1 Temmuz 2010 Perşembe

AA ve DHA'dan 'dev yalan' kampanyası

Başta Anadolu Ajansı ve Doğan Grubu olmak üzere Türk medyasında Kürtlere karşı yeni bir yalan ve ihbar kampanyası başlatıldı.

AKP hükümetinin medyaya yönelik uyarıları ardından, başta asparagas haberciliğiyle ünlü resmi devlet ajansı AA ile Doğan Medyası, Kürtlere karşı “dev yalan” ve “ihbar” kampanyası başlattı.

MEDYADA TEHLİKELİ İHBAR HATTI

Kimliği ikametgahı ve çalıştığı işyeri adresi belli olan Pelşini Bilen hakkında önce 30 Haziran günü Takvim gazetesinde, bugünde diğer bir çok basın organında asılsız “canlı bomba” haberi yapıldı. Kürtleri hedef alan bu ihbar İl Emniyet Müdürlüklerine ‘Acil’ koduyla gönderilen yazı ve fotoğrafa dayandırıldı.

HÜKÜMET İLE KOORDİNELİ YALANLAR

Türk hükümeti Ankara, Washington, Hewler ve Brüksel hattında Kürtlere karşı yeni bir diplomasi trafiğine başlayarak, Kürt karşıtı cepheyi genişletmek istediği bir sırada, Türk medyası da hükümetle koordineli bir şekilde Kürtlere karşı yalan haber kampanyasına yeni bir boyut kazandırdı.

AA’NIN SURİYE YALANI

Anadolu Ajansı bugün yayınladığı bir haberde Suriye güvenlik güçleri PKK'ye “büyük bir darbe” vurduğunu ileri sürerek Halep, Kamışlı, Afrin, Haseke ve Rakka kentlerinde eş zamanlı operasyon gerçekleştirerek 400 PKK'liyi gözaltına aldığını iddia etti. Aynı haber Hürriyet gazetesi ve sözde habercilik yapan diğer medya tarafından da sorgusuz sualsiz, hiçbir kaynağa dayandırmaya gerek duymadan verildi. Hürriyet’e göre Suriye’de “dev operasyon” yapılmış. Bu da ancak hiçbir inandırıcılığı olmayan ‘dev gibi’ görünse de ‘küçük bir yalan’ kadar kıymeti olmayan, ancak tamamen Kürt karşıtlığı üzerine kurulu bir pozisyon olarak değerlendirilebilir.

AA’nın servis ettiği bu haberin hiçbir dayanağı yok. Suriye yetkililerinin bu yönlü bir açıklaması olmadığı gibi, Kürt kaynaklar da hiçbir şekilde bu iddiaları doğrulamıyor. Güneybatı Kürdistanlı Kürt siyastçi Mustefa Elî de, 200 Kürdün gözaltına alındığı yönündeki haberleri yalanladı.

Aynı ajans, Suriye’de uzun bir süredir Kürtlere karşı alınan sert tedbirleri de yeni kararlarmış gibi vermekten geri durmuyor. AA’ya göre Haseke’de PKK’ye lojistik destek sağlayan Kürtlere karşı sert yaptırım uygulama kararı alınmış.

AA’YA TARİH DERSİ

Ancak direktiflerle yazabilen bu haber ajansına Suriye’de Kürtlerin içinde bulunduğu koşulları anlatmanın bir yararı olmayacak ancak yine de şu hatırlatmaları yapmakta fayda var. Haberde bahsedilen kararlar yeni olmadığı gibi, doğrudan Kürtleri hedef alan bir uygulama olduğu açık. Suriye’nin Arap kemeri politikası 1960’lı yıllara dayanıyor ve o dönemde PKK yoktu. 1962 yılındaki nüfus sayımı sonrasında 300 bini aşkın Kürt kimliksiz bırakılırken, bunlardan 225 bini vatandaşlık haklarından yoksun bırakıldı. 1962 sayımının ardından kimliksiz bırakılan Kürtlerin, mal varlığına da el konulmuştu.

Son yıllarda Arap kemeri yeniden canlandırılarak, sertleştirildi. Bu da yeni bir durum değil. Suriye rejimi Arap Kemeri politikası çerçevesinde 2008’de Kürtlerin kendi topraklarında gayrı menkul alıp satımını yasakladı. 10 Eylül 2008’de Kürt karşıtı yeni bir yasa çıkarıldı. 49. Maddeye göre, Güney Batı Kürdistan’da hiç kimse mülklerini satamayacak veya yenisini inşa edemeyecek. Suriye devleti sınırını boydan boya ve 25 km derinliği kapsayan alan içinde gayrimenkul alım-satımı yasaklayan 49. madde, Arap Kemeri projesi çerçevesinde 1963’te çıkarılmıştı. Yeni düzenleme ile yasanın ilk halinde belirtilen 10 km derinlik 25 km ye çıkarıldı.

Bu yasa özellikle Cizire, Afrin, Qamışlo, Derik gibi Kürt bölgelerinde Kürtlerin aleyhine uygulamaya konuldu. Kürtlerin verimli topraklarının ellerinden alınması ve yabancı duruma düşürülmelerinin amaçlandığı yasa ile birlikte Kürt bölgesinde Kürtler ne evini ve toprağını satabiliyor ne de başkası alabiliyor.

Türk medyası 15 ve 16 Haziran tarihlerinde de Kamışlı, Afrin, Haseki ve Halep kentlerinde düzenlediği eş zamanlı operasyonlarda 11 PKK’linin yaşamını yitirdiğini iddia etmişti. Bu bilgiler de hiçbir kaynağa dayandırılmadan servis edilmişti. Kürt hareketi bu bilgileri yalanlamıştı.

Hiç yorum yok: