11 Mayıs 2011 Çarşamba

Zaman Gazetesinden 32 Ton Yalan!


Her gün Kürt ve PKK karşıtı haber yapan Zaman gazetesi çareyi Emniyet’e rapor yazdırmakta buldu. Emniyet raporlarına dayandırarak bugün yayınladığı “PKK'nın 27 yılda 32 ton uyuşturucusu yakalandı” başlıklı haberle Zaman yine bir yalana imza attı

PKK’nin uyuşturucu kaçaklığının her aşamasında yer aldığı iddiasını ise uluslararası hiçbir kuruluş ve rapor şimdiye kadar doğrulamadı. Üstelik Türk mahkemelerinde uyuşturucudan mahkum olmuş bir PKK’li yok. Üstelik gazete uyuşturucu ticaretinin kontrolünü elinde tutan ülkücü mafyayı da aklaması dikkat çekti.

“PKK, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kenevir ekiminde başrol oynuyor. Uyuşturucu kaçakçılarından komisyon alıyor. Kısacası örgüt uyuşturucu kaçakçılığı ve ticaretinin her aşamasında yer aldığı gibi Avrupa'daki uyuşturucu dağıtımı konusunda etkin durumda”

Hikaye aynı. Neredeyse hemen hemen her ay böyle benzer bir ‘haberi’ Türk medyasında okumak mümkün. Fakat bu kez Zaman gazetesinin “yaratıcılığı” ve PKK konusundaki asparagas haberciliğindeki tecrübesi artmış görünüyor.

Zaman’da yer alan “PKK'nın 27 yılda 32 ton uyuşturucusu yakalandı” başlıklı haber, son dönemlerde gazetenin en iyi kurguladığı haber! Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın raporunu yayınlayan Zaman “Örgütün eylemlerine başladığı 1984 yılından 2010 yılı sonuna kadar yapılan uyuşturucu ve terör bağlantılı 363 operasyonda toplam 839 militan yakalandı” diyor. Emniyetin raporunda ‘bağlantılı’ ifadesini dikkate almadan gazeten direkt PKK diyor.

HÜCRE EVİNDE UYUŞTURUCU NASIL SAKLANIR?

Zaman devamla “Operasyonların 54'ünde örgütün hücre evi ve sığınaklarında çok sayıda uyuşturucu madde ele geçtiğini” yazıyor. Genelde hücre evlerinde dergi, gazete, örgütsel doküman bulunur. Ama nedense bu ‘militanların’ hücrelerinde tek bir örgütsel doküman yok.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından yazıldığı öne sürülen raporu yayınlayan tek medya kuruluşu Zaman gazetesi olunca, internetteki arama motorlarında “uyuşturucu”, “PKK” ve “Türkiye” kelimelerini yazarak yabancı kaynaklardan kısa bir araştırma yapma gereği duyduk. Karşımıza çıkan bilgiler ise şöyle sıraladık:

UYUŞTURUCU KRALLARI SİLAH TACİRİ OLDU

1984 yılında başlayan PKK ile savaşta uyuşturucu kralları silah taciri de oldular. 90'lı yıllarda ise devletin güvenlik güçleriyle ittifak kurdular. Yargılamaları yılan hikayesine dönüşen Yüksekova çetesi bunlardan sadece biriydi. Çünkü Çiller’in elinde bulunan “1000 operasyon” listesinde Kürt işadamları da vardı.

1990'lı yılların ortasıyla birlikte Kürt mafyası tasfiye edildi. Uyuşturucu işi Ülkücü ve Karadenizlilerin eline geçti. Artık Avrupa’daki haber bültenlerinde şırınganın yanında Türk bayrağı da yer alıyordu. Türk mafyası dünya eroin piyasasını ve esrar trafiğinin önemli bir kısmını hala elinde bulunduruyor. (Susurluk raporlarından)

ULUSLARASI RAPORLARDA PKK YOK

Uluslararası narkotikle mücadele birimleri, yıllık 80 milyar dolar olarak tahmin ettikleri eroin pastasının çok önemli bir bölümünün Türkiye üzerinden döndüğüne dikkat çekiyor. Örneğin ABD Dışişleri Bakanlığı Uyuşturucu Raporlarında 11 ülkedeki eroinin temini, üretimi ve dağıtımını Türklerin kontrol ettiğini açıkladı.

Raporun Türkiye ve Türkmenistan dışındaki bölümlerinde 52 yerde Türkiye bağlantısı ya da Türk uyuşturucu kaçakçılarından bahsedildi. ABD'nin yayınladığı raporların hiçbirinde PKK'nin uyuşturucu trafiği içinde yer aldığına dair tek bir suçlama yok.

Yine Alman Federal Suç Dairesi'nin raporlarında PKK'nin uyuşturucu işi yaptığı yazılmazken şema ve haritalarla ülkücü Türk mafyasının uyuşturucu trafiğinde nasıl yer aldığı ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Interpol ise Türk mafyasından şu şekilde söz ediyor: ‘‘Avrupa'daki eroin trafiği Türk suç şebekelerinin elinde. Onları az bir farkla Arnavut kökenliler izliyor.’’

Uyuşturucu ticareti yapan bir siyasi tutuklu, mahkumiyet veya süren bir dava yok. Peki Zaman gazetesinin 27 yıl içinde yakalattığı 839 militana ne oldu? Bunların ismi, davası, iddianamesi yok mu? Örneğin bunlardan Kandil’den geleni var mı? Ha, bütün Kürtleri PKK’li sayıyorsa o zaman ayrı. O zaman birileri de uyuşturucu işini yapan Türkü AKP'li mi saysın?

Zaman’ın Aralık 2010’da yaptığı “İstanbul'da uyuşturucu madde operasyonunda aralarında bir Jandarma Astsubay ile bir Uzman Çavuş'un bulunduğu 5 kişi 175 kilo eroinle yakalandı” haberindeki 5 kişiyi de mi PKK militanı olarak sayıyor.

Kısacası cezaevinde yaklaşık 8 -9 bin PKK, BDP’li var. Bunlardan bir tane uyuşturucu suçundan yargılanan var mı?

Tek tek ülkelere bakıp Türk mafyasının uyuşturucu işini nasıl örgütlendiğini görelim.

BELÇİKA Belçika'da dolaşan eroin trafiğinin önemli bir kısmı Afyonlu Türk grupların elinde. Bu eroin her ne kadar Belkiça'dan direkt İngiltere pazarına gönderilse de Fransız ve Belçikalı tüketicilere de ulaşıyor. Türk eroin kaçakçıları Belçika pazarına hakimiyetlerini burada yaşayan bazı Türklerin lojistik yardımıyla elinde tutuyor. 2002 yılından bu yana Belçika'da iki önemli dağıtım merkezi ortaya çıktı: Ghent ve Antwerp.

ALMANYA Hollanda üzerinden Almanya'ya gelen uyuşturucuda Almanlar kadar her iki ülkede de yerleşmiş Türklerin payı var..

YUNANİSTAN Yunanistan, Türkiye üzerinden Batı Avrupa'ya giden Ortadoğu kökenli haşhaş ile Güneybatı Asya kökenli esrar ve eroinin önemli bir geçiş noktası. Bu uyuşturucu Yunanistan'a Türkiye sınırından otobüs ve otomobiller yoluyla giriyor. Buradan denizyoluyla İtalya'ya ulaştırılıyor. Türkiye'de işlenen eroinin bir kısmı kokainle değiştirilmek üzere Yunanistan üzerinden Latin Amerika'ya gidiyor. Nijerya mafyası da Amerika'ya ulaştıracağı uyuşturucuyu Türkiye üzerinden Ege adaları yoluyla kaçırıyor.

SLOVENYA Macaristan, Hırvatistan, İtalya, Avusturya ile olan sınırı ve Adriyatik'teki kısa sahili Slovenya'yı Arnavut, İtalyan ve Türk suç örgütlerinin hedefi haline getiriyor. Ülkenin ana taşımacılık limanı olan ve Kuzey Adriyatik'te yer alan Koper, özellikle Kuzey Afrika esrarı ve Güney Amerika kokaini için önemli bir sıçrama noktası oluşturuyor.

TÜRKMENİSTAN Türkmenistan Afganistan'la 1180, İran'la 800 kilometre sınırı nedeniyle Türk, Rus ve Avrupa pazarlarına ulaşacak uyuşturucu için hayati bir geçiş noktası. Afganistan’daki uyuşturucu işinin bir kısmı AKP hükümetinin stratejik ittifakı General Dostum üzeri gerçekleştiriliyor

SURİYE Suriye, Pakistan ve Afganistan'dan gelen afyonun Türkiye'ye giriş noktalarından biri. Türkiye ise Suriye üzerinden Suudi Arabistan'a giden captagon haplarının çıkış noktası.

RUSYA Rusya, Afganistan üzerinden gelen ve yarısından fazlası Batı Avrupa'ya giden uyuşturucu için önemli bir transit ülke. Novorossisk Limanı, Türk eroininin Rusya'ya giriş yaptığı en önemli liman. Günlük deniz trafiği, yolcular, otomobiller ve feribotlar Rusya'ya sokulan eroin için en sık kullanılan yöntemler.

ARNAVUTLUK Arnavutluk, Türkiye'den başlayıp Bulgaristan, Makedonya üzerinden Batı Avrupa'ya ulaşan eroin hattının diğer ucunda yer alıyor. Buradaki uyuşturucu işi MHP’liler organize ediyor.

ERMENİSTAN Asya ve Avrupa arasında bir Kafkas köprüsü olan Ermenistan uluslararası uyuşturucu trafiğinin önemli bir geçiş noktası olma potansiyeline sahip. Ülkenin Karabağ sorunu dolayısıyla Türk ve Azeri sınırlarının kapalı olmasına karşın Türkiye'den gelen afyon ve eroin ülkeye Gürcistan üzerinden giriyor.

Hiç yorum yok: