19 Nisan 2011 Salı

YSK'dan SKANDAL KARAR:BDP'nin Desteklediği 7 Bağımsız Adayın Adaylıkları Iptal Edildi


YSK, skandal bir kararla BDP'nin desteklediği 7 bağımsız adayın adaylıklarını iptal etti. Adaylığı iptal edilenler; Hatip Dicle, Leyla Zana, Salih Yıldız, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü. BDP’liler yaptıkları ilk açıklamalarda, AKP'nin tasfiye operasyonu yürüttüğünü belirttiler.

Aralarında Emek, Barış, Demokrasi Bloğu adayları Hatip Dicle, Leyla Zana, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel'in de bulunduğu 12 bağımsız milletvekili adayının başvurusu YSK tarafından kabul edilmedi. Adaylıkları kabul edilmeyenler arasında Ertuğrul Kürkçü ve Şerafettin Elçi'nin de olduğu belirtildi.

Yüksek Seçim Kurulu skandal bir karar imza atarak, BDP'nin bağımsız adayları olan Hatip Dicle, Leyla Zana, Sabahat Tuncel, Gülten Kışanak, Ertuğrul Kürkçü, İsa Gürbüz ve Salih Yıldız'ın adaylıklarını YSK, bu isimlerin adaylıklarını milletvekili seçilme yeterliliğini etkileyecek eski mahkumiyetleri bulunduğu iddiasıyla iptal etti.

YSK’nın skandal kararında, Hatip Dicle ve Leyla Zana ile İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in milletvekili adaylığını engelleyecek eski mahkumiyetleri nedeniyle sabıka kayıtları bulunduğunu iddia ediliyor.

YSK, Sebahat Tuncel'in ''geçen seçimde milletvekili seçildiği tarihten hemen sonra adli sicilinin kayda girdiğini, bu nedenle bir önceki seçim döneminde yapılan incelemede sabıkasız olarak görüldüğünü" ileri sürdü.

Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak'ın ise adli sicil kaydında kızlık soyadıyla arandığında milletvekili seçilmesini engelleyecek sabıka kaydı çıkması nedeniyle milletvekili adaylığının iptal edildiği kaydedildi.

Sebahat Tuncel İstanbul, Gültan Kışanak Siirt, Hatip Dicle ile Leyla Zana da Diyarbakır'dan adaydı.

Mersin'den aday olan Ertuğrul Kürkçü'nün de 30 yıl önceki bir davasının gerekçe gösterildiği belirtiliyor.

BDP yöneticileri yaptıkları ilk açıklamalarda, AKP'nin tasfiye operasyonu yürüttüğünü belirterek, AKP'nin bölgeyi teslim almak istediğini vurguladılar.

BDP'li yetkililerden gelen tepkiler, şöyle:

Ahmet Türk: Bu haksız bir karar. Tamamen siyasi. Bu kararla Kürtlerin siyasete katılımı engellenmek isteniyor. Bu sadece YSK’nın aldığı bir karar değil. Demokratik siyasetin yolu kapatılması hedefleniyor. Hukukçu arkadaşlarımız YSK’ye gittiler, belgeleri sundular. Seçime girip girmeyeceğimizi tartışacağız. Meclis yolunun tıkanması anlamına geliyor bu. Partinin yetkili organları bunu tartışı kamuoyuna açıklayacaklar.

Selahattin Demirtaş: Hukuki açıdan sakıncalı bir karar. Önceden hesabı kitabı yapılmış bir karar. Ortada siyasi bir komplo var. Bu karar bir dehşet operasyonudur. Yeni bir savaş ortamına davetiye çıkartılıyor. Bunun faturası AKP’ye çıkar. Resmi Gazete'de yayınlanınca gerekçesiyle göreceğiz. Ancak şimdiden sonuçları ağır olacak bir karar verildi. Milletvekili arkadaşlarımızın bu karar dahil edilmesi sakıncalı. En nihayetinde ortaya çıkacak olan siyasi sonuçları bilinerek böyle bir karar alındı. Bunun sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Hatip Dicle ve Leyla Zana'nın adaylıkları konusunda bir sorun yok çünkü adli sicil kaydı olmadığına dair elimizde belge var. Hukuk burada çiğnenmiştir. Kaldıkı YSK'nin 2007'de verdiği kararla Gülten Kışanak ve Sebahat Tuncel aday oldu. 4 yıldır milletvekilliği yapıyorlar. Ertuğrul Kürkçü için ise 30 yıl önceki dava gerekçe yapılmış. AKP'nin bölgeden iddialı aday göstermemesinin nedeni böylece ortaya çıktı. Ortada siyasi bir komplo var siyasi bir dehşet operasyonu var. Bu Türkiye de yeni bir savaş kararıdır. Türkiye kamuoyunu şundan emin olmalı bize yapılanların hiçbir hukuki yanı yoktur. Yeniden aday gösterme şansımız yok. Partilerin var. Ama bağımsız adayların öyle bir şansı yok. Hem seçim barajının mağduruyuz.

Sırrı Sakık: Bu karar yeniden şiddete davetiye çıkartmaktır. Kararın içinde olduğu söylenen iki kişi Gülten Kışanak ve Sabahat Tuncel milletvekili; haklarında mahkumiyet kararı yok. YSK neye dayanarak bu kararı alıyor? Bu hukuksuzluğa karşı çıkacağız. Zaten tüm hayatımız hukuksuzlukla mücadele ile geçti. Bunun bize dayatılmasına izin vermeyeceğiz.

Ayla Akat Ata: Demek ki bizim siyaset yapmamızı istemiyorlar. Özellikle halen Milletvekili olan, BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak ve İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in durumunda dört yıl öncesine göre hukuki bir değişme olmadı. İş buraya kadar gelmişse, açıkça bize, ‘siz siyaset yapamazsınız’ deniyor.

Hiç yorum yok: