2 Haziran 2010 Çarşamba

AKP tepkiler üzerine deklarasyonu imzaladı

Gazze Şeridi’ne yardım götüren gemilere yapılan saldırının kınanmasına yönelik deklarasyona AKP de imza attı.

Türk Meclisi’nde grubu bulunan partiler arasında anlaşmazlık çıktı. İsrail’in kınanmasına ilişkin dün akşam saatlerinden beri hazırlığı sürdürülen deklarasyon metni tamamlandı. Günlerdir sert tepkilerde bulunan AKP, İsrail’e karşı ekonomik ve askeri tedbir almasını isteyen ibareye itiraz etti.

'Meclis İsrail'e karşı ekonomik ve askeri tedbir almasını beklemektedir' ifadesine itiraz eden AKP, muhalefetteki partilerden gelen tepkiler üzerine metni imzaladı. Tartışmaya neden olan paragrafa dokunulmadı.

AKP İsrail'e karşı tedbir alınmasına itiraz etti

Gazze Şeridi’ne yardım götüren gemilere yapılan saldırının kınanmasına yönelik deklarasyon yayınlanmasına ilişkin Türk Meclisi’nde grubu bulunan partiler arasında anlaşmazlık çıktı. Günlerdir sert tepkilerde bulunan AKP, İsrail’e karşı ekonomik ve askeri tedbir almasını isteyen ibareye itiraz etti.

İsrail’in kınanmasına ilişkin dün akşam saatlerinden beri hazırlığı sürdürülen deklarasyon metni tamamlandı. Ancak AKP, 'Meclis İsrail'e karşı ekonomik ve askeri tedbir almasını beklemektedir' ifadesine itiraz etti.

Deklarasyon metninin saat 13.00'de toplanacak Genel Kurulun bilgisine sunulması bekleniyor. Öte yandan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısını kınadı.

Türkiye ile İsrail arasındaki 'sözde' gerilimler

İsrail'in Gazze'ye insani yardım götürüldüğü belirtilen 6 gemilik filoya yaptığı müdahale ve yaşanan ölümler Türkiye'de birinci gündem olmaya devam ederken, başta AKP Hükümeti temsilcileri olmak üzerek tüm devlet yetkililerinden "sert" mesajlar ile kınandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise "bu devlet terörüdür" şeklinde tepkisini dile getirdi. Türkiye ili İsrail'in ilişkilerini de "geri dönüşü imkansız" sorunlara yol açacağı öne sürülen bu saldırı dikkatleri Türkiye ile İsrail arasındaki gizli anlaşmalara, silah alımları, ortak tatbikat, istihbarat paylaşımı gibi konulara çevirdi.

Medya aracılığı ile İsrail'e "sert tepki" gösteren hükümet ve devlet yetkililerinin bu anlaşmaları kamuoyuna açıklayıp, iptal edip etmeyeceği sorusu gündeme geldi. Türkiye ile İsrail arasında özellikle Filistin ve Gazze konusunda dönem dönem yaşanan krizlere rağmen, silah alımı başta olmak üzere ticari ilişki kesintiye uğramadan devam etti.

Özellikle İsrail'in Gazze şeridinde yaptığı operasyona sert tepki gösteren AKP Hükümetinin saldırıların bir kaç gün öncesinde İsrail ile 167 milyon dolarlık silah alım anlaşması imzaladığı ortaya çıktı. Konuya ilişkin dönemin hükümet sözcüsü Cemil Çiçek`e "Türkiye`nin silah alımı anlaşmasını tepki olarak iptal edip etmeyeceği" sorusuna Çiçek, "İsrail`in Gazze`ye yönelik devam eden saldırıları ile bu konu arasında bir bağlantı kurulmaması gerek" şeklinde cevap verdi. 2004 yılında da Orgeneral Hilmi Özkök, İsrail`i gizlice ziyaret edip, bu ülkeden PKK konusunda istihbarat işbirliğini yoğunlaştırmasını istediği de ortaya çıkmıştı.

İSRAİL BAŞBAKANI TBMM’DE KONUŞTU

2007 yılının Kasım ayında ise Türkiye'ye 3 günlük bir ziyarette bulunan İsrail Devlet Başkanı Şimon Perez TBMM'de bir konuşma yaptı. Bu konuşma ile İsrailli bir devlet başkanının tarihte halkının çoğunluğu Müslüman bir ülkenin parlamentosunda yaptığı ilk konuşma oldu.

Türkiye'nin silah envanterinde bulunan 170 adet Amerikan M60 A1 tanklarının yenilenmesini öngören yaklaşık 1 milyar dolarlık tank anlaşmasınında 2002 yılında, İsrail`in Filistin`e yönelik şiddetli saldırılarının gerçekleştiği bir dönemde imzalamıştı. İsrail ile yapılan başta silah ve ticari antlaşmalardan ise ortaya çok ciddi büyüklükte rakamlar çıktığı görüldü. Sadece 2008 yılında Türkiye ve İsrail arasındaki ticaret hacminin yaklaşık olarak 2.6 milyar dolar civarında, askeri ilişkinin ise bir yılda 1.8 milyar dolar civarında. Türkiye ile İsrail arasında ticaret hacmi 2009 yılında ise 2.6 milyar doları buldu.

Ocak 2009 tarihinde iki İsrail firması sld 141 milyon dolarlık F-16 savaş uçaklarının modernizasyon antlaşması yapıldı. İhaleyi Elbit Systems'in yan kuruluşu Elop, 87 milyon dolarlık uzun menzilli yatay fotoğraf sistemlerini (LOROPS) sağlamayı taahhüt etti. 54 milyon dolarlık sentetik aralıklı radar sistemleri ise İsrail Havacılık Sanayi'nin yan kuruluşu olan Elta Systems tarafından üstlenildi. Teslimatların ise bu iki şirket tarafından 4 yıl içinde yapılması planlandı. İsrail'in Gazze'ye girmesinin ardından bu ihalenin askıya alınması gündeme geldi ama iptal edilmedi.

İSRAİL İLE GİZLİ ANLAŞMALAR

Kasım 2009 tarihinde ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP'nin verdiği soru önergesine cevabında İsrail ile yapılan gizli anlaşmalar olduğunu açıkladı. "Bununla birlikte söz konusu anlaşmalardan bazıları hizmetin gereği dolayısıyla gizli olup, bunlar dışındakiler Resmi Gazete'de yayınlanmaktadır" diyen Davutoğlu, İsrail ile imzalanan gizli anlaşmaların neler olduğunu ise açıklamadı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise partisinin Kütahya il kongresinde yaptığı konuşmasında DSP-MHP ve ANAP koalisyon hükümeti döneminde de İsrail ile imzalana, gizli anlaşmalar olduğunu söylemişti.

AHMEDİNECAD: TÜRKİYE SİYONİZME HİZMET EDİYOR

Türkiye’nin İsrail ve ABD ile Ağustos 2009 tarihinde "Güvenilir Kızıldeniz" isimli ortak arama kurtarma tatbikatı düzenledi. Tatbikata üç ülkeden toplam 8 gemi, 4 helikopter ile 3 arama-kurtarma uçağı katıldı. İsrail basını ile 10’uncusu düzenlenen tatbikatın yapılması İsrail’in Gazze operasyonu yüzünden Ankara ile yaşanan gerilimin yatıştığının bir sinyali olarak değerlendirdi. Bu tatbikat sonrası İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad da şu açıklamada bulunmuştu. "Siyonistlerin hizmetinde olan ve İsrail’in dünya üzerinde hâkimiyet kurmasına aracılık eden komşularımız için üzülüyoruz. Bazı komşular, Siyonistlerin çıkarlarına hizmet ettiklerini anlamıyorlar. Umarız artık uyanırlar.”

ERDOĞAN YİNE “İSRAİL BARIŞ TEHDİDİ” DEDİ AMA!

Babakan Erdoğan, son olarak Paris'te yaptığı bir açıklamada Goldstone raporuna işaret ederek, “İsrail Ortadoğu'da barışın baş tehdidi. Ama kendilerini hiç sorgulamıyorlar. Hep haklılar! Bir ülke Filistin’de Gazze’de orantısız güce başvuruyorsa, fosfor bombaları kullanıyorsa ’bravo’ demeyiz. Nasıl böyle davrandığını sorarız. Gazze’de 1500 kişinin öldüğü bir saldırı var ve ortaya sürülen gerekçeleri de yalan” şeklinde konuştu. Başbakan bu açıklamayı yaparken, İsrail tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı için modernize edilen 170 adet M-60 tankının sonuncusu Kayseri’de Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile İsrail Savunma Bakan Yardımcısı Ehud Shannin katılımıyla düzenlenen törende Türkiye'ye teslim ediliyordu.

KRİZ VAR DENİLDİ, ASKERİ TATBİKATLAR DEVAM ETTİ

30 Ocak 2009 tarihinde İsviçre'nin Davos kasabasında toplanan Dünya Ekonomik Forumu sırasında İsrail devlet başkanı Şimon Perez ile Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasında dünyanın gözleri önünde sert bir tartışma yaşandı. Davos Zirvesi'nde "One minut" kriziyle başlayıp Anadolu Tatbikatı ve Türkiye televizyon kanallarında İsrail askerlerinin "katil" olarak gösterildiği gerekçesi ile devam eden kriz sonrası İsrail basını Türkiye'nin "tüm askeri silah anlaşmalarını durdurma kararı" alındığını yazdı. İsrail ekonomi gazetesi Globes'in yayınladığı raporda ''İsrail, Türk Ordusu, geçtiğimiz seneler boyunca İsrail Emniyet Kurumu'nun en iyi müşterilerinden biri olmasına karşın önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yapmayı kararlaştırdığı tüm askeri ihracatı dondurma kararı aldı.'' denildi. Oysa gerçeğin öyle olmadığı yardım gemilerine yapılan müdahale sonrası ortaya çıktı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İsrail ile yakın zamanda planlanan 3 askeri tatbikatın iptal edildiğini, İsrail'in tavrına göre silah antlaşmalarının da bozulacazığı yönünde sinyaller verildi.

SINIR HATTI İSRAİL’E VERİLECEKTİ

Davos'ta ki kimilerine göre "danışıklı kriz" etkisini Suriye-Irak sınırındaki 510 metre karelik mayınlı arazinin temizlenmesi tartışmasında göstermedi. Mayınların temizlenmesi ile ilgili süreci başlatan AKP hükümeti, buna ilişkin aldığı kararı gizli tuttu. AKP hükümeti, 27/06/2005 tarihli ve 2005/9076 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile, mayın temizliği için süreci başlattı. AKP'nin mayınlı arazilerin temizlenmesi karşılığında arazilerin kullanım hakkını 44-47 yıllığına İsrail'e vereceği ortaya çıktı. Kamuoyunun geniş tepkisini alan bu konuyu düzenlenen yasa tasarısı AKP için bir süreliğine askıya alındı.

PKK OPERASYONUNA İSTİHBARAN İSRAİL’DEN

1999 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Kenya'dan kaçırılıp Türkiye'ye getirilmesinde de İsrail gizli servisi Mossad'ın etkin olduğu ortaya çıkmıştı. Bunun yanı sıra özellikle son 4 yılda Federal Kürdistan Bölgesi'nde yapılan hava saldırıları ve iç operasyonlarında istihbaratı İsrail'den alınan Heron uçakları ile yaptı. Türkiye bu yılın ilk altı ayında teslim edilmek üzere 10 Heron siparişi daha vermişti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’e karşı son günlerde en ağır suçlamaları yaparak, İsrail’in cezalandırılmasını isterken, bu ülke ile ekonomik ve askeri ilişkileri kesme ya da sınırlandırmaya yanaşmıyor. TBMM’de İsrail’i kınamaya ilişkin hazırlanan deklarasyona da AKP’nin itiraz etmesi dikkat çekti. Bir yandan İsrail’in cezalandırılmasını isteyen AKP, deklarasyondaki 'Meclis İsrail'e karşı ekonomik ve askeri tedbir almasını beklemektedir' ifadesine itiraz etti. AKP’nin İsrail’e tepkisinin bu kez de “sözde” olduğu gözler önüne serildi.