Dörtyol'daki incelemelerini rapor haline dönüştüren İHD heyeti Hatay Valisi Celalettin Lekesiz için soruşturma başlatılmasını istedi. Raporda, olaylar sırasında da çevre il ve ilçelerden belediyeye ait araçlarla insanların taşındığı belirtildi.
Avukat Beyhan Güneyli, Av. Ömer Ayaz, Adana Şube Başkanı Aydın Sincar, Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi ve Hatay Şube Başkanı Mithat Can'dan oluşan İHD'nin inceleme heyeti, ulaştığı sonuçlara ilişkin açıklamasını İHD Adana Şube binasında yaptı.
Heyet adına söz alan Av. Beyhan Güneyli, hazırladıkları rapor için yerel yöneticiler, Dörtyol Kaymakamı, Belediye Başkanı, parti başkanları ve sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin yanı sıra saldırıların mağdurlarıyla da görüştüklerine dikkat çekti. Saldırıların devlet politikasıyla da ilgili olduğunu vurgulayan Güneyli, devletin Kürtlere linç girişimlerini ciddiye almadığını, hatta bazı dönemlerde bizzat kendisinin uyguladığını kaydetti.
İHD olarak, olaylarla ilgili tespitleri konusunda Av. Beyhan Güneyli, yerel yöneticilerin yeterince olaya müdahil olamadıklarını belirtti ve özellikle kolluk kuvvetlerinin olayı engellemektense seyretmeyi tercih ettiğini söyledi. Güvenlik güçlerinin ciddi bir zafiyet içerisine girdiğini bildiren Güneyi, ekledi: "Buna da insanların gergin ve üzgün olmasını neden göstermiştir."
BAYRAK ASMAYAN HAİN!..
Olayların birinci günden nereye varacağı bilinmesine rağmen, önleyici her hangi bir tedbir alınmadığını söyleyen Güneyli, buna örnek olarak da kitlenin dağıtılmadığını gösterdi.
İHD'nin raporunda yer alan bilgiler, şöyle: "İlçede yapılan araştırmada 40 civarında işyerinin tahrip edildiği tarafımızdan görülmüştür. BDP binasının içindeki eşyalarla birlikte yakıldığı, çelik kapısının balyozlarla kırıldığı tespit edilmiştir. Tahrip edilmiş işyerlerinin, tahrip edildiği gibi kaldığı, iş yeri sahiplerinin 'linç ediliriz' korkusuyla iş yerlerine sahip çıkamadıkları tespit edilmiştir. Dörtyol İlçesinin girişinde devasa boyutta olmak üzere hemen hemen bütün iş yerlerinde ve evlerde bayrak asılı olduğu tespit edilmiştir. Hatta Kürt olup da korkudan işyerine bayrak asmak zorunda olduğunu beyan eden mağdurlara da rastlanmıştır. 'Bayrak asan vatansever, asmayan hain' fetişizminin Dörtyol'da da yoğun bir şekilde yaşandığı, gerek gösterilerde kullanılan, gerekse de ev ve işyerlerinde asılı duran bayraklarla da ortaya çıkmıştır. Mağdurların can ve mal emniyeti ve geleceğe yönelik kaygılarının çok güçlü olduğu bu anlamda tehlikenin potansiyel olarak devam ettiği tespit edilmiştir. Çevre il ve ilçelerden kent merkezine mesaj ve telefonlarla binlerce kişi çağrılırken, yetkilerin bu ırkçı toplanmaya göz yumdukları, ırkçı-milliyetçi kesimlere yetkililerin müsamaha gösterdikleri tarafımızca tespit edilmiştir."
İHD, DEVLETE SORUYOR...
Av. Beyhan Güneyli, olayda devlet yetkililerinin sorumluluğuna vurgu yaptığı konuşmasında, şu soruları yöneltti: "Çevre il ve ilçelerden ırkçı grupların kente girişi neden engellenmemiştir? Kalabalığın toplanmasına neden göz yumulmuştur? Kalabalık neden uzun süre dağıtılmamıştır? 26 Temmuz akşamı olay yerinde bulunan ve kalabalığa yön verdiği iddia edilen insanlar tespit edilmiş midir? Belediye başkanının Kürtlere karşı ayırımcı politikalar güttüğü ve dışarıdan belediye araçlarının yürüyüşe katılmak için insan taşıdığı iddiaları araştırılmış mıdır? Saldırıda aracı kullanılan MHP'li Payas Belediye Meclis Üyesi Bestami Kılınç'ın JİTEM üyeleriyle ilişkisi ve JİTEM'lilerin yaşanan olayla bir ilişkileri var mıdır? Yaşanan olaylarda devlet içinde gizli odakların etkileri araştırılmış mıdır? Dörtyol'da sürekli tekerrür eden linç olaylarını, Kürtlere yönelik saldırıları soruşturulmaması, ırkçı kesimlere yönelik cezasızlık politikası bunda etkili olmuş mudur? Hatay valiliğince yaşanan olayların ardından infialin anlayışla karşılanması yönündeki açıklamaları bundan sonra da Kürtlere yönelik linç ve saldırı girişimlerinin anlayışla karşılanacağı şeklinde mi okunmalıdır?"
BELEDİYE BAŞKANININ OLAYDAKİ ROLÜ
Av. Güneyli ayrıca, Belediye Başkanı'nın Kürtlere karşı ayrımcı politikalarda bulunduğu ve olaylarda il ve ilçelerden belediye aracıyla insan taşıdığı yönündeki bilgilerin de araştırılmasını talep etti. Vali'nin saldırıları 'anlayışla karşılaması'na da tepki gösteren İHD'liler, Vali hakkında derhal kapsamlı soruşturma açılması ve Valinin açığa alınmasını istediler ve şu öneride bulundular: "Bu bağlamda TBMM derhal bir inceleme komisyonu oluşturarak bölgede meydana gelen olayları bütün ayrıntılarıyla açığa çıkarıp, olayın bu noktaya gelmesine sebebiyet veren kişi ve kamu görevlileri hakkında inceleme ve soruşturma başlatılmasını sağlamalıdır."
Avukat Beyhan Güneyli, Av. Ömer Ayaz, Adana Şube Başkanı Aydın Sincar, Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi ve Hatay Şube Başkanı Mithat Can'dan oluşan İHD'nin inceleme heyeti, ulaştığı sonuçlara ilişkin açıklamasını İHD Adana Şube binasında yaptı.
Heyet adına söz alan Av. Beyhan Güneyli, hazırladıkları rapor için yerel yöneticiler, Dörtyol Kaymakamı, Belediye Başkanı, parti başkanları ve sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin yanı sıra saldırıların mağdurlarıyla da görüştüklerine dikkat çekti. Saldırıların devlet politikasıyla da ilgili olduğunu vurgulayan Güneyli, devletin Kürtlere linç girişimlerini ciddiye almadığını, hatta bazı dönemlerde bizzat kendisinin uyguladığını kaydetti.
İHD olarak, olaylarla ilgili tespitleri konusunda Av. Beyhan Güneyli, yerel yöneticilerin yeterince olaya müdahil olamadıklarını belirtti ve özellikle kolluk kuvvetlerinin olayı engellemektense seyretmeyi tercih ettiğini söyledi. Güvenlik güçlerinin ciddi bir zafiyet içerisine girdiğini bildiren Güneyi, ekledi: "Buna da insanların gergin ve üzgün olmasını neden göstermiştir."
BAYRAK ASMAYAN HAİN!..
Olayların birinci günden nereye varacağı bilinmesine rağmen, önleyici her hangi bir tedbir alınmadığını söyleyen Güneyli, buna örnek olarak da kitlenin dağıtılmadığını gösterdi.
İHD'nin raporunda yer alan bilgiler, şöyle: "İlçede yapılan araştırmada 40 civarında işyerinin tahrip edildiği tarafımızdan görülmüştür. BDP binasının içindeki eşyalarla birlikte yakıldığı, çelik kapısının balyozlarla kırıldığı tespit edilmiştir. Tahrip edilmiş işyerlerinin, tahrip edildiği gibi kaldığı, iş yeri sahiplerinin 'linç ediliriz' korkusuyla iş yerlerine sahip çıkamadıkları tespit edilmiştir. Dörtyol İlçesinin girişinde devasa boyutta olmak üzere hemen hemen bütün iş yerlerinde ve evlerde bayrak asılı olduğu tespit edilmiştir. Hatta Kürt olup da korkudan işyerine bayrak asmak zorunda olduğunu beyan eden mağdurlara da rastlanmıştır. 'Bayrak asan vatansever, asmayan hain' fetişizminin Dörtyol'da da yoğun bir şekilde yaşandığı, gerek gösterilerde kullanılan, gerekse de ev ve işyerlerinde asılı duran bayraklarla da ortaya çıkmıştır. Mağdurların can ve mal emniyeti ve geleceğe yönelik kaygılarının çok güçlü olduğu bu anlamda tehlikenin potansiyel olarak devam ettiği tespit edilmiştir. Çevre il ve ilçelerden kent merkezine mesaj ve telefonlarla binlerce kişi çağrılırken, yetkilerin bu ırkçı toplanmaya göz yumdukları, ırkçı-milliyetçi kesimlere yetkililerin müsamaha gösterdikleri tarafımızca tespit edilmiştir."
İHD, DEVLETE SORUYOR...
Av. Beyhan Güneyli, olayda devlet yetkililerinin sorumluluğuna vurgu yaptığı konuşmasında, şu soruları yöneltti: "Çevre il ve ilçelerden ırkçı grupların kente girişi neden engellenmemiştir? Kalabalığın toplanmasına neden göz yumulmuştur? Kalabalık neden uzun süre dağıtılmamıştır? 26 Temmuz akşamı olay yerinde bulunan ve kalabalığa yön verdiği iddia edilen insanlar tespit edilmiş midir? Belediye başkanının Kürtlere karşı ayırımcı politikalar güttüğü ve dışarıdan belediye araçlarının yürüyüşe katılmak için insan taşıdığı iddiaları araştırılmış mıdır? Saldırıda aracı kullanılan MHP'li Payas Belediye Meclis Üyesi Bestami Kılınç'ın JİTEM üyeleriyle ilişkisi ve JİTEM'lilerin yaşanan olayla bir ilişkileri var mıdır? Yaşanan olaylarda devlet içinde gizli odakların etkileri araştırılmış mıdır? Dörtyol'da sürekli tekerrür eden linç olaylarını, Kürtlere yönelik saldırıları soruşturulmaması, ırkçı kesimlere yönelik cezasızlık politikası bunda etkili olmuş mudur? Hatay valiliğince yaşanan olayların ardından infialin anlayışla karşılanması yönündeki açıklamaları bundan sonra da Kürtlere yönelik linç ve saldırı girişimlerinin anlayışla karşılanacağı şeklinde mi okunmalıdır?"
BELEDİYE BAŞKANININ OLAYDAKİ ROLÜ
Av. Güneyli ayrıca, Belediye Başkanı'nın Kürtlere karşı ayrımcı politikalarda bulunduğu ve olaylarda il ve ilçelerden belediye aracıyla insan taşıdığı yönündeki bilgilerin de araştırılmasını talep etti. Vali'nin saldırıları 'anlayışla karşılaması'na da tepki gösteren İHD'liler, Vali hakkında derhal kapsamlı soruşturma açılması ve Valinin açığa alınmasını istediler ve şu öneride bulundular: "Bu bağlamda TBMM derhal bir inceleme komisyonu oluşturarak bölgede meydana gelen olayları bütün ayrıntılarıyla açığa çıkarıp, olayın bu noktaya gelmesine sebebiyet veren kişi ve kamu görevlileri hakkında inceleme ve soruşturma başlatılmasını sağlamalıdır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder