16 Mayıs 2011 Pazartesi

AKP Saldırırken


Seçimler yaklaştıkça AKP Hükümeti ordusuyla, polisiyle, mahkemeleriyle, medyasıyla, cemaatiyle, tarikatıyla kudurmuş gibi saldırıyor. Halkın en basit demokratik eylemlerine bile tahammülleri yok. Çünkü korkuyorlar. Erdoğan tam bir kral edasıyla konuşuyor. Bağırıp çağırıyor, tehdit ediyor, fetva veriyor. Kürtler anadilini ne zaman ve nerede kullanacak Erdoğan karar veriyor. Alevilerin Cemevi ibadethane midir, değil midir Erdoğan karar veriyor. Cuma namazının nerede ve nasıl kılınacağı hakkında karar sahibi olan da Erdoğan. Kadınların özgürlüğü de onlara çok ters geliyor. Kadınlara en az üç çocuk doğurma görevini veriyor yüce Erdoğan. Bunun ötesinde kadınlara duydukları kini özellikle BDP’li kadın milletvekilleri üzerinden kusuyorlar. Bütün bu konularda medyanın ne yazması-yazmaması gerektiği de Erdoğan tarafından emrediliyor. Sanki başbakan değil de, yeni bir peygamber hatta tanrı... 12 Eylül faşist anayasası ve yasaları arkasına saklanan Erdoğan, bir de pervasızca ileri demokrasiden söz ediyor. Bu rejime ileri demokrasi değil geri demokrasi bile denemez.

Demokrasilerde temel olan ölçüt azınlıkların, farklılıkların, tek tek bireylerin sahip oldukları temel hak ve özgürlüklerdir. Bu özgürlüklerin anayasal güvence altında olup olmadığıdır. Başbakanın konuşmaları ve uygulamaları asgari demokrasi kültüründen hiç de nasibini almadığını gösteriyor. Türkiye gerçekten demokrasi isteyenlerin, çıkarları en geniş demokrasiden yana olanların birleşmesi ve mücadelesiyle bu kara zulüm rejimine son verip demokrasiye ulaşabilir.

12 Haziran seçimleri bu açıdan büyük önem kazanmıştır. Kürt halkı Demokratik Özerklik temelinde Demokratik Cumhuriyete ve tüm farklılıklarla birlikte yaşamaya hazır olduğunu açıkça ilan etmiştir. Yaptıkları siyasal-sosyal mücadelede bu açıkça görülmektedir. Gerçek sosyalistler, demokratlar ve hatta liberaller bu durumu doğru değerlendirerek EMEK-DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK BLOĞU olarak ortak bağımsız adaylarla seçimlere katılmaktadır. BDP’nin seçimlere parti olarak katılmasını engelleyen 12 Eylül kalıntısı yüzde 10 barajı bu rejime demokrasi denmesinin önünde en büyük engeldir. Bu engel bağımsız adaylarla aşılacaktır. Halkın Blok adaylarına duyduğu büyük ilgi AKP diktasını korkutmuştur. Geniş bir aydın-yazar-sanatçı grubunun Blok adaylarına desteğini açıklaması tarihi önemdedir. Bu desteğin ve katılımların her geçen gün artması beklenmelidir. Gelişmeler Bloğun bir seçim ittifakıyla sınırlı kalmayacağı kalıcı bir mücadele birliğine dönüşeceği yönünde umut vermektedir. Tarihimizin en geniş ve anlamlı, umut veren bir ortak mücadele birliği oluşmuştur.

Bu durumda paniğe kapılan Erdoğan hemen medyaya BDP’yi sansür-bastırma görevini vermiştir. Bu yolla BDP’nin ve özgürlük savaşçılarının sesini susturmayı hayal etmektedir. Bunlar unuttular mı ki bu ses, ne idam sehpalarında ne de Diyarbakır, Mamak, Metris ve diğer zindanlarda susturulabildi. Bu sesi susturmaya kalkışan faşist darbecilerin, işkencecilerin, tetikçi katillerin ibretlik sonu ise ortada...

Karadeniz’de kanlı kızıl bir bayrak gibi çarpan yüreklerimizle, idam sehpalarında özgürlüğü haykıran önderlerimizle, işkencede ser verip sır vermeyen yiğitlerimizle geliyoruz!

Newala Qesaban’daki ve hala cenazelerinin nerede olduğu bilinmeyen on binlerce mezarsız ölülerimizin ruhlarıyla, analarımızın gözyaşlarıyla geliyoruz. Zilan deresinde, Munzur deresinde, Kutu deresinde oluk oluk akan kanlarımızla geliyoruz.

Fabrikalarda tarlalarda akıttığımız alın terimizle, davulla-zurnayla-sazla, halayla, horonla geliyoruz. Kırmızı karanfillerimizle, sarı güllerimizle, yeşil dallarımızla geliyoruz.

12 Eylül diktasına ve her türlü kalıntısına son demek demokrasiyi kazanmak için geliyoruz.

Denizlerle, Sinanlarla, Mahirlerle, İbolarla, Mazlumlarla, Mahsumlarla, Kemal Pirlerle, Berivanlarla, Semalarla, Gurbetellilerle, Uğurlarla, Ceylanlarla, Halil İbrahimlerle geliyoruz.

YAŞASIN ÖZGÜRLÜK, YAŞASIN DEMOKRASİ, ÊDÎ BES E, AN AZADÎ AN AZADÎ diyerek geliyoruz.
12 Haziran bu karanlık döneme ve gidişata DUR denilen gün olacaktır.

suatbozkus@hotmail.com

Hiç yorum yok: