüyor. Sömürgeci rejimin Kürt mücadelesine karşı uygulamaya koyduğu geçici sakinlik hallerinin altında derin fırtınaların yattığını bilmekte yarar vardır.

Son otuz yıldaki mücadele Kürt varlığının inkarı üzerindeki perdeyi kaldırdı. Fakat Türk Rejiminin tek dil ve tek inanç türü Türk İslam sentezci özü değişmedi. Anayasa değişikliği ve açılım türü sözlü zırvalarla Kürtleri ve Alevileri kandırmak niyetinden vazgeçmeyeceğini defalarca gösterdi.

Kürt mücadelesiyle birlikte Alevi toplumunun sesinin daha çok yükseleceği bir döneme giriliyor. Kadınlar, sürekli şiddet üreten rejime karşı itirazlarını yükseltecekler. Çevre sorununları daha sık gündeme gelecek. İktidar ve ülke olanaklarından ya en az ya da hiç yararlanmayan işçilerin ve işsizlerin mücadele ve itiraz gücü artacak. Bunlar, TC rejimi işinin kolay gitmiyeceyinin işaretlerini veriyor.

Türk devleti bir dönem, Türkiye toplumunu Kürt karşıtlığı yolunda çok rahat kullanabiliyordu. Ancak bu yol artık karlı olmaktan çıktı. Rejimin baskısı altında bunalmış kitleler Kürt düşmanlığına fazla prim vermek istemeyen bir psikolojiye girdiler.

Sömürgeci ve baskıcı rejimler binlerce yıldır ezilenleri, binbeşyüz yıldır Alevileri, üçyüz yıldır Kürtleri kandırıyor. Bu zalimliğin sonu da mutlak gelecektir. Gelmelidir.
Çünkü Türk Rejimi özellikle Kürtleri ve Alevileri iliklerine kadar sömürmüştür. Şimdi gün hesap günüdür. Tarih Alevilerin ve Kürtlerin haklarının iadesine istemektedir.

Bu ara egemenler ezilenlere mavi boncuk dağıtmayı elden bırakmıyacaklardır. Bu saatten sonra rejim ezilenleri yanıltmada sonuç alırsa, bunun sorumluluğunun ezilenlerin önderlik bulanımına ait olacağının altı çizilmelidir.

Halk hazırdır, koşullar hiç bu kadar uygun olmamıştı. Rejimin çatırdama sesleri ta uzaklardan duyuluyor...
devranasmen@hotmail.com

Hiç yorum yok: