25 Mayıs 2010 Salı

Ulus-devletler iflasın eşiğinde mi?

Avrupa'da devlet-ulus yaratmaya kalkanlar başaramayınca devlet yapılarını defalarca bakım ve onarıma aldılar, düzelttiler, yeni biçimler verdiler. Kimi bölgesel özerk yönetimlere, kimi federal yapıya yöneldi. Avrupa'nın birçok devletinde bu gelişmeler 1940'lı yılların ikinci yarısından itibaren hız kazandı. Bu değişimler dizisi kimi devlette 1960'larda, kiminde 1970'lerin sonunda ve özellikle 1980'lerde yeni boyutlar kazandı. Tarihi açıdan neredeyse her yirmi yılda devlet yapılarında reform yapıldı. Halkların istekleri kadar dünyadaki değişimler, toplumsal, bilhassa kültürel ve ekonomik ihtiyaçlar da bunu zorunlu kılıyordu. O günlerden bugünlere devlet-ulusların çatırdağı artık bir devlet sırrı değil.

Avrupa'da bugün devlet-ulus yapısı tümüyle terkedilmiştir, federal yapılı, yerinden yönetilen devlet yapıları benimsenmiştir. Avrupa'da çokdillilik, çokkültürlülük, çokrenklilik esastır. Hızlı kalkınmak, büyümek, rekabet edebilmek, 'kendi renklerini savunabilmek', çağın gereklerine yanıt vermek, işsizliğe çare bulmak, yatırımların ülkenin bütün bölgelerinde adil, dengeli ve eşit bir biçimde yapılabilmesini sağlamak, kültürel açıdan boşlukları doldurmak, gelişmek, gelirlerin ve zenginliklerin adil dağılımını garanti altına almak için reform gerekliydi. Devlet yapısındaki düzeltimlerle yetkiler merkezi devletle bölgesel karar mekanizmaları arasında paylaşıldı, paylaşılıyor. Bu bir süreçtir ve bu süreç devam edici niteliktedir. Örneğin Fransa Cumhuriyeti'nde merkezi devlet neredeyse her yıl kimi yeni yetkilerini daha bölge yönetimlerine devrediyor. Fransa'da ve diğerlerinde devletten ve bölgesel karar mekanizmalarından kim neyi daha iyi yapabilecekse o onunla görevlendiriliyor. Böylece yetkilerin kullanılmasında ve kararların uygulanmasında zaman kazanılıyor. Bunu değişik devletlerin deneyimlerinden bilen başka devletler ve hükümetleri benzer yolu izlemekte geçikmiyorlar. Çünkü hükümet olmak icra etmektir. Hükümet yapmak için vardır. Yapamıyorsa yoktur.

Bu bize ders olur mu? Gazetemiz yazarlarından M. Şehmus Güzel, ulus-devletlerin sorunlarını irdelediği 'Devlet-Ulustan Federasyona' adlı Kardelen Yayıncılık tarafından yayınlanan kitabında bu sorunun yanıtlarını arıyor. Güzel bu soruya yanıtı ararken devlet-ulusun tanımını yapıyor, devlet-ulus inşasındaki kimi sorunlara değinmek için Türkiye Cumhuriyeti devlet yapısını sorguluyor, devlet-ulus yaratılması için kullanılan yöntemleri eleştiriyor, Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlerde federal veya özerk yönetimelere gidişin nedenlerini irdeliyor. Örnek olarak İtalya Cumhuriyeti, Belçika Krallığı, İspanya Krallığı ve Fransa Cumhuriyet'ini ele alıyor. Bu arada kendilerine özgü konumları sonucu Akdeniz Adaları'nı da özel olarak inceliyor. Kitap yazarımız Şehmus Güzel, devlet-ulus yapısının bittiği ve onu kopyalayarak alanlar için iflasın kapıya dayandığını tesbit ediyor. KÜLTÜR SANAT SERVİSİ

Hiç yorum yok: