28 Haziran 2010 Pazartesi

Israil Olduruyor de Sen Ne Yapiyorsun?

AKP'nin çözümsüzlük politikasını eleştiren aydınlar 'açılımın adı var ama kendisi yok' dedi. Prof. Dr. Belge de hükümete, 'İsrail'e 'siz öldürmeyi iyi bilirsiniz diyorsunuz' ama Kürt meselesinde barışa ulaşmak için sen ne yapıyorsun?' diye sordu
BARIŞ İÇİN NE YAPTIN?
Prof. Dr. Murat Belge: İsrail'e 'siz adam öldürmesini iyi bilirsiniz' denildi. Ancak şimdi dönüp kendine bakması gerek. Kürt meselemiz var. Barışa ulaşmak için sen ne yapıyorsun?
İKİ TARAF DA KONUŞSUN
Yazar Etyen Mahçupyan: Acilen kamuoyu önünde çok açık bir şekilde kim ne istiyor, kim neye razı, kim bunun şartlarını nasıl oluşturmak istiyor? Bu konular konuşulmalı.
ADI VAR KENDİSİ YOK
Yazar Cengiz Çandar: Her şeyden önce AKP'nin ortaya koyacağı somut çözüm önerilerini görmek gerekiyor. AKP'nin her fırsatta dillendirdiği açılımın sadece adı var ama kendisi yok.
HÜKÜMET SORUMLU
Yazar Ali Bayramoğlu: Çatışmalarda hükümetin büyük sorumluluğu var. Açılımı gerçek bir açılım haline getirmeden, Kürtlerle konuşmadan onları muhatap almadan bu sorun çözülemez.
AKP KORKUP ÇEKİLİYOR
Prof. Dr. Baskın Oran: AKP'nin attığı taş ürküttüğü kurbağaya değmiyor. Hükümet kendisine gelen reaksiyonlar karşısında hemen kenara çekiliyor. Oldukça sıkıntılı bir durum.
Belge: İsrail de öldürüyor, sen de...
Türkiye'nin momentini kaybettiğini belirten Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Belge, 'İsrail'e tavır alındı ve 'Siz adam öldürmesini iyi bilirsiniz' denildi. Sorarlar adama. 'Sen adam öldürmesini iyi bilirsin' dersen, o da 'sen ne yapıyorsun diye sorar' dedi.
'DÖN KENDİNE BAK'
TESEV tarafından düzenlenen, 'Değişen Türkiye'de Siyaset, Kurumlar ve Vatandaşlık - Birlikte Yaşamak Mümkün Mü?' başlıklı sempozyumun son oturumunda, 'Türkiye ve Avrupa Değişirken Demokratikleşme Deneyimleri' tartışıldı. Oturumda konuşan, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Belge AB-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi. Bir hafta öncesine kadar iyimser olmasına karşın artık karamsar düşünmeye başladığını belirten Belge, 'Tuhaf şeyler oluyor. Kasvetli bir dönem, öyle hissediyorum. Biz eski sularda yüzmeye devam ediyoruz ama AB'ye de bakıyorum. AB medeniyeti ve değerlerini en temiz korumuş Danimarka, Hollanda'da ırkçılıktan geçilmiyor. Türkiye'nin AB'ye girmesini halen destekliyorum, ancak, AB artık yaşlı' dedi. Türkiye'deki gelişmeleri değerlendiren Belge, 'Türkiye de momentini kaybetti. 'İsrail'e tavır alındı ve 'Siz adam öldürmesini iyi bilirsiniz' denildi. Ancak şimdi dönüp kendine bakması gerek. Devam eden bir Kürt meselemiz var. Bunu durdurmak üzere barışa ulaşmak için neler yapılıyor. Sorarlar adama. Ermeni kıyımı aktüel değil ama bir kabul bir özür dileme yapılmamışken başkasına 'sen adam öldürmesini iyi bilirsin' dersen, o da 'sen ne yapıyorsun diye sorar' dedi.
'SİCİL TEMİZLİĞİ ŞART'
İyi düşünen bir Türkiye'nin olumsuzlukları lehine çevirebilir durumda olduğunu da dile getiren Belge, 'Bunun için temiz bir sicil gerekli. Ermeni meselesinde oldu deyince bir rahatlayacağız. Bölgede yapıcı ve barışçıl bir rol oynayacaksa Kürt meselesini de barışçıl yolla çözmek zorundadır. O zaman Avrupa meselesi daha iyi bir yol alır. Bunları yapmış bir Türkiye'ye Avrupa'nın ihtiyacı vardır' diye konuştu.
Muhatapsız sorun çözülmez
Uzun süre süren PKK'nin 'çatışmasızlık' durumuna rağmen, AKP'nin 'tasfiye' politikası yanıt vermesiyle giderek şiddetlenen çatışmalı ortam, bu zamana kadar yaratılan tüm barış umutlarını tamamıyla ortadan kaldırma tehlikesini içinde barındıran bir hale dönüşmeye başladı. Böyle bir ortamda TESEV tarafından İstanbul'da düzenlenen, 'Değişen Türkiye'de Siyaset, Kurumlar ve Vatandaşlık- Birlikte Yaşamak Mümkün Mü?' sempozyumda konuşan aydınlar, sorunun ciddiyetine ve Hükümetin izlemiş olduğu politikaların tehlikelerine işaret etti.
'İKİ TARAF KONUŞSUN'
Yazar Etyen Mahçupyan, içersinde bulunulan durumdan çıkmak için 'Acilen yapılması gereken şey her iki tarafta da AKP tarafında da PKK kadrolarının da buna razı gelmesi ve hazır olması gerektiğini düşünüyorum. Doğrudan bir biçimde bu konu konuşulamasa da en azından medya ve kamuoyu önünde dolaylı bir konuşmanın kim ne istiyor, kim neye razı, kim bunun şartlarını nasıl oluşturmak istiyor bunun çok açık konuşulması ve bütün toplumun neymiş bu mesele diye bir an önce baştan bir görmek gerekiyor' diye çözüm önerisinde bulundu
'ADI VAR KENDİSİ YOK'
Son günlerde yaşanan çatışmalı ortama dikkat çeken gazeteci yazar Cengiz Çandar 'bu kötü durumdan çıkmak için her şeyden önce AKP'nin ortaya koyacağı somut çözüm önerilerini görmek gerektiğini kaydetti.' AKP'nin bu zamana kadar her fırsatta dile getirdiği demokratikleşme adımlarının, çözüm önerilerinin ne olduğunu, silahlı çatışmayı durdurup, durduramayacağının henüz hiç kimse tarafından bilinmediğine dikkat çeken Çandar, 'Açılım sürecinin sadece adı var ama kendisi yok' diye konuştu. Ama yinede bu Türkiye'de şiddetin tırmanması için bir vesile teşkil etmelimiydi. PKK bu yola girmelimiydi o başka tartışma. Bence Kürtlerinde lehine olacak bir gelişme sürecine girmek gerekiyor artık.'
'MUHATAPSIZ OLMAZ'
İçerisinde bulunulan süreci endişe verici ve karanlık bulanlardan biri de Yazar Ali Bayramoğlu. Silahların patlamasının ve insanların ölmesinin siyaset yollarının kapanmasına yol açtığının üzerinde duran Bayramoğlu, 'Hükümetin bunda büyük sorumluluğu var. Açılımı gerçek bir açılım haline getirmeden, Kürtlerle konuşmadan onları muhatap almadan bu sorun çözülemez. Hükümetin bu konuda bıraktığı büyük bir boşluk var' dedi.
'AKP ÜRKEK'
AKP'nin bir parti değil de, bir koalisyon olarak tanımlayan Siyaset Bilimci Prof. Dr. Baskın Oran ise koalisyon olması nedeniyle de çok ürkek hareket eden AKP için, 'attığı taş, ürküttüğü kurbağaya değmiyor' diye konuştu. Hükümetin kendisine gelen reaksiyonlar karşısında hemen kenara çekildiğini, bu açıdan ortada oldukça sıkıntılı bir durum var olduğunu söyledi.
İSTANBUL -DİHA

Hiç yorum yok: