19 Mayıs 2010 Çarşamba

LAZİSTAN Mebusu OSMAN NURİ BEY (ÖZGEN) - 1890-1943


LAZİSTAN MEBUSU OSMAN NURİ BEY (ÖZGEN) - 1890-1943Rize'nin Çayeli Kazası'na bağlı,Gündoğdu Nahiyesi'nin Akpınar (Kalamoz) köyünde 1890 yılında dünyaya gelmiştir.Altı
kardeşin en büyüğüdür. Babası,Batum sınırlarımız içerisinde olduğu zaman,orada fabrikası bulunan,daha sonra Rize'ye
gelerek Belediye Başkanlığı yapmış olan,İsmailoğlu Tevfik Bey,annesi de Cemile Hanım'dır.

LAZİSTAN MEBUSU OSMAN NURİ BEY (ÖZGEN) - 1890-1943İlkokulu Rize'de,orta öğrenimini Trabzon Lisesi'nde tamamlayıp,daha sonra İstanbul'a giderek imtihanla Mühendis
Mektebi'ne girerek İnşaat Mühendisi olarak mezun olmuştur.Tatillerde babasının Batum'daki fabrikasına giderek hem
çalışmış hem de gayet iyi derecede Rusça konuşmayı öğrenmiştir. Ayrıca Fransızca lisanı da mükemmel idi.Fevziye Kurtuluş
Hanımefendi ile evlenerek,Cahit,Nahit,İbrahim,Saadet,Tevfik ve Selma adlarında altı çocukları olmuştur.

Milli heyecan ve o günkü koşullar içerisinde Vatan Meseleleri'ne kesinlikle ilgisiz kalmamış ve o günkü deyimi ile
Lazistan Mebusu olarak Osmanlı Mebusan Meclisi'nde bir müddet çalıştıktan ve Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasının
ardından,birçok arkadaşı ile birlikte,Milli Hükümet'in prensip ve davranışlarını benimseyerek,Mustafa Kemal emir ve
komutasındaki hareketlere katılmak üzere Ankara'ya gelmiştir.Osmanlı Meclisi Mebusanı'nda çalışırken de gizli olarak,sık sık Mustafa Kemal ile temaslar içinde idi.Milli Hükümet'in prensiplerini benimseyen diğer Mebuslarla birlikte,Beşiktaş'daki gizli yerlerinde çok önemli toplantılar yaparak,Anadolu Hükümeti ile bütünlüğü sağlarlardı.Mustafa Kemal'in Anadolu'ya
geçmesini istediği Vatanseverler,Osman Nuri Bey'in organizasyonu ile,o zamanlar boğazlara hakim olan Rize'li taka sahipleri
vasıtası ile Anadolu'ya gönderilirdi.Bu görev Osman Nuri Bey tarafından yürütülürdü. Ayrıca birçok silah ve cephane de aynı
yolla Anadolu'ya kaçırılırdı.Anadolu'ya yine Vatansever gönderildiği bir gün yapılan bir ihbar sonucunda,Hüseyin Cahit ile
Yalçın Bey ve bazı arkadaşları,korkmaları ve güvenemedikleri için,teslim olarak İngilizler tarafından Malta'ya sürgüne
gönderilmiştir.Hüseyin Cahit Bey'in kendisine ait hatıratında bu olaylar açıkça belirtilmiştir.

 
LAZİSTAN MEBUSU OSMAN NURİ BEY (ÖZGEN) - 1890-1943Ankara'daki politik çalışmaları sırasında bir taraftan Milli Mücadele'nin sözcülüğünü yapmış ve bundan başka Yunus Nadi
nin çıkarmış olduğu Yenigün Gazetesi'nde;
* Anadolu'ya Tedip,
* Mecliste Gruplar,
* İlm-i Hayat-Nazar-ı İnkılap,
* Meclise sunduğu 1 nolu takriri ve bunlardan başka daha birçok enteresan ve değerli yazıları vardır.Bunlardan başka
Dr.Fethi Tevetoğlu'nun Türkiye'de Sosyalist ve Komünist Faaliyetleri kitabı (1910-1960) sayfa 219 da;
" Çoktanberi Anadolu'dan gelecekleri beklenmekte olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Elçileri'nden fevkalade heyetin Tuapse
yolu ile Moskova'ya vardığı haberi Meclise geldi.Bu heyet Atatürk tarafından seçilmiş olup,başta Büyük Millet Meclisi İktisat
İşleri İcra Vekili Yusuf Kemal Tengirşenk ve Hariciyeİşleri Vekili Bekir Sami,Lazistan Mebusu Osman Nuri Bey,Müşavir
Dr.İbrahim Tali ve Seyfi Efendi'lerden mürekkepti.Kafkasya yolu açılıncaya kadar,Sovyet silah,cephane ve para yardımı
toplama ve transit merkezi Moskova idi.Karadeniz kıyısındaki Tuapse'den Lazistan Mebusu Osman Nuri Bey'in nezaretinde
motor ve vapurlarla Trabzon'a beşyüzbin altın Ruble,silah,cephane ve Alman tüfek cephanesi (1626 sandık) garp cephesinde
kullanılmak üzere Samsun ve İnebolu'ya gönderilmişti". Bu aralarda çok mühim olan 1920 Bolu-Gerede-Düzce isyancılarına
bilhassa Osmanlı Hükümeti tarafından vazifelendirilen Anzavur adlı kimse her gittiği yerde halkı isyana teşvik etmekte
idi.Mustafa Kemal'in halkı teskin ve uyarması vazifesi ile gönderdiği kimselerden bazıları yakalanarak zincire vurularak
öldürülmüş,bir kısmı Bolu ve Düzce'ye götürülmeleri sırasında dayanamayıp hastalanarak ölmüş,sağ kalanlar ise devamlı
işkence görmekte idi.Bu durum devam ederken,1920 senesinde Mustafa Kemal tarafından değerli Vatansever bu
arkadaşların kurtarılması için,Trabzon Mebusu Hüsrev Bey,Gerede-Bolu Mebusları Şükrü ve Fuat Bey'le birlikte
Lazistan Mebusu Osman Nuri Bey bu seyahate,Rize'den getirttiği 250 silahlı Vatansever'i de yanına alarak gitmiştir.Bu
heyetin vazifesi yörenin ileri gelenleri ile konuşup nasihat etmek ve Milli Kuvvetler'e karşı isyandan vazgeçmelerini istemekten
ibaretti ve başarı ile sonuçlandırılmıştı.Bu heyetin Gerede-Bolu ve Düzce'deki vazifeleri sırasında başlarından geçen olaylara
ve Lazistan Mebusu Osman Nuri Bey' e,Yunus Nadi' nin"Kurtuluş Savaşı Anıları" adlı kitabının 289.sayfasından sonra
genişçe yer verilmiştir.

1923 senesinden sonraki Parlamento hayatına girmemiş,Mühendislik mesleğinde,Samsun-Çarşamba,Samsun-Amasya,Samsun
Sivas,Malatya Zonguldak,Ankara ve daha birçok yerin demiryollarını,ortağı Abdurrahman Naci Demirağ ile birlikte
kurdukları şirketleriyle yapmışlardır.En son olarak da İzmir-Selçuk yolu üzerindeki,eskilerin deyimiyle Cellat Gölü adlı
bataklığın suyunu,açtığı geniş kanallarla Efes yakınlarından Ege Denizi'ne boşaltarak,şimdi Cennet Ovası denilen ve
pamuk yetiştirlen büyük bir ova haline getirmiştir.Bu işin sonunda Atatürk tarafından mükafat olarak kendisine armağan
edilen bu Cennet Ova'yı ve okul olarak kullanılmak üzere tüm şantiye binalarını yörenin köylülerine bırakmıştır.Daha sonraki
yaşantısına İstanbul Göztepe'de aldığı köşkte devam etmiş ve 14.12.1943 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir.

Sahra-i Cedit Kabristanı'nda yatmaktadır.Ruhu şad olsun.

Hiç yorum yok: