4 Temmuz 2010 Pazar

AKP ve Fethullah Gülen Tarikatı, Baasçılarla ne Yapmak İstiyor?


7 Mart’ta yapılacak Irak seçimlerinin üzerinde titizlikle duran Türk devleti, AKP ve Fethullah Gülen aracılığı ile cuntacı Baasçıları desteklemeye başladı.

Türk Devleti, Bağdat’ta İrade Olmasını Engellemek İçin Her Yolu Deniyor

Türk devleti, Kürtlerin Bağdat’ta irade olmaması için, Irak genel seçimlerine müdahil oldu. Bunun için Irak’ta Sünni cephe içerisinde aday olan eski Baascıları desteklemek için girişimlerini hızlandırdı. Gizli yapılan toplantılar ardından Irak Türkmen Cephesi, Tarık Haşimi’nin El-Irakiye listesi, Eyad Allawi ve Salih Mıtlık’ın Ulusal Diyalog listesi ve Irak Cephesi’nin yanı sıra KDP ve YNK’ye muhalif olan eski Kürt korucu başlarının kurmuş olduğu Kürdistan Adalet ve Eşitlik Partisi ile yakın temasa geçti. Ayrıca Erşed Zebari ve tüm Iraklılar kitlesinden Cehwer Herki listesini, Musul’da ise Hedba Partisi’nin onay verdiği adayları destekleyecek.

Türk Devleti’nin Girişimi ile Irak’ta Darbe Hazırlıkları Yapıldı

Irak’ta Baasçı ve cuntacı kesim olarak tanınan bu grup ve kişiler daha önce Türkiye’nin direktifleri ve AKP’nin gizli diplomatik faaliyetleri sonucu Mısır’da toplanarak Maliki hükümetini devirmek ve Irak’ta darbe yapmak için ortak kararlar almışlardı. Irak hükümetinin sert tepkisi ile karşılaşan bu kesimler daha sonra strateji değişikliğine gittiler. Yeni stratejilerini Irak seçimlerini kullanarak darbe yapmanın koşullarını yaratma üzerine inşa ettiler.

AKP’nin destekleme kararı aldığı Sünni cephedeki kişilerin Irak Sorgulama ve Adalet Komisyonu tarafından “darbeci Baasçılar” olarak anılması ve seçim yasağı getirmek istediği kişiler arasında olması ise ayrıca dikkat çekiyor. Irak’ta çıkarları gereği darbeci zihniyetleri destekleyen AKP ve Fethullah Gülen tarikatının cuntacı grupların iktidara gelmesine olanak tanınması için ABD nezdinde ve Tarık Haşimi aracılığı ile gizli diplomasi çalışması yaptığına dair ciddi bilgiler mevcuttur. Bu çalışmaların sonucunda Irak’ta seçimlere girmelerine izin verilmeyen Baascı ve darbeci listenin içinde bulunan Salih Mıtlık, Erşed Zebari, Cewher Herki gibi Kürt karşıtı ve140. maddenin Kerkük’te uygulanmasını istemeyen kişilere, Irak Soruşturma Komisyonu tarafından tekrar seçimlere girme izni verilmesi, her çevrede ciddi kafa karışıklığı yaratmaya yetti.

AKP ve Fethullah Gülen tarikatı ise Türk devletinin yardım fonları, Irak ve Güney Kürdistan’da bulunan Türk firmalarından Nursoy, Gürbağ vs. İHH ile Kimse Yok mu Derneği gibi yardım kuruluşları ve Türkmen vakıflarının aracılığı ile Irak’taki Sünni Baasçılara para yardımı, teknik ve lojistik destek vermeye başlaması tüm dikkatleri bir anda bu noktaya kilitledi. Bu amaçla Türk devletinin Tarık Haşimi’nin kurmuş olduğu Salihiye Vakfına resmi yollardan 100 bin doların yanı sıra seçimler için 200 bin dolar daha aktarması endişeyi daha da büyüttü.

Baasçılar Yeniden Sahnede

Baascıları destekleyen Tarık Haşimi, Türkiye’nin görüş ve direktifleriyle 2 Ocak tarihinde gittiği ABD’de Obama ile yaptığı görüşme ardından Baasçı ve darbeci oldukları gerekçesiyle Irak seçimlerine girmelerine izin verilmeyen 500 kişinin haksız olarak seçimlere katılmalarının engellendiğini belirterek, Sorgulama ve Adalet Komisyonunun yasal olmadığını, heyet üyelerinin parlamentonun onayından geçmediğini, bu nedenle heyetin almış olduğu kararların geçersiz olduğunu ifade etmesi işin rengini tümden değiştirdi. Bu görüşmelerden sonra yasaklanan Baasçıların Irak seçimlerinde tekrar aday olabilecekleri açıklanması, yapılan planlamanın eksiksiz yürüğünü göstermeye yetiyor.

Seçim Rüşvetinde Fettullah Gülen İzi…

İHH insani yardım vakfı ve Kimse Yok mu Derneği yardım kuruluşlarının Kerkük ve Musul’da Irak Türkmen partileri ve Sünni cephesine oy verecek olan kesimlere gıda başta olmak üzere giyecek dağıttı ve ihtiyaca göre bazı kültür merkezleri açtı. Fethullah Gülen tarikatına bağlılığı ile tanınan İHH yardım kuruluşu ise Türkmenlerin ve Sünni Arapların sesi olmak için Kerkük’te Adalet Radyosu adıyla bir radyo istasyonu kurdu. Radyoya Irak’ın toprak bütünlüğü ve Kerkük’ün bir Türk şehri olduğu yönünde sürekli propagandalar yapma rolü verilmiş. Yine aynı radyo seçimlerde darbeci Sünni cephesi adaylarının desteklenmesi için sürekli çağrılar ve programlar organize etmeye başladı. AKP ve Gülen tarikatı tarafından İHH aracılığı ile finans edilen Adalet Radyosu Kerkük’te bu misyonla yayın yapmaktadır.

Planlamanın yürütülmesi için Türkmen Cephesi yetkilileri, Irak seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte Türkiye devleti tarafından özel olarak davet edilerek başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile basına kapalı gizli görüşmeler yaptılar. Irak seçimlerinin ve yeni dönem Irak politikalarının ele alındığı görüşmelerden sonra Irak Türkmen Cephesi lideri Sadettin Ergeç seçim çalışmalarına hız vererek, daha diplomatik bir üslup içerisinde Kürt karşıtı faaliyetlerinin çerçevesini çizmeye çalıştı. İlk başta Kerkük’te Türkmenlerden oluşan askeri bir güvenlik gücünün kurulması gerektiği dillendiren Türkmen Cephesine bağlı yetkililer, Sünni, Şii ve Türkmenlerin Irak’ın toprak bütünlüğüne ve 140. maddenin kaldırılmasını isteyen listelere oy vermesi gerektiğini sürekli dillendirmeye başladılar. Türkiye ise Iraklı Türkmenlere seçimler için 1 milyon dolar fon verdi. Türk Dışişleri Bakanlığı yapılan yardımları Kerkük, Musul ve Telaffer bölgesinde güç koşullar altında yaşamak zorunda kalanlara “insani yardım” olarak açıkladı. Türk Dışişleri Bakanlığı devamla “Irak'a yapılmakta olan bu insani yardım, 2003 yılından bu yana ismi anılan ülkeye ulaştırdığımız ve her yıl yapılmakta olan insani yardımlarımız bakımından yeni bir halkayı oluşturmaktadır” dedi. Oysa işin iç yüzü açıklamada belirtilen gibi değildi, Dışişleri Bakanlığı imzasıyla yayınlanan bildiri manipülasyondan öte bir anlama sahip değil.

Kürt Karşıtlığı Faaliyetleri Bir Devlet Politikası…

Türk Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un talimatı ile AKP’nin himayesi altına giren Irak Türkmen Cephesi, AKP’nin direktifleri sonucu Kerkük ve Musul’da seçim faaliyetlerini hızlandırdı.

Musul’da Türkiye Başkonsolosu Ahmet Yıldız, bu bölgede bulunan Sünni Arapları, Şiileri ve Kürt aşiretlerinin Kürt listelerine oy vermemeleri için Türkmen Cephesine yakın Türkmen partilerinin Hedba listesinin desteklediği Kürt ve Arap adayların desteklenmesi için Musul’a bağlı nahiye ve köylerde çalışmalar yapmaya hız verdi. Bunun için Musul Başkonsolosu Ahmet Yıldız 29 Ocak tarihinde Telafferi ziyaret ederek yerel yetkililer ve aşiret reisleriyle görüştü. Bu görüşmede seçimlerde Kürt listelerine karşı ortak hareket edilmesinin koşulları yaratılmak istendi.

Diğer dikkat çekici bir nokta da Hedba listesi ve cuntacı Baasçılar için AKP ve Fethullah Gülen tarikatının destek verdiği İHH ile Türkmen vakıflarının yardımı ile Musul’da yeni bir tv kanalı kurmaya dönük Ürdün, Suriye ve körfez ülkeleri üzeri teknik çalışma ve alt yapı hazırlığına girişilmesidir. Zaten bu amaçla yayın yapan bir tv kanalı mevcuttur. Irak Türkmen Cephesi’ne bağlı Türkmeneli tv, Türk devletinin desteklediği Türkmen vakıfları (Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı, Kerkük Vakfı vb) aracılılığı ile Nilsat ve Türksat uyduları üzerinden yayın yapmaktadır. Musul ve Irak’ta bulunan Baasçılar içinde benzer bir biçimde Türkiye ve körfez ülkelerinin desteği ile bir TV-radyo kanalının yanı sıra gazete ve dergi çalışması yapılmaktadır.

AKP’nin Korucu (Cash) Kürt Sevdası…

Iraktaki darbecileri ve cuntacıları destekleyen AKP ve Fethullah Gülen şebekesi, Suriye, Ürdün ve Türkiye’de Iraklı Baasçılar listesi içerisinde olan eski Kürt korucu başlarıyla gizli görüşmeler yaparak, onlara para yardımı yapmaktadır. Ürdün ve Suriye toplantılarından sonra İstanbul’da bir araya gelen Türk yetkilileri ve Güneyli eski Kürt korucu başları, Irak seçimleri için AKP’den gereken desteği aldıklarını belirterek seçim broşürleri, kitapçıklar, poster, bayrak ve flamalar için Fethullah Gülen tarikatına bağlı ofset matbaalarından gereken teknik yardımı zaten alıyorlar.

Herki aşiretine mensup kişiler bu yardımların Suriye üzerinden gerçekleştiğini, Musul’un bunun için merkezi bir üs haline getirildiğini söylemeleri ilginçliklerle doludur.

Aynı kişiler yapılan anlaşma karşılığında Fethullah Gülen tarikatına mensup Arapça ve Türkmence bilen bazı kişilerin Alperen Ocakları adı altında seçimlerde Türkmen ve Sünni cephesine oy toplamak için tanınmış bazı kişilere suikastlar düzenleyerek Musul ve Kerkük’te Kürt listelerinin oy çoğunluğuna ulaşmaması için provokasyonlar yapacağını söylemeleri planın ne denli derin olduğunu gösteriyor.

Fettullah Gülen’in Yeni Vurucu Timleri Alperen Ocakları mı?

BBP’ye bağlı Alperen ocaklarının hazırlığına ve girişimlerine bakılırsa işin ciddiyeti kendiliğinden ortaya çıkıyor. BBP’ye bağlı Alperen Ocaklarının yeni görevi, Musul’da Fethullah Gülen tarikatının tetikçi birlikleri olmaktır. Bunların seçimlerden sonra Musul ve Kerkük’te daha çok kullanılacağı birçok çevre tarafından iddia edilmektedir.

Maliki’nin Bilip de Söylemediği Gerçek Ne?

Irak başbakanı Maliki 7 Marta yapılacak Irak seçimlerine dönük Bağdat’ta yaptığı açıklama üzerinde ciddiyetle durmak gerekiyor. Maliki, Irak seçimlerinin önemine değinirken, “Irak seçimlerine bir tek Iraklılar girmiyor, bütün dünya giriyor, özellikle Irak’a komşu ülkeler” derken, bir yandan tepkisini dile getirmiş oldu, öte yandan oynanmak istenen oyuna dikkat çekmesi açısından önemliydi.

Türk devleti ve AKP hükümetinin Irak’ta neden darbecileri desteklediği sorusu ise yanıtını aramaya devam ediyor.

Mehmet Botan

Hiç yorum yok: