9 Temmuz 2010 Cuma

"Barış içinde" bir ülke Meksika


Meksika'da geçen hafta yeni bir rekor kırıldı. Bir günde 77 kişi öldürüldü. Bu bir rekordu çünkü genellikle günde ortalama alışılmış ölüm sayısı 20-30 civarıydı. Hemen aklınıza gerillaların mücadelesi ve hükümet operasyonları, bombalamaları ve katliamları gelmesin. Bir uyuşturucu savaşı bu. Cartel del Golfo, Cartel del Beltran Leyva , La Familia Michoacana, Cartel del Juarez, Cartel del Sinaloa, Cartel del Tijuana, Los Zetas gibi büyük uyuşturucu kartelleri arasında devam eden bir savaş. Bu sayılara hükümetin güya uyuşturucu kartellerini bitirmek için girdiği operasyonlardaki ölülerin de katkısı var. Bu askeri operasyonlarda karteller arasında savaşın bir parçası. Hangi kartel yöneticilere iyi para verirse, düşmanına iyi bir operasyon düzenlenebilir. Halkının hizmetinde bir hükümet ordusu. Yani devletten hizmet satın alıyorsunuz. Bunun da riskleri yok değil tabii. Geçenlerde bir kartelle anlaşma yaptı diye bir eski bakan, yaptığı anlaşmaya tam uymadı diye bir vali öldürüldü. Yazının başında bahsettiğim rekor günün sayısı içinde bunlar yok. O günün rekor olmasının en büyük nedeni bir uyuşturucu tedavi merkezi basılarak rakip kartel üyesi 19 kişinin öldürülmesiydi. Bir paylaşım savaşı.

Koca bir sanayi bu. İhracata dayalı bir iş. Kuzey Meksika sınırında tüneller kazılır. Bu tünellerle ABD'ye başta kokain olmak üzere, marijuna, eroin ve benzeri çeşitlilikte ürünlerin ihracı gerçekleştirilir. Çok karlı bir ticari teşebbüstür. Her gün milyon dolar değerinde ürün ihraç edilir. Ayrıca bunu o tünellerden geçirenler de bu işi yapmak için üste para öderler. Çünkü onlar ABD'ye kaçak çalışmak için yeterli parası olmayanlardır. Sırtlarında bir miktar ihraç ürünü ile karşıya geçip tünel çıkışında teslim ettiklerinde daha az geçiş ücreti öderler. Kaçak insan ticareti azımsanmayacak bir ek gelirdir kartellere. Sadece onlar değildir bu işten ekmeğini kazanan. Meksika güvenlik görevlileri gibi ABD güvenlik görevlileri de iyi miktarda paralar kazanırlar göz yumma ve güvenliklerini sağlama karşılığında. Neoliberal ilke hep geçerlidir bu ticarette. Kamunun bir hizmetinden yararlanıyorsanız ücretini ödemelisinizdir. Böylece diğer vergi verenlerin parasından harcanmamış olur. -Yakın gelecekte bizim sınırlarımıza yerleştirilecek özel tim de muhtemelen bu tür ek gelirden hatta temel gelirden yararlanacaktır.- Bunun dışında bu ticaret geniş bir pazar açar vasıflı çalışanlara. Mesela iyi katillere ihtiyaç duyulur. İyi tünel kazanlar, iyi ustalara gerek olur extasy imalathanelerinde. Geçenlerde bir kişi yakalandı. Temizlikçi diyorlardı. Asit için de cesetleri yok ediyordu. Bir kartele hizmet ediyordu ve yanlış hatırlamıyorsam ceset başına 100 dolar kazanıyormuş. Bilinen bine yakın ceset yok ettiğiydi. Fena para yapmamış bu işten. Hatırlatayım ki yukarda ki günlük 77 sayısında bunlar yok. Bu 'zanaat' sayesinde barış içindeki ülkenin ticaretine yönelik kaygılar da daha azalıyor.

Dedim ya koca bir işletme bu. Kolombiya'dan başlayan, barış içinde ki El Salvador, Guatemala para militerlerinin, devlet adamlarının, kahramanlarının işbirliği içinde Meksika'ya taşınan, her gramında kanın ve ölümün içine katıldığı kocaman bir işletme. Karteller aralarında ticari birlikler meydana getirirler, anlaşmalar imzalarlar. Bu kadar büyük toplumsal ekonominin sanatı olmaz mı? Tabii ki var; 'Narcocorridos' grupları uyuşturucu kartellerini anlatıyor. 'Corridos' olayları anlatan bir folklor türü. Şimdi ise o topraklarda uyuşturucu ticareti olunca bunu anlatması çok şaşırtıcı değil aslında. Neredeyse her kartelin kendi grubu var. Yalnız onlar her sanatçı grubundan biraz daha riskli durumdalar. Eğer uyuşturucu kartelini öven konserler verirlerse rakip kartel onları öldürebiliyor. Geçen hafta en ünlülerinden biri katledildi. Ancak eğer konser vermezseniz bu sefer kendi kartelinizin sizi öldürme riski var. Eh risk olmadan rızk olmaz...

Ne güzel bir ülke Meksika barış içersinde! Önceden de vardı uyuşturucu ticareti ama NAFTA yani bizim AB'nin Kuzey Amerika versiyonuna dahil olduklarından beri yok olan köylülük, işsizlik ile büyüdü gitti işler. NAFTA'nın yıkımını haftaya anlatacağım.

Barış tabii ki ama nasıl bir barış? Sakın ha dengbejler uyuşturucu kartellerinin ezgilerini söylemesin...

Metin YEĞİN

Hiç yorum yok: