6 Temmuz 2010 Salı

Öcalan'ın Çözümü


Daha bir hafta önceydi. Medya harıl harıl 'Kürt sorunu nasıl çözülür'ü tartışıyordu. Daha doğrusu 'Terör nasıl biter'i. Yani savaşı, PKK'yi tartışıyorlardı. Şimdi PKK'nin nasıl silah bırakabileceğini, çözüm için hangi adımların atılacağını en yetkili ağız, PKK Lideri Abdullah Öcalan söylüyor, ancak medyadan tık yok.

Öcalan akıl almaz ve Türk kamuoyunun kabulde zorlanacağı şeylerden mi bahsetti de çözüm önerileri tartışılmıyor? Hayır. Öcalan çözüm için demokratik anayasa şartı dışında hiçbir şart ileri sürmedi. Demokratik anayasa hani bu ülkenin en temel ihtiyacıydı? Hükümetinden muhalefetine tüm siyasiler böyle diyordu. Ne oldu da 30 yıllık kanı durduracak bu denli makul bir öneri ekranlarda, sayfalarda tartışılmıyor?

Öcalan ha deyince bir anayasa yapılamayacağını tartarak da böyle bir gelişimin ön aşaması ve teminatı olarak; TMK'nin kaldırılmasını, bu kanunun mağduru çocukların serbest bırakılmasını, Türkiye kamuoyunun ağırlıklı bir kesiminde de rahatsızlığa yol açan hatta Başbakan Erdoğan'ın 'biz yapmadık' diyerek sorumluluktan kaçtığı KCK operasyonları kapsamında tutuklananların serbest bırakılmasını, herkes tarafından eleştirilen seçim barajının indirilmesini, parti içi demokrasinin sağlanmasını istedi. Bunlar için de hızla Meclis'te yasal düzenlemelere gidilmesini talep etti.

Bu düzenlemelerin hiçbiri için mevcut AKP iktidarının, muhalefetin oyuna da ihtiyacı yok. O halde niçin bu öneriler kucaklanmıyor? Zaten Türkiye kamuoyunun uzunca bir süredir ülke demokrasisi için istediği ve dolayısı ile çoktandır hazır olduğu düzenlemeler için niçin düğmeye basılmıyor? Geçen her zaman yeni ölümler, yeni travmalar demek iken, bunu hiç değilse bugünden sonrası için önlemek mümkün iken niçin önlenmiyor. Bu yukarda teminat ve güven göstergesi olarak saydıklarımız bir haftada bilemediniz iki haftada yapılabilecek şeyler.

Ama ne kamuoyu 'yeter çocuklarımız ölmesin, yeter savaş bitsin' diyerek bu basit düzenlemelerin yapılması için hükümete çağrıda bulunuyor, ne de analar artık gözyaşı dökmesin, açılımı sürdürüyoruz lafını ağzına dolayan hükümetten, siyasilerden çıt çıkıyor. Bu çok insafsız, kabul edilemez bir durum.

Bu hükümetin açılım ve demokratikleşme programında bunlar yoksa neler var? Bu sayılan öneriler olabilecek en asgari önerilerdir. Bu asgari demokratikleşme adımlarını da atmayacaksa bu hükümet ne işe yarar? Bu artık samimiyet meselesi bile değil.

Sorun bu önerileri Öcalan'ın mı yapmış olmasıdır? İyi de başkası yapsa da -ki benzer önerileri başkaları da yaptı- bu defa bunun PKK'deki karşılığının ne olacağını zaten hesaplamayacak mıydınız? Sizin derdiniz PKK ile savaşın sonlanıp, ülke bölünmeden sorunun çözüm yoluna girmesi değil mi? Kendiniz demiyor musunuz silahla bu iş çözülmez diye! O halde nedir bu akıl tutulması, bu neyin ince hesabı?

Şimdi çocuklar dağlarda ve karakollarda ülkelerinde herkesin kimlik haklarının tanındığı ve bu ülkenin herkesin ülkesi olduğunu teyit eden demokratik bir anayasaları olmadığı için ölüyor!

Yazık değil mi? Daha bir hafta önce PKK'nin Şemdinli eylemlerinin ardından bu iş çözülsün demiyor muydunuz? Kendiniz çocukların, Kürt siyasetçilerin tutuklanmasının, seçim barajı meselesinin çözümsüzlüğü arttırdığı konusunda hemfikir değil miydiniz? Kürtleri de kapsayacak bir Demokratik Anayasa gerekli demiyor muydunuz?

Dönün ve çözüm için fikirlerinize sahip çıkın, yoksa insanlarımız ölmeye devam edecek. Vay 'bu makul önerileri bir 'terörist' yapıyor. 'Terörist' ne yapsa, ne dese kabul edemeyiz' mi diyorsunuz? Bu mudur yurttaşlarınızın yaşamlarına verdiğiniz değer, ülkenizin geleceğine biçtiğiniz bedel? Kendi yarattığınız psikolojik anlamları dışında hiçbir karşılığı olmayan kör kelimelerle mi körleşeceksiniz? 'Terörist' dediğinizin çözüm kapısını bunca makul önerilerle aralamaya çalışması mı zorunuza gidiyor? 'Terörist' dediğinizin fikirlerini kabul ederek müzakere geliştirdiğiniz düşünülür diye mi korkuyorsunuz? Çözüm kolay ve mümkün iken bunun muhatabı 'Terörist' diye tanımladığınız için mi hayatlar kararmaya devam edecek? Yapmayın bunu, demeyin o halde artık 'terörist', düşünmeyin nasıl düşünüleceğini, kaybedeceğiniz bir seçimi... Kilitlemeyin çözümü, karatmayın hayatları, felakete sürüklemeyin bu ülkeyi artık.. Altın tepside sunulan çözümü 'Terörist' diye yarattığınız kavramlara heba etmeyin. Bu kavramı yüklediğiniz çözüme kafa yorarken, yasal siyasetçileriniz mevzileri dolaşıyorsa bu işteki yanlışlığı bir düşünün, kavram esaretlerini yerle bir edin artık. Çünkü şakası yok çözümsüzlük öldürüyor.

Hiç yorum yok: