18 Ağustos 2010 Çarşamba

Şırnak Valisi'nin 18 Yıllık Yalanı ve Bişeng Anık'ın Katledilmesi

17 Yaşında İşkence Altında Kafasına Arkadan Ateş Edilerek Katledilen Kürt Kızı BİŞENG ANIK


Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) Başkanı Ziya Halis yaptığı açıklamada, Şırnak'ta 1992 Newroz'u sonrasında Bişeng Anık adlı 17 yaşındaki lise öğrencisinin gözaltına alındığı sırada Şırnak'ta SHP heyeti olarak bulunduklarını söyledi.

Halis, Anık ailesinin kendilerinden kızlarının kurtarılması için yardım istediğini ve konuyu dönemin Şırnak Valisi Mustafa Malay'a aktardıklarını ve Vali'nin de genç kızın serbest bırakılması için elinden geleni yapacağı sözü verdiğini belirterek, "Genç kızın öldüğünü ailesi haber verince Vali Mustafa Malay'ı aradım. 'Çok üzgünüm. Zannedildiği gibi işkenceden değil ölümün sebebi. Bir ara genç kızımız fenalaşmış, onu orada bir nöbetçi polisin yatağına yatırmışlar istirahat etsin diye. Orada yastığın altında polisin tabancası varmış, kız tabancayı almış, kafasına sıkmış' dedi. Buna kargalar bile güler tabi" dedi.

Oysa Vali Mustafa Malay'ın, "tabancayla intihar etti" dediği olayda, Bişenk Anık adlı lise öğrencisi polis tarafından gözaltına alınarak Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Burada Şırnak Lisesi öğrencilerini boykota teşvik ettiği için sırtı ve ayak tabanları jiletle kesilerek işkence edildi. Ardından Vali Malay'ın dediği gibi başına tabancayla değil, tüfekle bir itirafçı tarafından Emniyet Müdürlüğü nezarethanesinde ateş edilerek öldürüldü. Cesedi 'intihar etti" denilerek dedesine teslim edildi.

EDP Başkanı ve SHP eski bakanlarından Ziya Halis, Aksiyon dergisine yaptığı açıklamada, 90'lı yıllarda tırmanışa geçen faili meçhul cinayetler listesinde kendi adının da olduğunu ve kıl payı kurtulduklarını söyledi. Halis, Kırklareli Cezaevi'ne Terörle Mücadele Müdürü'nün giderek Tekin Gencer adlı bir itirafçı ile 'Temizleyeceksiniz, sizi çıkaracağız. Makyajını yapacağız, PKK öldürdü diyeceğiz' dediğini, ancak itirafçı Gencer’in bugün Ziya Halis'i, yarın başkasını öldür dersiniz' diyerek bu işten vazgeçtiğini anlattı.

Halis, 92 yılı Newroz'unda onlarca kişinin öldürülmesi ardından SHP heyeti olarak Şırnak'a gittiklerini belirterek, orada tanık olduğu bir olayı ise şöyle anlattı:

"92 yılıydı. Ben partinin (SHP) genel saymanıydım. Şırnak'ta Nevruz olayları olmuştu. O olaylarda parti bir komisyon oluşturdu benim başkanlığımda. Ercan Karakaş, Mustafa Yılmaz ve Mustafa Gazalcı'dan oluşan ekiple Nevruz olaylarını incelemeye gittik. Güvenlik güçleriyle devletin oradaki terörüne ilk kez tanık oldum. Bütün işyerleri taranmış, yüzlerce insan ölmüş, çok sayıda insan gözaltına alınmıştı. Tam incelemeleri yaptık, rapor yazmak üzere Ankara'ya dönüyoruz, bizi bir aile yakaladı. 'Bizim kızımız içeride, çocuklarımıza işkence yapılıyor, lütfen buna müdahale edin' dediler. Biz oradan geri döndük, valinin makamına çıktık. O zaman Şırnak Valisi Mustafa Malay'dı. Malay'a bize aktarılanı anlattık, buna müdahale edelim falan. Malay, şöyle böyle, olmuş mudur olmamış mıdır derken, 'Biz yetkili değiliz, garnizon komutanı yetkili' dedi. Tamam dedik, biz başında bekliyoruz, ara. Aradı, garnizon komutanına ulaşamadı. 'Ben söz veriyorum, siz gidin, böyle bir şey varsa ben müdahale edeceğim. İçiniz rahat olsun' dedi. Sabah sanıyorum 5'e doğru o aile bizim kaldığımız oteli tespit etmiş. Beni uyandırdılar. Dediler ki -soy ismi Kanık'tı sanıyorum- 'Bizim kızımız, hapishaneden ölü çıktı.' 16-17 yaşındaki bir kız. Ben öyle rahatsız oldum, öyle üzüldüm ki otel resepsiyonundan beni valiye bağlamalarını istedim. O bize güvence vermişti hâlbuki. Vali telefonda dedi ki 'Çok üzgünüm. Zannedildiği gibi işkenceden değil, ölümün sebebi. Bir ara genç kızımız fenalaşmış, onu orada bir nöbetçi polisin yatağına yatırmışlar istirahat etsin diye. Orada yastığın altında polisin tabancası varmış, kız tabancayı almış, kafasına sıkmış.' Buna kargalar bile güler tabi."

Ziya Halis'in gözaltına alındıktan sonra "intihar etti" denilerek cesedi ailesine teslim edilen kız o dönem Şırnak Lisesi'nde okuyan 17 yaşındaki Bişeng Anık idi.

Bişeng Anık ve bir grup lise öğrencisi Şırnak'taki 1992 Newroz katliamı sonrasında 23 Mart tarihinde gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Bişeng'in cenazesi 3 gün sonra başından tüfekle tek kurşunla vurulmuş halde dedesine teslim edildi.

Vali Mustafa Malay'ın "Bir ara genç kızımız fenalaşmış, onu orada bir nöbetçi polisin yatağına yatırmışlar istirahat etsin diye. Orada yastığın altında polisin tabancası varmış, kız tabancayı almış, kafasına sıkmış" sözlerini yalanlayan ise 1997 yılında birçok TV ve gazetelere açıklamada bulunan itirafçı Murat İpek idi.

Murat İpek, o tarihte Şırnak Emniyet Müdürü Necati Altıntaş'ın emrinde görev yaptığını, Bişeng Anık'ın gözaltına alındıktan sonra sırtı ve ayak tabanları jiletle kesilerek işkence edildiğini ve nezarethanede uyurken, tüfekle başının arkasından tek el ateş ederek öldürdüğünü açıklıyordu.

İtirafçı Murat İpek’in yıllar sonra bu açıklamaları hakkında hiçbir soruşturma açılmadı.
Dönemin Valisi, "Genç kızımız istirahat etsin diye nöbetçi polisin yatağına yatırılmış ve yastık altındaki tabancayla intihar etmiş" diyen Mustafa Malay daha sonra terfi gibi atamayla batı illerine Vali diye gönderildi. Şırnak Emniyet Müdürü Necati Altıntaş ise Denizli Emniyet Müdürlüğü'ne atandı. Altıntaş, daha sonra Denizli'ye çağırdığı itirafçı Murat İpek aracılığı ile yerel DEHA TV'nin taranması olayına karıştı. Yerel TV'nin taranması olayından dolayı itirafçı Murat İpek ceza alıp hapis yatarken, Altıntaş başka bir çete olayından dolayı kısa bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı.

1 yorum:

Umut Hasret dedi ki...

Onurlu duruşun simgesi. Yüreğimizde korlanan ateşimiz.